English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Banished

Banished translate Turkish

975 parallel translation
The lovers were banished to live apart forever.
Aşıklar bir daha görüşmemek üzere ayıldılar.
and fear have been forever banished.
.. sonsuza dek uzak tutulduğu bir dünya. Benim istediğim dünya böyle!
Under the double-cross emblem liberty was banished.
Çifte haç amblemi altında özgürlük kısıtlanmıştı,
And for love of me, he was banished to the outer world.
Ona aşığım diye, onu dış dünyaya sürgün ettiler.
"Were banished"
"Sürgün edildi."
I banished you!
Kim çağırdı seni?
For this offence, you will be banished from the city.
Bu ciddi suç nedeniyle Kyoto şehrinde ikamet edemezsiniz. Bu mahkeme sizi sürgünle cezalandırıyor.
The father and the mother are reprimanded and also banished from the city for their lack of supervision.
Ebeveyn kontrolünün noksanlığından dolayı ceza olarak Oharu'nun ailesi de ayrıca sürgün edilecektir.
When we were banished from work, we comforted each other, didn't we?
İşten uzaklaştırıldığımızda, birbirimizi teselli ettik, değil mi?
Thy brother by decree is banished.
Senin kardeşini kanun yolladı sürgüne.
Is there no voice more worthy than my own to sound more sweetly in great Caesar's ear for the repealing of my banished brother?
Benimkinden daha değerli bir ses yok mu Sezar'ın kulaklarına daha tatlı gelecek sürgündeki kardeşimi kurtarmak için?
That I was constant Cimber should be banished, and constant do remain to keep him so.
Cimber'i sürgüne gönderen bendim, sürgünde kalmasını isteyen de benim yine.
I wouldn't want this to go any farther, but the cook told me that the first mate told him that he heard that Pan has banished Tinker Bell.
Bunun ileri gitmesini istemezdim ama aşçı dedi ki, ikinci kaptan, Pan'ın Tinkır Bel'i sürgün ettiğini duymuş.
Did you say Pan has banished Tinker Bell?
Pan Tinkır Bel'i sürgün etmiş mi dedin?
Know therefore you are banished from Rome. "
"Bu nedenle Roma'dan uzaklaştırılacaksınız."
Banished?
Uzaklaştırılmak mı?
I am banished from Rome.
Roma'dan sürülüyorum.
You know Caesar banished me.
Sezar'ın beni kovduğunu biliyorsunuz.
You condemn every Roman because Caesar banished you?
Sezar seni sürdü diye bütün Romalıları mı suçluyorsun?
I made the mistake of wanting to marry a Roman. And Caesar banished me.
Bir Romalıyla evlenmeyi isteme hatasına düştüm ve Sezar beni kovdu.
A daughter of the Herods banished from Rome?
Herodların kızı Roma'dan kovuldu, öyle mi?
The master has been exiled, and even Sukeyemon has been banished.
Efendi sürgüne gönderildi hatta Sukeimon'u bile kovdular!
Have her banished, or killed.
Sürgün ya da ölüm!
We are called the banished children of Eve.
Biz Havva'nın sürgüne gönderilmiş çocuklarıyız.
Within the week, four of your companions are to be banished.
Hafta içinde, dostlarından dördü sürgüne yollanacak.
Kill him and I'm banished for sure.
Onu öldürürsem, kesinlikle kovulurum.
Your husband's six feet under, I've been banished, and you're free as a bird.
Kocan toprağın dibinde, ben hapiste sense kuşlar kadar özgür.
I wish every last one of you were banished!
Keşke hepinizi kovsalar!
Banished and bored.
Dışlandım ve canım sıkılıyor.
We've been banished.
Sürgün edildik.
- The Bermoggs were banished.
- Bermogglar sürüldü.
Like the other two, his family name would have been revoked, and he and his household banished, but I could have at least had his life spared.
Aynı şeyleri diğer ikisi için de geçerli. Onları sürgün edip ailelerini dünyadan kazıyacağım. En azından onun hayatını kurtardım.
What happened? You have been banished from the colony?
Kamptan mı kovuldun, bir şey mi oldu?
When this evil vehicle is banished from the Queen's highway!
O şeytani araçlar ortaya çıktığından beri olan kirlilik!
The genius of Victory, said to be tribute to Lorenzo, Michelangelo's second father... who had banished the shadows of barbarism.
Bir deha simgesi olan "Zafer" in, barbarlığın gölgesini boğan Michelangelo'nun ikinci babası Lorenzo'ya ithaf edildiği söylenir.
You're banished!
Kovuldun!
Banished, banished!
Kovuldun, kovuldun!
The legend deals with a small band of rich Egyptians who were banished to die in the desert for a terrible crime committed by their leader... the murder of the high priest of Isis.
Efsane zengin Mısırlılardan oluşan küçük bir grup ile ilgili, çölde ölmek üzere kovulanlar, liderleri tarafından korkunç bir suç işlenmiş... Isis'ın baş rahibi öldürülmüş.
My punishment for your death was to be banished to the desert with my followers.
Ölüm cezam infaz ediilmek üzere.. benim takipçilerimle beraber çöle gönderildim.
Mother and I were banished from our clan.
Annem ile ben klanımızdan kovulduk.
I'll send to one in Mantua, where that same banished runagate doth live, shall give him such an unaccustomed dram that he shall soon keep Tybalt company.
Mantua'ya. sürgündeki kaçağın yanına. öyle birini gönderirim ki ona daha hiç tatmadığı bir şey tattırır. çok geçmeden o da Tybalt'a eşlik eder.
Romeo is banished.
Romeo sürgünde.
We got rid of Anenokoji, that nobleman was starting to go soft, and banished the Satsuma Clan from Kyoto all in one stroke.
Bir taşla iki kuş vurup, hem yumuşamaya başlayan Anenokoji'den kurtulduk hem de Satsuma Klanı Kyoto'dan sürüldü.
He who bears the mark of every known vice, who by his own admission should be banished
Tüm ahlaksızlıkları bünyesinde barındıran kendi itirafları ile sürgüne gönderilmesi gereken birisi.
If seeing one's destiny means that he will be banished in Hell, in order not to let him see that destiny, a giant hand will appear in front of his eyes and block his sight
Bir insan kaderini görürse eğer, Cehenneme sürgün edilecek demektir. Onun bu kaderi yaşamasını engellemek için dev bir el gelip, onun gözlerini kapatıp görmesini engeller.
You'll see, Roman is yet to be banished.
Göreceksin, Roman sürgün edilecek.
... that a war must be waged under the control of a loving disposition that no man is fit to inflict punishment until he has banished hate from his heart
... bir savaş ancak ve ancak sevgi dolu bir tabiatla ilan edilmeli... Hiç bir kimsenin, kalbindeki nefreti sökene kadar cezalandırılmaya uygun olmadı anlayışıyla yani.
and if you continue your criminal practices, you can be brought up in front of a court and sentenced to fines or imprisonment, and the third time you can be banished from the land.
Ve suçlarına devam ettiğin takdirde, mahkemeye çıkarılıp, hapse veya para cezasına çarptırılabilirsin ve 3. defa tekrarladığında, sürüleceksin.
I have been banished from the land.
Toprağımdan sürüldüm.
They banished me.
Beni sürgün ettiler.
why he should be banished permanently to those good old cotton fields back home.
Çünkü benim kitap turu gerçekten bitti, sadece Los Angeles'te bir kaç bulunma dışında, fakat eğer işe gideceksen... Hey, henüz rolü almadım bile. O, bu güzel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]