Bank translate Turkish
23,740 parallel translation
One of the girls heard about what happened at the food bank.
Kızlardan biri aşevinde olanları duymuş.
And he's taking that tall right to the bank.
Ve bunun karşılığını alıyor.
If something happens to me, will you tell her that there's an envelope under my bed with bank statements and the deed to our house?
Bana bir şey olursa banka hesap cüzdanının ve evimizin tapusunun yatağımın altındaki zarfta olduğunu söyler misiniz?
Can I subpoena her bank records?
Banka kayıtları için mahkeme celbi çıkartabilir miyim?
The only thing I need is for you to tell me what you did, because I just found out that they're formally charging my father with bank fraud tomorrow.
Şu anda gereken tek şey ne yaptığını söylemen çünkü babamı yarın banka sahtekarlığıyla suçlayacaklarını öğrendim.
Dmitri Sarkovski, the CEO of Vitus One bank, helped orchestrate and now profits from the Greek financial collapse.
Dmitri Sarkovski, Vitus One Bank CEO'su... Yunanistan'ın finansal çöküşüne..... yardım etti ve şimdi büyük kara geçti.
Like you, I'm a sinner- - an envious one, I might add, as my transgressions are not nearly as divine as the ones you've been guilty of during the years you've been associated with the Vatican Bank.
Sana göre ben bir günahkârım... Kıskanç biri olduğunu eklemem gerekirse bana göre suç işlemek ilahi olmanın yanından bile geçmiyor yıllarca Vatican Bankası ile ilişkili yaptıklarından dolayı suçlusun.
I did work with the Bank to bring an end to an unfortunate era of waste and corruption.
Bankada o dönemlerde yolsuzluk ve israfı önlemek için çalışıyordum.
At his instruction, you helped to root out corruption so that the Vatican Bank would no longer be in the money-laundering business, but to paraphrase Aristotle, corruption abhors a vacuum.
Onun talimatlarına göre yolsuzluğun kökünü kazıdın. Vatikan Bankası daha fazla kara, para aklama piyasasında olamadı Aristo'nun dediği gibi "Yolsuzluk boşluk istemez."
The Bureau prevents bank robberies.
Büro banka soygununa karşı çıkar.
The money is wired to media outlets via a secure terminal from a single account at Key Atlantic Bank in Manhattan.
Para medya gelirlerinin tutulduğu Key Atlantic Bankası'nın güvenli bir kaynağa bağlı olan tek bir hesabında tutuluyor.
The good news is we can take the bank in under two minutes.
İyi haber, bankayı iki dakika içinde halledeceğiz.
The bad news is the second we walk in, any teller can trip a silent alarm that will lock down the area of the bank where the secure terminal is located.
Kötü haber ise biz bankaya girdiğimiz anda veznedarın biri kaynağın bulunduğu yeri kilitleyen sessiz alarmı devreye sokabilir.
We rob the bank while everyone else thinks that we are trying to find the robbers.
İnsanlar bizim soyguncuları yakaladığımızı sanıyor biz ise banka soyuyoruz.
Ladies and gentlemen, we are your friendly neighborhood bank robbers, except we're not friendly, and this sure as hell ain't our neighborhood.
Bayanlar ve baylar, bizler dost canlısı mahallenizin dost canlısı olmayan banka soyguncularıyız. Eminim ki cehennem bizim mahallemiz kadar olamaz.
Yes, that's right. A robbery right now. Key Atlantic Bank.
Evet doğru, Key Atlantik Bankası'nda soygun var.
Yeah, how else am I gonna generate the bank president's password?
Evet. Yoksa banka başkanı şifresini nasıl ele geçirebilirim ki?
Key Atlantic's been notified of Pruitt's abduction, and the bank president's on his way there now.
Banka Pruitt'in kaçırıldığı öğrendi, bankanın başkanı yola çıkmış.
Yeah, let me guess.? The bank president's on his way.
Dur tahmin edeyim, banka başkanı yolda.
She's at a bank in Queens trying to cash out her account.
Queens'deki bir bankadan para çekmeye çalışıyor.
- How heavy you think this bench is?
Bu bank kaç kilodur sizce?
I find you with this bench upside down on your titties, I'mma lose it!
Bu bankı ters dönmüş halde üzerinde görürsem aklımı kaçırırım!
The weight of this family this bank, this republic.
Hem banka, hem meclis yükü.
All the tithes and taxes that flow to the Curia from London to Tunisia would pass through our bank.
Papa heyetine akan tüm vergiler, Londra'dan Tunus'a kadar bizim elimize geçecek.
Only one of you can lead the bank if I die.
Ben ölürsem sadece biriniz bankayı yönetecek.
He knew in his heart you should lead the bank.
Çünkü kalbinde bankayı senin yönetmen gerektiğini biliyor.
Wait, we should check his bank records.
O zaman, banka kayıtlarını kontrol edebiliriz..
We could hack his bank, why not?
Bankayı hackleyebiliriz, neden olmasın?
They rigged a computer at McGuire's bank, to direct all of it's data to a local node it intercepted the transfer, sent a false confirmation that the wire transfer happened, and diverted the funds somewhere else.
McGuire'nin bankasında bir bilgisayar patlattılar. doğrudan yerel bir boğum aktarmaları bulabilmek için, yanlış bir kod gönderdi. aktarmayı tamamladı, ve başka bir yerde paraları aktardı.
And your bank card shows insufficient funds.
Banka kartın yetersiz bakiye gösteriyor.
The bank instructed us to cut the cards, but if you got a complaint, I'm sure there's a bitch at the bank you can talk to.
Bankadan kartlarını kesme talimatı geldi. Ama bir şikayet geldiyse, bankada bir kaltak olduğuna eminim. Konuşabilirsin.
Yeah! She managed to freeze every bank account I've ever owned.
Şimdiye kadar kullandığım tüm hesaplarımı dondurmayı başardı.
Okay, I'm cross referencing deaths at UC Santa Monica Medical Center with recent bank activity.
Tamam, Santa Monica Tıp Merkezi'ndeki ölüm kayıtlarını inceliyorum. Son banka kayıtlarını da ekledim.
- And bank activity?
- Ve banka kayıtları?
He's basically the bank for every major terrorist organization in the world.
Dünyadaki başlıca terör örgütlerini finanse ediyor.
Is that why you're secretly hacking into her parents'bank statements?
O yüzden mi ailesinin banka beyanlarını gizlice hackliyorsun?
How much do you think this rusticated bench will go for?
Şu rustik bank kaça gider sence?
Aleksandre Iosava's bank accounts.
Aleksandre losava'nın banka hesabı.
But that's good for you because your bank accounts are frozen.
Ama senin için iyi çünkü banka hesapların donduruldu.
V's number one in my spank bank.
Asılma listemin başında V var.
I did a lot of blow back in the early'80s, and it kept me thin and awake, but it didn't do much for my cultural sensitivity, or my bank account, or my gynecological health.
Seksenli yıllarda çok tersten ot çekmiştim ve beni zinde tutuyordu ama kültürel hassasiyetime pek yararı dokunmadı. Banka hesabıma ve jinekolojik sağlığıma da.
Wealth is a state of mind, not some number in a bank account.
Zenginlik banka hesabındaki birkaç numara değil, ruh halidir.
Bank-rolling a wedding... It's downright heroic.
Bir düğün finanse etmek resmen destansı bir olay.
They got three bank loans.
Üç banka kredileri varmış.
Fifth National Bank on Flanders.
- Flanders'daki 5. Ulusal Banka.
The blood bank or whatever it is.
Kan bankası ya da her neyse.
Bank accounts, invoices...
Banka hesapları, faturalar...
Hey, when you push a man so far, he goes out, buys a gun, and shoots everyone in a bank.
Birini bu kadar zorlarsan gidip silah alır ve bankadaki herkesi vurur.
We can clear out my bank account.
Tüm paramı harcayalım.
After the bank gives me the money, he's free and clear.
Bankalar krediyi verdikten sonra, alakası kalmayacak.
Probably an off-shore bank account.
Muhtemelen bir off-shore hesabıyla.
banks 304
banker 44
bank account 16
bankers 20
bank robbery 25
bank statements 34
bank accounts 61
bankrupt 23
banking 34
bankruptcy 43
banker 44
bank account 16
bankers 20
bank robbery 25
bank statements 34
bank accounts 61
bankrupt 23
banking 34
bankruptcy 43