English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Barbarous

Barbarous translate Turkish

88 parallel translation
In the glorious era of the Ottoman Empire the West invented the image of a barbarous Turk.
Osmanlı İmparatorluğu'nun ihtişamlı dönemlerinde Batı uygarlığı Barbar Türk imajını uydurdu.
Either we've got to let her go free... that's not fair to the rest of the world if she's guilty... or we got to hang her and that's barbarous.
Ya kızı serbest bırakmamız gerekecek ki bu da kız suçluysa herkes için haksızlık demek olacak ya da onu asmamız gerekecek ve bu da barbarca.
You are not in your barbarous hut in the Alps now, but in a cultured home.
Şu anda Alplerdeki barbar kulübende değilsin, kültürlü bir evdesin.
Your family and friends would like to believe that you were driven into such a barbarous act by a passion you regret.
Aileniz ve dostlarınız tutku yüzünden işlediğiniz bu barbarca davranıştan pişman olduğunuza inanmak isteyebilir.
She's something barbarous! But brave!
O bir barbar, fakat çok yürekli bir kadın,
But, Pilar, she is something barbarous!
Fakat Pilar gerçekten çok barbar.
For he has the political ambitions of that bivalve mollusc, the glory of Arcachon Bay, whom our barbarous ancestors, the Rhine-dwelling Franks...
Çünkü politik hırsı Arcachon körfezinin gururu olan çift valfli yumuşakçalar kadardır. Barbar ecdadımız Ren sakinleri Frank'lar...
Or that these pirates, not enough barbarous...
Yoksa korsanlar yeterince barbar değiller mi?
Greedy, barbarous and cruel, as you are.
Sizin gibi açgözlü, barbar ve zalim.
Or is it that you think we are something you can play with because we are a little people, a silly people greedy, barbarous and cruel?
Ya da acaba bizi oyuncak olarak mı görüyorsunuz? Çünkü biz küçük bir halkız. Aptal bir halk.
Surely you know the Arabs are a barbarous people.
Arapların barbar olduğunu biliyordunuz.
Barbarous and cruel.
Barbar ve zalim.
I'll make a queen of that barbarous wretch!
Bu barbar yaratıktan bir kraliçe yaratacağım!
Barbarous!
Barbarlık bu!
Please calmly watch these barbarous displays which could not happen nowadays.
Günümüzde gerçek olamayacak bu barbar görüntüleri lütfen izleyin sakince.
It's barbarous, monstrous.
Bu barbarlık, canavarlık!
But one that especially deserves our contempt and our hatred is the barbarous law of Christianity,
Ama içlerinden biri var ki,.. ... nefreti ve hor görülmeyi gerçekten hak ediyor :.. ... barbar kanunu Hıristiyanlık.
The natives are barbarous savages, different from us, without any religion, or any knowledge or honesty or virtue, or what is right and unjust.
Yerliler bizden çok farklı olarak dinsiz, bilgiden dürüstlükten, faziletten haklı ile haksız ayırımından yoksun acımasız vahşiler.
"My Lord, if I must die a barbarous death... let it be at the hands of someone who knows you."
"Tanrım, ölümüm vahşice olmak zorundaysa en azından sana inanan birinin elinden olsun."
Barbarous from the standpoint of the slave, perhaps.
Kölenin bakış açısından barbarlıktır, belki.
That dreadful, barbarous shack.
Berbat, kaba kulübe.
Rabbit drives and roundups have been called barbarous and cruel, but some way must be found to curb their invasion.
Tavşan toplayanlara barbar ve zalim denilebilir. Ama bu istilayı onların frenlemesi lazımdı.
End barbarous heres y!
Barbar sapık düşünceye son ver!
The act of barbarous criminality appears perpetrated by Mulay el-Raisuli sherif of the Rifian Berbers and the last of the Barbary pirates.
Bu vahşetin ardında, Rif Berberilerin şefi ve eşkıya başı Mulay el-Resuli var.
I am not a barbarous man.
Ben barbar değilim.
I am not a barbarous man.
Barbar değilim.
And you are not a barbarous man!
Bir de barbar değilim diyorsun!
A barbarous man would have killed them all.
Barbar olsam hepsi ölmüştü.
Frozen enigma turns to incandescent love as this young English girl from Haslemere, scarcely out of school, melts the barbarous heart of a cruel desert sheikh.
İnsanın kanını donduran soğukluk amansız bir aşka dönüşür ve genç İngiliz kızı, acımasız çöl şeyhine kalbini kaptırır.
But I do know... that orders that one would consider barbarous... have already been issued in this war.
Ama bildiğim bir şey var ki o emirler, barbarca nitelendirilen o emirler bu savaşta zaten uygulandı.
Yet there is no evidence to suggest... that Lt. Morant has an intrinsically barbarous nature.
Gene de Teğmen Morant'ın özünde acımasız bir doğası olduğunu ileri sürmek için bir kanıt yok.
I am reliably informed that a mere handful of Tyranian cavalry routed over 50,000 barbarous Bosnian fanatics.
Öğrendiğime göre, sadece bir Avusturyalı süvari 50 binden fazla Bosnalı barbarı püskürtmeyi başarmış. Harika bir şey değil mi?
The girl and her two male friends... join the long list of victims... who have been slain in mysterious circumstances by a brutal attacker... who uses knives and hatchets to hack his victims to death... in an appallingly bloodthirsty and barbarous manner.
Bir kız ve iki erkek arkadaşı da bıçak ve kesici alet kullanarak, vahşice kurbanlarını katleden, kana susamış acımasız caninin uzun katliam listesine dahil oldular.
You accused me of being the representative of a barbarous species.
Beni barba bir türün temsilcisi olmakla suçlamıştın.
Heap insult on insult... you ungrateful, perjurious, barbarous man!
Suçlamalar yağdır da yağdır seni nankör, yalancı, kaba adam!
To kill an innocent creature to get at another is barbarous!
Bir varlığı yok etmek için masum bir canlıyı öldürmek barbarlıktır!
I have witnessed firsthand the barbarous treatment of mutants on your wretched little island.
O küçük adanızda mutantlara yaptıklarınıza kendi gözlerimle şahit oldum.
For Christian shame, put by this barbarous brawl.
Hıristiyanlık âşkına durdurun şu vahşi kavgayı.
Some would say barbarous.
Bazıları barbar olduklarını söyler.
He's clearly not barbarous if he s taking care of Adele.
Adele ile ilgilendiğine göre barbar biri değildir.
He by the Senate is accited home from weary wars against the barbarous Goths.
Senato destekliyor. Barbar Gotlara karşı verdiği mücadeleyi biliyoruz.
Nay, barbarous Tamora, for no name fits thy nature but thy own!
Barbar Tamora. Bu senin yanına kalmayacak.
Oh, barbarous, beastly villains, like thyself!
Seni barbar şeytan. Pis iblis.
Don't be barbarous.
Barbarlaşma!
I never thought I'd hear such barbarous words from you.
Senden böyle barbarca sözler duyacağım hiç aklıma gelmezdi.
The barbarous cronos... who makes his generation dishes to gorge his appetite...
Açlığını gidermek için öz çocuğunu yiyen barbar bir yamyam bile,
The infliction of the death penalty is not only barbarous and inhuman but unnecessary as a factor in the scheme of modern civilization.
İdam cezasının infazı, yalnızca barbarca ve insanlık dışı değildir aynı zamanda modern çağın uygarlık düzeninde gereksiz bir uygulamadır.
When you think of his life, he ministers to crude, barbarous folk.
Onun hayatını düşününce...
Barbarous nation!
Oh, barbar bir ülkeyiz!
Was ever Scythia half so barbarous? Oppose not Scythia to ambitious Rome.
Bizler Romalılara karşı gelemeyiz.
Why are you sequestered from all your train, dismounted from your snow-white, goodly steed, and wandered hither to an obscure plot accompanied but with a barbarous Moor if foul desire had not conducted you?
Cesaretinize hayran kaldım doğrusu. Kar beyazı atınızdan iniyorsunuz. Burada aşığınızla oynaşıyorsunuz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]