English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Beyond

Beyond translate Turkish

13,593 parallel translation
We're beyond circumstantial here, Chrisjen.
Bu durumdan başka şeyler var Chrisjen.
You guys are gonna get on this big ship, you're gonna ride out into the great beyond for 100 years.
Bu büyük gemiye binip yüz yıl süresince öbür tarafa doğru seyahat edeceksiniz.
This evidence proves beyond a doubt that the ships that destroyed the Donnager were built at the Bush Naval shipyards.
Bu kanıt ortada hiç şüphe bırakmayacak şekilde Donnager'ı yok eden gemilerin Bush denizcilik tersanelerinde inşa edildiğini kanıtlıyor.
Why a girl soon to be so wealthy cannot even manage a smile is beyond me.
Yakında çok zengin olacak bir kızın niye gülümseyemediği bana anlaşılmaz geliyor.
The hill beyond the manor?
Malikânenin ilerisindeki tepe mi?
Beyond the obvious, obviously.
Ne kadar iyi olursa artık, tabii ki.
Urge is way beyond that.
Dürtü ötesinde yoludur.
- It's bad beyond belief.
- Bu inanılmaz derece kötü.
And ammo in the TacOps Center just beyond the cantina.
Taktik operasyonlar merkezinde mühimmatımız var, kilerin arkasında.
Hidden in the woods beyond.
Ormanın ötesinde saklı.
I am beyond any injury you could do to me.
Bana verebileceğin herhangi bir zararın çok ötesindeyim.
I have certain abilities... beyond medicinal.
Ancak tibbin ötesinde bazi yeteneklerim var.
Maybe you're beyond caring.
- Belki de artik umursamiyorsun.
Beyond this brickwork and masonry, there is a large main sewer that empties into the river.
Bu tuğla duvarın ardında nehre dökülen büyük bir ana kanalizasyon var.
Even suicide is beyond me.
İntihar bile bana fazla geldi.
I am altogether capable... of leading a moral existence without crediting beliefs... that are impossible to substantiate and beyond credulity.
Kanıtlanması imkansız olan ve kayıtsız şartsız inanca dayanan bir anlayışı benimsemeksizin ahlaki bir var oluşu yönetebilecek kudrete sahibim.
Now, if you were to read this essay... and in the interest of open-mindedness I would urge you to do so... you would see that Bertrand Russell undoes with logic... that is beyond dispute the first-cause argument... the natural-law argument, the argument from design... the moral arguments for a deity... and the argument for the remedying of injustice.
Şimdi, eğer bu eseri okumuş ve açık fikirli biri de olmuş olsaydınız Bertrand Russell'ın mantık yoluyla çözümlediği ilk nedensellik argümanını, doğal hukuk argümanını tasarım tartışmasını, Tanrısallık adına olan ahlaki argümanlarını ve adaletsizliğin düzeltilmesine yönelik argümanlarını tartışmanın da ötesinde anlamanız için sizi teşvik edebilirdim.
When Richard was sick... the last thing he said to Mama was "I'll care for you... until my dying day and beyond."
Richard hasta olduğunda anneme söylediği son söz... Son nefesime ve sonrasına kadar seninle ilgileneceğim, oldu.
I guess Mr. Church was the "beyond" part.
Sanırım sonrası dediği kısım Bay Church oluyor.
I just wanted you to know that you have my support and that I know that the corporation's real interest in this place goes way beyond gratifying some rich assholes who want to play cowboy.
Seni desteklediğimi bilmeni isterim. Ve şunu biliyorum ki burada ortaklık kurmak kovboyculuk oynamak isteyen bazı zengin piçleri tatmin etmekten daha çok ilgi çekiyor.
This behavior, we're miles beyond a glitch here.
Bu davranış arızanın çok daha ötesinde olduğumuz gösteriyor.
Whilst I was there, I witnessed things, recorded things, that are beyond the understanding of Newtonian physics.
Orada iken, Newton'un fizik kurallarının çözebileceği şeylerin çok ötesindeki şeylere tanık oldum ve onları kaydettim.
I understand your hesitation, Alison but let me ask you all these years, haven't you ever wished to save someone beyond saving?
Çekinmeni anlıyorum Allison ama izin ver sana şunu sorayım onca yıl boyunca hiç birinin hayatını kurtarmanın da ötesine geçmeyi düşündün mü?
What lies beyond the railroad for you?
Demiryolundan sonra sizi ne bekliyor?
What you are suggesting is beyond absurd.
Ne öneriyorsun saçma ötesinde.
You need to start planning for what lies ahead, what lies beyond that final rail.
Son rayın ilerisini düşünmeli, gelecek planları yapmaya başlamalısınız.
However, this is a concept that goes beyond our core beliefs.
Fakat bu bizim inançlarımıza aykırı bir konsept.
RAY : Our intention is to ahh... Expand pretty far beyond the Midwest.
Niyetimiz orta batı bölgesinin dışına doğru genişlemek.
We're going to expand far beyond the Midwest.
Orta batı bölgesinin çok uzaklarına doğru yayılacağız.
Will you be expanding beyond this or is this...?
Bundan daha fazla genişleyecek misiniz yoksa bu...
What is on the menu beyond hamburgers?
Menüde hamburgerlerden başka ne var?
- Excuse me, Your Honor, but this objection is beyond ridiculous.
Affedersiniz Sayın Yargıç ama bu itiraz saçmalığın daniskası.
- It goes way beyond O.J. - Yeah!
Bu iş O.J.'den de öte.
But the fact that Mark Fuhrman is a racist and lied about it on the witness stand does not mean that we haven't proven that the defendant is guilty beyond a reasonable doubt.
Ama Mark Fuhrman'ın ırkçı olması ve tanık sandalyesinde yalan söylemesi sanığın açık bir şekilde suçlu olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Beyond a reasonable doubt.
- Tabii mantıklı bir şüphe haricinde.
The last letter Jon wrote me said you had been lost beyond the Wall.
Jon'un bana yazdığı son mektupta Duvar'ın kuzeyinde kaybolduğun yazıyordu.
I fought beyond the Wall against worse than Ramsay Bolton.
Ben Duvar'ın ötesinde Ramsay Bolton'dan çok daha kötülerine karşı savaştım.
The Warrior punishes those who believe themselves beyond the reach of justice.
Savaşçı, kendine adaletin erişmeyeceğini sananları cezalandırır.
Strong magic to protect men from what lies beyond.
Güçlü büyüler insanları ötesinde yatanlardan koruyor.
There will be no mercy beyond these walls.
- Ne? Bu duvarların arkasında merhamet olmayacak.
The Safehold is referred to only once in the codex, stating that it lies beyond the Wilderun, in the Old World.
Yazma'da Sığınak'tan sadece bir kez bahsediliyor Yabanlık'ın ötesinde, Eski Dünya'da olduğu belirtiliyor.
He told us stories of his adventures beyond the ancient Elvin sentinels, inside the Wilderun.
Bize, Yabanlık'ın içindeki kadim Elf Koruyucularının ötesindeki maceralarının hikâyelerini anlattı.
No Elf has ever traveled beyond the Breakline's outermost edges.
Daha önce hiçbir Elf, Kırıkhat'ın ötesindeki dış kesimlere yolculuk etmedi.
According to the map, the fort is just beyond these woods.
Haritaya göre kale, bu ormanın hemen ardında.
Lets out just beyond the Dagda Mor's Henge.
Dagda Mor'un Taş Yapıt'ının hemen ötesine çıkıyor.
No Elf has ever travelled beyond the Breakline.
Daha önce hiçbir Elf, Kırıkhat'ın ötesine yolculuk etmedi.
It offers passage through the Rock Spur and into the Wilderun beyond.
Kayalık Geçit arasından geçiş veriyor ve doğruca Yabanlık'ın ötesine çıkarıyor.
Born anew, conveyed on wings of light, to go with our fallen kin beyond the skies of sight.
Tekrar doğun, taşısın ışığın kanatları sizi görünen göklerin ötesine, ölmüşlerimizle gitmeniz için.
We heard this place might offer passage beyond the mountains.
Buranın, dağların arkasına bir geçit sunduğunu duyduk.
There is nothing beyond the mountains but the Wilderun.
Dağların ötesinde Yabanlık'tan başka bir şey yok.
The Fire has power beyond your wildest imagining.
Aklına hayaline bile gelmeyecek gücü vardır ateşin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]