Bien translate Turkish
673 parallel translation
Très bien, mon vieux.
J'ai compris très bien, mon vieux.
Dormez bien.
Dormez bien.
Vous I'avez bien arrangé.
İyi bir şekilde tasvir edilmiş.
Et puis comprenez, monsieur, que ceci est une caricature... et dites-vous bien que le but d'un dessin ou d'une peinture... n'est pas de reproduire une vulgaire photographie... mais de faire ressortir les caractéristiques d'un fasciès... vues selon la personnalité de l'artiste, même en les exagérant.
Ama şunu iyi anlayın bayım, bu sadece bir karikatür ve böyle bir çizim ya da resmin amacının kaba bir görüntüyü yeniden oluşturmak değil bir suratın özelliklerinin, onu yapan sanatçının kişiliklerine dayanarak hatta biraz da abartarak altını çizmek olduğunu bilin.
Vous êtes bien Monsieur Curtis et Monsieur Chambers?
Bay Curtis ve Bay Chambers mı?
- Merci bien.
- Teşekkür ederim.
Ah, bon. Très bien, messieurs, tout de suite.
Tamamdır beyler, hemen veriyorum.
Merci bien, messieurs.
Çok teşekkür ederim bayım.
C'est bien chez Monsieur Curtis?
Bay Curtis içeride mi?
You know, I've been too modest with you... but since I have said 20,000 pieces of eight... eh bien, I have said 20,000 pieces of eight.
Bilirsiniz, size karşı hep alçakgönüllü oldum. Ama eğer 20,000 pound dediysem 20,000 pound demektir.
- Bien, monsieur.
- Tabii mösyö.
- Bien, alors, where is ship?
- Pekala, o halde, Gemi nerede?
Ah, oui Bien sûr
Ah, o halde üzerinde
Avez-vous bien travaillé aujourd'hui, mon chéri?
Bugün dersine çalıştın mı tatlım?
Or, as the French say, "Qui tôt se couche bien se porte."
Ya da Fransızlar'ın dediği gibi : "Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur."
Eh bien, mon cher, comment ça va?
"Ee, aziz dostum, nasılsın?"
Move! - Muy bien, senior.
Kımılda!
Bien, monsieur.
Peki, efendim.
Bien, monsieur, bien.
Lütfen! Tamam efendim, tamam.
Gaucho. ¿ Qué tal? Muy bien.
# Gaucho.Nasıl gidiyor?
Yo no hablo bien español, no comprendo.
Ben iyi ispanyolca bilmiyorum. Seni anlayamıyorum.
- Muy bien, Francisco.
- Muy bien, Francisco'.
Tres bien.
Très bien.
Miss Fairchild? Il y a un monsieur surle bateau qui voudrait bien que vous lui arrangiez son chapeau.
Vapurda bir centilmen var..... şapkasını düzeltmenizi rica ediyor.
Tres bien.
Pekala.
- Oui, ça en a bien I'air.
- Evet, öyle görünüyor.
Put one of these on the wall right above the bar, Nacho.
Bunlardan birini barın sağındaki duvara koy, Nacho. - Muy bien.
- Esteban!
- Esteban! Estas bien?
Estas bien?
- Es nada, nada.
Ce soir, comme tous les autres soirs d'ailleurs, vous savez très bien... qui ici au Black Sheep Club, I'attraction, c'est vous!
Ce soir, comme tous les autres soirs hiers, vous savez bien... qui ici au Black Sheep Club, l ´ attraction, c ´ est vous!
Avanti, avanti, signore e signori. Ecoutez-moi bien.
Avanti, avanti, signore e signori.
Les règles du jeu sont très simple.
Ecoutez-moi bien.
Bien hecho.
- Bien hecho.
Está bien para un americano.
Bir Amerikalı için gayet iyi.
- Did you like France, Meez Western? - Mais oui. Je me suis très bien amusée.
Fransa'yı beğendiniz mi, Bayan Western?
Muy bien.
"Muy bien."
They'd meet at the Tout Va Bien, a café just off the highway.
Tout Va Bien'de otobanın hemen dışındaki bir kafede buluşacaklardı.
Portate bien.
Kendine iyi bak...
And now, the Crazy Horse presents Mademoiselle Liz... Bien.
Bayanlar ve baylar, Crazy Horse, Matmazel Liz'i sunmaktan onur duyar.
Dien Bien Phu?
Dien Bien Phu?
Muy bien, Chuy.
Muy bien, Chuy.
He told them their victory at Dien Bien Phu is a great turning point in history.
Dien Bien Phu'daki zaferlerinin tarihte bir dönüm noktası olduğunu söyledi.
Dien Bien Phu is also a victory for Arabs under the heels of the French.
Dien Bien Phu aynı zamanda Fransızların ezdiği Araplar için de bir zafer.
But there's been a revolution here since Dien Bien Phu.
Ama Dien Bien Phu'dan bu yana burada bir devrim başladı.
General Melies complains that you disobeyed his orders at Dien Bien Phu.
General Melies, Dien Bien Phu'da emirlerine karşı geldiğinizden yakınıyor.
Saigon, Dien Bien Phu.
Saygon, Dien Bien Phu.
Muy bien.
Belki.
You haven't bought a garment in more than a year and the green frock is bien usée at the elbow and ready for the Salvation Army.
Neredeyse bir yıldır yeni kıyafet almadınız. Yeşil elbisenizin de dirsekleri aşınmış. Hayır kurumuna gideceği günü bekliyor.
¿ Como va tu trabajo? Va bien, mama.
İyi gidiyor anne.
Muy bien.
Çok iyi.
[SPEAKS IN FRENCH]
Très bien.