Bien sur translate Turkish
66 parallel translation
Mais oui! Bien sur!
Elbette, tabii ki.
Mais, bien sur, monsieur.
Nasıl arzu ederseniz bayım.
- Bien sur.
- Elbette.
- Oui, bien sur.
- Evet, kızdırırdı.
- Bien sur.
- Aynen öyle.
Bien sur.
Bien sur.
Oui, bien sur.
Evet, bakarım.
But bien sur.
Bien sûr!
"Madame Bernarda, do you know a nice place for a Spanish friend who's coming to Paris for a few days?" I said, " Bien sur!
.. "Madam Bernarda, Paris'e birkaç günlüğüne gelen bir İspanyol.. .. arkadaşım için hoş bir yer biliyor musunuz?" Ben de " Bien sur!
A French man, bien sur.
Bir Fransız erkeği, "bien sur".
Bien sur.
"Bien sur."
- You've read them, have you? - Oui, bien sur.
- Demek okudunuz onları?
What? Oui, bien sur.
- Evet, öyle.
C'est possible, bien sur.
Tabii ki olabilir.
Bien sur whoever stole the deeds of the house would have to have been absent from the funeral.
Evin tapularını çalan her kimse, tabii ki cenaze töreninde bulunamazdı.
Bien sur.
Evet, Doktor.
Oui, bien sur. But...
Ben de kötü hissettim.
Bien sur.
- Tabii.
- Bien sur!
- Tabiki!
Bien sur.
Elbette.
Ah. Bien sur.
Elbette.
Oui, bien sur.
Evet, elbette.
Oui, bien sur.
- Evet, elbette.
Ooh... bien sur.
Hiç şüphesiz.
Bien sur.
Kesinlikle..
Which, bien sur means that for a woman, the entire chocolate experience is just that little bit more sensual.
Bir kadın için elbettenin anlamı tüm çikolata deneyimi birazcık daha nefsi olduğudur.
Ah, oui Bien sûr
Ah, o halde üzerinde
Er, you don't say bien shore, you say bien-sur.
Ona "elbötte" denmez, "elbette" denir.
- Bien súr. Pour quoi pas?
Sizin şiddetli sadakatiniz içinizden geliyor.
Bien sur!
Tabii ki.
Bien sûr.
Tabii ki.
- I see you've been busy. - Oui, bien sûr.
- Bakıyorum da meşgulmüşsünüz.
And there is one thing that I still do not understand.
- Oui, bien sûr. ( Evet, tabii ki. ) Ve hâlâ anlayamadığım bir şey var.
Oui, bien sûr. It is, how do you say?
Oui, bien sûr. ( Evet, öyle. ) Nasıl desem?
- Uh, bien sûr this Jacob disturbs me.
- Beni en çok Jacob endişelendiriyor.
- Bien sûr.
- Öyle.
Bien sûr, mademoiselle.
- Elbette biliyorum, Matmazel.
- Oui, bien sûr.
- Gayet tabii.
Bien sûr.
Bien sûr.
Oui, bien sur.
Evet, öyle.
Bien Sur.
Elbette bayım.
- Quite an honor. - Oui. Bien sûr.
- Büyük bir onur olur.
- Bien sûr.
- Elbette.
Bien sûr.
- Evet.
- Oui, bien sûr.
- Evet, öyle.
Oui, bien sûr.
Evet, tabii.
Ah, oui, bien sûr.
Evet, kesinlikle eminim.
- Bien sûr.
- Merak etme.
Ah, bien sûr.
Yaban mersinli votka ve bir fincan kahve alacak.
Bien sur, mon ami.
Tabii ki, arkadaşım.
Ah bien sûr!
Tabii ki.
sure 38285
surf 30
surely 971
surprise 1840
surface 36
surrey 18
survivor 25
surreal 17
survive 82
survival 59
surf 30
surely 971
surprise 1840
surface 36
surrey 18
survivor 25
surreal 17
survive 82
survival 59
surfing 39
surprised 240
surgery 151
suresh 61
surveillance 98
surgeon 51
surrender 250
survived 32
surrounded 16
survivors 55
surprised 240
surgery 151
suresh 61
surveillance 98
surgeon 51
surrender 250
survived 32
surrounded 16
survivors 55
suri 39
sure i'm sure 17
sure you can 218
sure you were 30
sure i can 72
sure you do 255
sure you will 57
sure we can 55
surprise me 142
sure is 153
sure i'm sure 17
sure you can 218
sure you were 30
sure i can 72
sure you do 255
sure you will 57
sure we can 55
surprise me 142
sure is 153