Boar translate Turkish
808 parallel translation
I dreamt last night a furious boar tore you to pieces!
Dün gece rüyamda öfkeli bir domuzun seni parçalara ayırdığını gördüm!
The convent is surrounded by an 8 kilometer wall. It protects from attacks by wolves and wild boar.
Manastır, onu kurt ve yaban domuzu saldırılarından koruyan sekiz kilometre uzunluğundaki surlarla çevrili.
Beef, boar's head, casks of ale.
Sığır eti, domuz kellesi, fıçılar dolusu bira.
A wild boar. I hope I don't have teeth like that.
Umarım dişlerim onun gibi olmaz.
This is Jericho, alias Wild Boar, Lone Sleeper.
Ben Jericho, namıdiğer Yaban Domuzu, Yalnız Uyuyan.
Gentlemen always stay at the Blue Boar.
Beyefendiler her zaman Blue Boar'da kalır.
Blue Boar, Rochester.
Blue Boar, Rochester.
This place looks like a boar's nest.
Burası bir domuz yuvası gibi görünüyor.
Born in the year of the Wild Boar?
Yaban domuzu yılında mı doğdun?
I train animals by the score Lions, tigers and wild boar
Aslan, kaplan ve yabani domuzları müzikle eğitirim.
I've trained animals by the score Lions, tigers and wild boar
Aslan, kaplan ve yabani domuzları müzikle eğitirim.
You must have his friends at hand at his hunting lodge on some excuse boar hunting perhaps.
Avcı kulubesinde arkadaşlarınız yakınınızda olmalı ve gerekli techizatlar taşımalı.
But I'm sure after an exciting boar hunt you will be your old self again.
Ama eminim ki ilginç domuz avından sonra yine eski Rudolf olacaksın.
But boar hunting, that's quite a different matter.
Ama domuz avlamak... bir de o var tabi.
That is, not just for boar.
Yani domuz avı için değil.
Your Majesty, I bring you your brother's humble greetings and his hopes that you will enjoy the boar hunting here in Zenda.
Majesteleri. Kardeşinizin mütevazi selamını ve Zenda'da domuz avlarken eğleniyor olmanız umudunu iletmeye geldim.
They've captured the boar.
Domuzu yakaladılar.
You're gentle and kind, Matahachi, not like that wild boar!
Sen çok nazik ve kibar birisin Matahachi, onun gibi yaban domuzunun teki değilsin!
In the big fireplace we could roast the wild boar you'd kill in the hunt.
Büyük bir ateşte senin avladığın yaban domuzunu kızartırız.
- Ain't he the innocent boar hog?
- Kendisi masum bir aç gözlü yaban domuzu değil mi?
My hands would blister and I'd get ornery as a boar coon.
Ellerim su toplayacak ve kısa sürede huysuz bir domuza dönecektim.
The candidate must conquer a wild boar with his bare hands!
Adayın bir yaban domuzunu elleriyle yakalaması gerekir!
Release the boar!
Yaban domuzunu bırakın!
They should be put on a spit, and roasted like yon boar!
Onlar şişe sokulup yaban domuzu gibi kavrulmalı.
Then certifies your lordship that this night he had a dream - the boar razed off his helm.
Efendim sizi temin ediyor, rüyasında bir yaban domuzu, tolgasını koparıp almış kafasından. *
To fly the boar before the boar pursues... were to incense the boar to follow us... and make pursuit where he did mean no chase.
Yaban domuzu henüz bizi kovalamıyor. O kovalamadan kaçmaya başlamak, dikkatini çekip onu peşimize düşürebilir.
Go, bid thy master rise and come to me... and we will both together to the Tower... where he shall see the boar will use us kindly.
Git efendine söyle, kalkıp buraya gelsin. Sonra birlikte Kale'ye gideriz. Orada görür, yaban domuzunun bize ne kadar iyi davrandığını.
Come on, come on, where's your boar spear, man?
Gel, gel, hani yaban domuzu kargın nerede? *
Fear you the boar and go so unprovided?
Yaban domuzundan korkan tedbirsiz dolaşır mı?
Stanley did dream the boar chopped off his head... but I disdained it and did scorn to fly.
Stanley rüyasında görmüştü yaban domuzunun tolgamızı düşürdüğünü. Ama ben ona inanmadım, kaçmayı kendime yediremedim.
Good Buckingham, tell Richmond this from me - that in the sty of this most bloody boar... my son George Stanley is franked up in hold.
Sevgili Buckingham, benim adıma Richmond'a şunu söyle : Oğlum George bu korkunç domuzun ahırında mahsur kaldı.
A wild boar, befitting his name.
Adı gibi, yaban domuzudur.
He's as mean as a boar hog.
Domuzdan bile aşağılık biri.
Boar?
Ayı mı?
I am no boar! No! Nor ass!
Ben ayı mayı değilim!
There's deer, wild fowl and tusky boar.
Geyik, av kuşları yaban domuzu.
I killed a wild boar in the marsh once, I can kill a horse and a man.
Bataklıkta vahşi bir domuz öldürdüm. Bir atı ve adamı öldürebilirim.
That guy's like a wild boar.
O adam yaban domuzu gibidir.
There he is now, about to go hunting for wild boar, their habit.
"İşte burada, onların eğlencesi olan vahşi domuz avına gitmeye hazırlanıyor."
- Obelix, how would you like some boar?
- Obelix, domuz eti istermiydin?
Roast boar.
- Domuz rostosu.
- Roast boar?
- Domuz rostosu mu?
- Well I say lets finish his roast boar.
- Onun rostosunu biz bitirelim derim.
Have I not heard the sea, puffed up with winds, rage like an angry boar?
Fırtınayla kabaran dalgalar, Azgın yaban domuzu gibi
Leo, Virgo... Gemini, Cancer, White Boar.
Aslan, başak ikizler, akrep, ak domuz.
- In the meantime what about a boar?
- Bu arada domuza ne dersin?
The boar trap?
Domuz tuzağı?
Racing after boar, you flying first, me scrambling after, all day into dusk.
Domuz avında önden sen giderdin ardında ben, hava kararıncaya kadar.
A boar?
Yabandomuzu mu?
The boar hunters are coming through this way.
Yaban domuzu avcıları geliyor.
That's a boar. Like Aunt Fanny?
Fanny hala gibi mi?