English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Boys club

Boys club translate Turkish

233 parallel translation
- I hear you've got a boys club.
- Duyduğuma göre izci kulübünüz varmış.
Police Boys Club.
Polis Çocukları Klüpünden.
I wanna go to the boys club! I wanna go with Bob!
Erkekler kuIübüne gitmek istiyorum!
It's kind of like that Boys Club camp.
Erkekler Kampı olayı gibi.
Come on, boys club.
Haydi, Erkekler kulübü.
When you handed me the Cemetery Man bust you were my membership into this boys club.
Mezarlık Adamı cinayetini bana vererek beni bu erkekler kulübüne soktun.
Make the Boys Club proud.
Bizi gururlandıracaksın.
The boys in the Club would laugh their heads off... if they heard you were offering moral advice to the young.
Kulüpteki çocuklar, gençlere ahlak dersleri verdiğini duysalar gülmekten altlarına kaçırırlardı.
The boys at the club were talking about you.
Kulüpteki çocuklar dün akşam senin hakkında konuşuyorlardı.
Business couldn't be better, wife and kids are fine, jokes with the boys at the club.
İşler daha iyi olamazdı, karısı ve çocukları iyiydi, kulüpte çocuklarla şakalaşıyordu.
It's the Downbeat Club at 3 : 00 in the morning and you're singing for yourself and for the boys in the band.
Sabahın üçünde, kasvetli bir kulüptesin... kendin ve gruptaki çocuklar için şarkı söylüyorsun.
You're not going to the club and the boys aren't going to school.
Kulübe gitmeyeceksin, çocuklar da okula gitmeyecek.
Tell him I said he was right. Those Dallas boys are not worthy of his club.
Ona haklı olduğunu ve o çocukların klübüne layık olmadıklarını söylediğimi ilet.
You said by a few minutes past 12 : 00, you were back at the yacht club singing with the boys.
Demiştiniz ki, 12 : 00'yi bir kaç dakika geçe, yat kulübünde arkadaşlarınızla şarkı söylüyordunuz.
And now, the Brooklyn Boys'Club is happy to present "The Amazing Sandy".
Brooklyn'liler Kulübü şimdi de Muhteşem Sandy'yı sunmaktan sevinç duyar.
You mean the Boys'Club.
Yani Erkekler Klübü.
The Boys'Club for one boy.
Bir tek erkek için Erkekler Klübü.
And then there's this book, your college yearbook, from the books in your Boys'Club.
Ve bir de şu kitap var, senin kolej yıllığın, Erkekler Kulübündeki kitaplardan.
So Len Fisher had to be in your Boys'Club on the day he died, the day, the night, you murdered him by electrocution on the Brownstone Street.
Bu durumda Len Fisher'in öldüğü gün, brownstone sokağında onu elektrik çarpmasıyla öldürdüğün gün, gece, senin Erkekler Kulübünde olması gerekiyor.
It describes how your teacher Mr Keating encouraged you boys to organize this club... and to use it as a source of inspiration... for reckless and self - indulgent behaviour.
Öğretmeniniz Bay Keating'in, böyle bir kulüp kurma ve laubali ve kafanıza göre davranışlarınızın ilham kaynağı olarak kullanma hususunda sizi nasıl cesaretlendirdiğini anlatıyor.
Listen, boys, this isn't Club Med.
...
This used to be my boys'club.
Kulübümüz burasıydı.
Shut up, you youth club boys.
- Kapa çeneni gençlik kulübü yalakası.
Hangin'out with Grady and the boys at the river club.
Yine Nehir Kulübünde Grady ve çocuklarla takılıyordu.
- Boys, been a pleasure. - I'll call from the club.
Çocuklar, tanıştığımıza memnun oldum.
The boys at the Diners Club... will think I've gone quite mad.
Diners Club`teki elemanlar çıldırdığımı düşünecek.
Some of the boys here at the club have a little bet going about "The Mikado."
Burada kulüpten bazı dostlar var da kendileriyle "The Mikado" hakkında bir iddiaya girdik.
She's a woman trying to survive the boys'club.
Erkekler arasında ayakta kalmaya çalışan bir kadın o.
Have you ever walked into the Boys'Club on the East Side?
Doğu kıyısındaki The Boys kulübünü duydun mu hiç?
- He works at Party Boys Strip Club. - Oh, cool.
Parti Boys Striptiz Kulübü'nde çalışıyor.
The boys from the club recently received... a generous donation of equipment.
Kulüpteki çocuklara geçenlerde cömertçe bir malzeme yardımı yapıldı.
I'm a little girl playing in an old boys'club. AII the more reason not to back down.
Ama artık kabul edelim, ben büyümüş oğlanların arasında oynayan küçük bir kızım.
You took me and some of the boys from the math club out for pizza.
Matematik kulübümden arkadaşlarımla beni pizza yemeye götürmüştün.
It's bad enough the legal profession is still a boys'club... -... why should we look like boys?
Hukuk işinde hâlâ bir erkekler kulübü havasının olması yeterince kötü.
So this is the first meeting of our club for teens who have gotten their periods! We're s'posed to talk about our periods and boys! Let's talk about boys first!
Bu bizim adet olmuş gençler klubündeki ilk toplantımız olduğuna göre..... adetlerimiz ve erkekler hakkında konuşmalıyız.
It won't be the'me and you secret club, no-boys-allowed thing'anymore.
Artık "senin ve benim gizli klübümüz, erkekler giremez" gibi şeylerimiz olamayacak.
Sir Walter is a Pudding Club man and one of our most distinguished old boys, so I ask you all to behave with due propriety.
Sir Walter, Pudding Kulübü'nün bir üyesi ve en seçkin eski adamlarından birisidir. Bu yüzden sizden görgü kurallarına uygun hareket etmenizi bekliyorum.
I don't care what hospital you go to, surgery is still a boys'club.
Hastane nereye gidiyor umrumda değil fakat cerrahi hala erkekler klubü
I know I'm the surgical assignment booby prize, but if my other choice is being in that boys'club,
Aptallara verilen cerrahi ödüllere aday gösterildiğimi biliyorum fakat diğerleri gibi aptal bir erkekler klübünde olsaydım
Donated to the Lynwild Boys'Club.
Lynwild Çocuklar Kulübü'ne bağışlandı.
We're having our Book of the Month club meeting, so why don't you boys go outside and play?
Şu an ayın kitabı kulübü toplantısındayız. Neden dışarı çıkıp oynamıyorsunuz?
You're the boys from that stupid club!
Siz şu salak dernekteki çocuklarsınız. Verin onu bana!
Why don't you boys join us at the club later tonight?
Neden ikiniz bu akşam kulüpte bize katılmıyorsunuz?
Are you repeatedly flaunting this adolescent behavior... in front of me because a woman has invaded your boys'club?
Bu ergenlik dönemi hava atmalarını benim önümde devamlı sergilemen... bir kadının sizin erkekler kulübünüzü ele geçirmesinden mi?
Listen, I just got out of one Alpha Boys'Club.
Alfa Gençleri Kulübünden daha yeni çıktım.
Why do you think you've done well in, for lack of a better term, a boys'club?
Neden daha iyi bir dönemin eksikliğinden dolayı, erkekler klübü için iyi birşey yaptığını düşünüyorsun?
A heartless, egocentric, self-centered boys'club.
Acımasız, bencil, hep kendini düşünen erkeklerin dünyası.
And come visit our club with your boys sometime.
Ara sıra arkadaşlarınla kulübümüzü ziyarete gel.
You are joining the Colonial Fleet, boys and girls, not some after-school club.
Koloni donanmasına katılıyorsunuz, bayanlar baylar, okul sonrası bir kulübe değil.
I've been kicking ass, but this place is such a boys'club, I can't get X-rays or tests back on time.
Yırtınıyorum, ama burası o kadar erkek kontrolünde bir yer ki, röntgenleri ve testleri bir türlü zamanında yaptıramıyorum.
It was a boys'club, and being very aggressive music, not get the sympathy of the female audience.
Müzikleri çok saldırgandı ve kadınlara hitap etmek gibi bir dertleri de yoktu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]