English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Brandon

Brandon translate Turkish

2,889 parallel translation
- Brandon!
- Brandon!
Brandon!
Brandon!
Sharon : His name is Brandon North.
Adı Brandon North.
Well, Brandon, uh, those marks behind you are measurements, and you're barely 5'10 ".
Brandon... Şu arkandakiler birer ölçü işareti ve sen taş çatlasa 1.80'sin.
We have forensic psychologist Dr. Kris Mohandie here to talk with us about what might drive someone like Brandon North to allegedly commit these murders.
Adli psikolog Dr. Kris Mohandie burada bizimle beraber. Brandon North'un nasıl bu cinayetleri işleyecek kadar çileden çıktığını konuşacağız.
If we could speak to Brandon, he'd give us another perspective... good?
Çok güzel. Nesi güzel?
This guy Brandon is a psycho. Shh. Shh.
Brandon psikopatın teki.
Actually, Rusty, Dr. Mohandie is helping us try and talk to Brandon.
Aslına bakarsan Rusty, Dr. Mohandie Brandon'la iletişim kurmamıza yardım ediyor.
We need to try and reach Brandon by every means possible, although I hate that he gets to see himself on TV.
Brandon'a mutlaka bir şekilde ulaşmamız gerekiyor. Kendini televizyonda görmesi hiç hoşuma gitmese de.
Brandon? What are you...?
Ne yapıyorsun?
[Glass shatters] Brandon please!
Kes şunu! Brandon lütfen!
The only other person, besides the L.A.P.D., who knows the names of all three victims is Brandon North.
Polisler hariç üç kurbanın üçünün de adını bilen tek bir kişi var o da Brandon North.
[Breathing heavily] Brandon North's grandmother is being interviewed on the national news.
Brandon North'un büyükannesi ulusal haberlerde röportaj veriyor.
Unless you can find me Brandon North right now, it'll have to wait.
Şu an bana Brandon North'u bulup getiremeyeceğine göre beklemek zorundasın.
Brandon never hides anything from me.
Brandon benden hiçbir şey saklamaz.
Brandon's out there in Hollywood following his big dream.
Brandon Hollywood'a hayallerinin peşinden koşmaya gitti.
Reporter : Mrs. North, can you tell us where Brandon's been living in Los Angeles?
Bayan North, Brandon'ın Los Angeles'ta nerede kaldığını söyleyebilir misiniz bize?
Captain, I have grandma's number, and I should have the number Brandon's been using very soon.
Başkomiserim, büyükannenin numarasını buldum. Birazdan Brandon'ın kullandığı numarayı da bulacağım.
Brandon : This is complete bullshit, Carlo!
Bu ne kadar boktan bir ev böyle, Carlo!
Hi, Brandon, I'm Sharon Raydor of the Los Angeles Police Department.
Merhaba Brandon, ben Sharon Raydor. Los Angeles Emniyetinden.
Brandon, we are outside Carlo's apartment right now, so hanging up won't do you any good.
Brandon, şu an Carlo'nun evinin önündeyiz. Kapatmanın sana bir faydası olmayacak.
Brandon?
Brandon?
Still there, Brandon?
Orada mısın, Brandon?
A lot of people mistreated you, Brandon.
İnsanlar sana kötü davrandı, Brandon.
But then the minute she hears that I'm not on the show, she's like, "Okay, Brandon, you have to leave now."
Sonra televizyona çıkmayacağımı duyduğu anda "Yeter Brandon, git artık." der gibi davranmaya başladı.
Okay, hold on a second, Brandon.
Bir saniye bekle, Brandon.
And you are live, Brandon.
Canlı yayındasın, Brandon.
Hey, Brandon.
Hey, Brandon.
Hey. Brandon? You there?
Brandon, orada mısın?
Well, Brandon, hold on.
Tamam Brandon, bekle.
Why do you want to do that, Brandon?
Neden bunu istiyorsun, Brandon?
Brandon, Carlo is right here and he would really love to meet you and he is standing by...
Brandon, Carlo da burada. Seninle tanışmayı çok istiyormuş. Burada duruyor, bak.
All you have to do, Brandon... all you have to do is put your gun down and come slowly out onto the porch with your arms raised.
Tek yapman gereken, Brandon, tek yapman gereken silahını atmak ve ellerini kaldırarak yavaşça verandaya çıkmak.
Brandon, what's going on?
Brandon, neler oluyor?
And if you really want to meet Carlo, Brandon, all you got to do... is come on out.
Carlo'yla tanışmayı gerçekten istiyorsan, Brandon tek yapman gereken dışarı çıkmak.
No, Brandon.
Hayır, Brandon.
Brandon! [Gunshot]
Brandon!
Sanchez : L.A.P.D.!
Brandon!
Brandon, can you hear me?
Brandon, beni duyuyor musun?
Martin Hayward and Brandon Favors.
Martin Hayward ve Brandon Favors.
Great job, Brandon!
Aferin, Brandon!
JOURNALISTS HAVE A FIELD DAY WITH THE SIMILARITIES.
Bölge Şerifi Brandon Riedel ve yardımcısı bölgede rutin devriyedeydiler.
Brandon Rutherford and Vincent Gamble- - they disappeared within 24 hours of each other 6 months before Gavin and Trevor did, and then their bodies were found two weeks later.
Brandon Rutherford ve Vincent Gamble her biri 24 saat içinde kaybolmuş Gavin ve Trevor kaybolmadan 6 ay önce ve sonra cesetleri iki hafta sonra bulunmuş.
The M.E. reports for both Brandon and Vincent were consistent with the type of torture Gavin suffered, but theirs was much more severe.
Tıbbi tetkikçinin raporuna göre Brandon ve Vincent'ın gördüğü işkence Gavin'inkiyle birbirini tutmuş ama onlarınki daha da sertmiş.
He realized that the younger that he went, the easier they would be to control
Ne kadar gençse kontrol edilmesinin o kadar kolay olduğunu farketmiş. Brandon 15 yaşında kaçırılmış.
Brandon was taken at 15. Maybe he was too old to respond to the unsub's conditioning.
Belki de şüphelinin kooşullandırmalarına yanıt veremeyecek kadar yaşlıydı.
Brandon and Vincent were abducted 4 weeks after Scotman died.
Brandon ve Vincent, Scotman öldükten 4 hafta sonra kaçırıldı.
I don't like this, Brandon.
Son zamanlarda çok yargılayacısın. Bu Brandon hiç hoşuma gitmedi.
[Chuckles]
Bruce'un söylemeye çalıştığı şey şu ki, Brandon sen bayağı kısasın.
Oh, well, what Bruce is trying to say, Brandon, is that you're just too short, and you're not quite buff enough for our show.
Ve bizim programımız için yeterince seksi değilsin.
Brandon and Vincent were street kids.
Brandon ve Vincent sokak çocuğuymuş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]