English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Breeders

Breeders translate Turkish

130 parallel translation
For the support of the reindeer breeders a polar laboratory is being founded
Ren geyiği yetiştiricilerine destek için bir kutup laboratuarı yapıldı.
"Dreaded among breeders is a highly contagious disease called septic fever."
" Septik ateş, üreticilerin korkulu rüyasıdır ve oldukça bulaşıcıdır.
People say it's because they're born in breeders.
Damızlıklardan doğdukları için olduğunu söylüyorlar.
We're all born in breeders.
Hepimiz damızlıklardan doğduk.
Certainly, they're excellent horse-breeders.
Kuşkusuz onlar mükemmel at yetiştiricileri.
I'm going to get my breeders!
Yetiştiricilerimi alacağım.
" Gods of darkness, breeders of chaos... And you need blood.
"Karanlığın tanrıları, kaosun hâkimleri ortaya çıkın ve bu iffetsiz dünyayı sahiplenin"
You see, I've cleaned up a lot of breeders.
Anlıyor musun, ben birçok üreyen temizledim.
Goddamn breeders!
Lanet olası doğurucular. Kusuruma bakmayın bayan.
Breeders know even first-cousin marriages produce inherited defects.
Birinci göbek akraba evliliklerinin bile sakatlığa sebep olduğu bilinir. Kusurlu doğum ihtimali...
You see... breeders, perfect example of the product of change.
Damızlıklar. Değişim ürününün mükemmel örneği.
- That's'cause you're hangin'around... with the virus breeders, Jimmy :
Hayır. Çünkü sen virüs saçıcılarla birliktesin Jimmy.
Here is the babe, as loathsome as a toad amongst the fairest breeders of our clime.
İşte bebek. Kara kurbağası kadar siyah. Yasak ilişki sonucu doğan bir bebek.
Most breeders place more confidence in the stallion.
Genelde beygir daha çok önemsenir.
Is that the one the breeders recommend?
Bu veterinerlerin tavsiye ettiklerinden mi?
Breeders of | German shepherds.
Alman çoban köpeği türemesi,
High school is just a mindless little breeders machine.
Lise, üreme çiftliğinden başka bir şey değil.
Six billion creatures like you, eavy breeders.,
Senin gibi altı milyar yaratık, zavallı hayvancılar.,
Sometimes we call them "breeders".
Bazen onlardan "üreyenler" olarak bahsederiz.
- Breeders?
- Üreyenler mi?
My father saw breeders spreading across the face of Euronda like a plague.
Babam "Üreyenler"'in bir hastalık gibi tüm Euronda'nın yüzeyine yayılacaklarını öngördü.
Not many of us breeders around.
Benim gibi damızlıklar azaldı.
They're breeders, Buffy.
Çoğalıyorlar, Buffy.
We're using the gays as a barrier between the breeders and the bitter, single girls.
Eş cinselleri, üremek isteyenler ve suratsız bekar kızlar arasında bariyer olarak kullanacağız.
You are not telling me that you did not know that Kim Deal was in the Pixies before the Breeders! I refuse to accept that!
Kim Deal'in Breeders'tan önce Pixies'te olduğunu bilmiyor muydunuz?
She's gonna go all the way to the Breeders'.
Breeders'a kadar gidecek.
They needed breeders.
Onlara doğuracak kişiler gerekli.
We are not breeders anymore.
Artık at yetiştiricisi değiliz.
Try listening to the Yeah Yeah Yeahs, The Vines, The Breeders.
Yeah Yeah Yeahs'i, The Vines'ı, The Breeders'ı dinleyin...
Being surrounded by all you breeders was really getting me down--no offense.
Etrafımın heteroseksüellerle sarılmış olması gerçekten benim canımı sıkıyordu--üstüne alınma.
WHAT COULD BE HOTTER THAN HAVING A BUNCH OF BREEDERS WATCHING YOU WHILE YOU JERK OFF?
Bir grup damızlığın sen boşalmaya çalışırken seni izlemesinden daha çekici ne olabilir ki?
ALTHOUGH WHY THOSE TWO WOULD WANT TO LIVE AROUND A BUNCH OF BREEDERS IS BEYOND ME.
Yine de o ikisinin bir grup damızlığın yaşadığı bir yere taşınması beni düşündürüyor.
BREEDERS WITH DISQUALIFIED FARMS
DİSKALİFİYE OLAN YETİŞTİRİCİLER
Stockwell closed down the back room, forced us to fuck like boring breeders.
Stockwell arka odaları kapatmıştı, bizi sıkıcı heterolar gibi olmaya zorlamıştı.
BREEDERS
HAYVAN YETİŞTİRİCİLERİ
For these pets it starts with a breeder, though not all breeders are considered professional.
Bu hayvanlar için yolculuk bir yetiştiriciyle başlıyor. Tabii bütün yetiştiriciler profesyonel olmak zorunda değil.
Excluding, of course, the women, picked to be breeders.
Üremek amaçlı götürülen kadınları saymıyorum tabii.
She'd have run in the Breeders'Cup.
Yetiştiriciler Kupası'nı kazanacaktı.
He won the Breeders'Cup Juvenile.
Yetiştiriciler Tay Kupası'nı kazanmıştı.
The 29th of October is the same day as the Breeders'Cup Championship, isn't it?
Ekimin 29'u Yetiştiriciler Kupası Şampiyonası'yla aynı gün değil mi?
The Breeders'Cup is, what, eight races worth $ 14 million?
Yetiştiriciler Kupası, 14 milyon dolarlık sekiz yarış mıydı?
I don't think.. you want to run in any race on the same day as the Breeders'Cup. You're right.
Yetiştiriciler Kupası'yla aynı gün, başka bir yarışa katılmak isteyeceğini hiç sanmam.
We shouldn't run in any race the same day as the Breeders'Cup.
Haklısın. Yetiştiriciler Kupası'yla aynı gün, başka bir yarışa katılmamalıyız.
That's why we're gonna run in... the Breeders'Cup.
Demek ki, Yetiştiriciler Kupası'na katılacağız.
You can't just show up with your horse at the Breeders'Cup, honey, and say,
İyi de, biliyorsun ki, öyle atınla Yetiştiriciler Kupası'na gidip, tatlım " Ben geldim.
Well. we're going to the Breeders'Cup. LIL :
- Yetiştiriciler Kupası'na gidiyoruz.
He deserves to run in the Breeders'Cup.
Yetiştiriciler Kupası'nda yarışmayı hak ediyor.
As chairman of the Breeders'Cup, I am proud to announce the field for the 22nd running of the Breeders'Cup Classic.
Yetiştiriciler Kupası Meclisi olarak, Büyük Yetiştiriciler Kupası'nın 22. koşusuna katılacak olanları açıklamaktan şeref duyarım.
Going down to the Breeders'Cup to tell them we're dropping out of the race.
Yetiştiriciler Kupası'na, yarıştan çekildiğimizi söylemeye gideceğiz.
We are in the Breeders'Cup! I can't believe it!
Yetiştiriciler Kupası'ndayız!
WITH A BUNCH OF BEERCHUGGING BREEDERS.
Bir grup bira bağımlısı damızlıktan oluşan o hetero partisine gitmeyeceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]