English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Brigands

Brigands translate Turkish

83 parallel translation
First a roundup of brigands - that last dismal vestige of ancient predatory soldiering... the last would-be conquerors.
Önce çeteleri bu eski yağmacı asker gruplarından kalan son kırıntıları da yakalayacağız. Kalan son sözüm ona fatihleri.
Why do honest folk persist in writing tales of brigands?
Neden namuslu insanlar haydut hikayeleri yazmakta ısrar ederler.
Connected with brigands?
- Haydutlarla bir bağlantın var mı?
If, in your desire for isolation... you refuse to make them safe for peaceful traffic... the world will treat Japan as it would treat a band of brigands... infesting a highway.
İzole kalma tutkunuz nedeniyle güvenli geçiş sağlamayı reddederseniz dünya da Japonya'ya karayolunu saran haydut çetesiymiş gibi davranacaktır.
You local militias are simply the brigands
Yerel milisleriniz sadece eşkiya!
"A curse upon the brigands who have abandoned me to suffer and to die."
"Beni acı çekerek ölmeye terk eden haydutlara lanet olsun."
The Howeitat are brigands.
Hoveytatlar hayduttur.
So now we have not only those brigands on our backs, but the police as well.
Şimdi, sadece haydutlar değil, polisler de peşimizde.
And brigands, thieves, cutthroats of all nations may hound us.
Ve dünyadaki tüm eşkıyalar, hırsızlar, bizi avlamaya çalışabilir.
Neither the brigands who attacked her childhood home, nor the rough young men of her own rank, nor the Prince of Condé, leader of the Fronde rebellion, nor the sisters who taught her the classics.
Ne evinde çocuklarına saldıran haydutlar, Nede yaşıtları olan gençler, Ne Conde Prensi, Fronde'nin lideri olduğu isyan
Cowards, dogs, brigands!
Korkaklar, köpekler, haydutlar!
Brigands!
Eşkıyalar!
Teach us to ride shoot cut men's throats and be brigands.
Ata binmeyi silah atmayı gırtlak kesmeyi ve eşkıya olmayı öğretecekler.
Let these brigands decide what they shall do with us.
Bize ne yapacaklarına karar versinler.
We must kill all the black brigands!
Bütün kara haydutları öldürmeliyiz!
I see many black brigands who escape like rabbits and one of ours runs behind them without rifle.
Tavşan gibi kaçışan bir sürü kara haydut görüyorum ve bizimkilerden birisi peşlerinden silahsız koşuyor.
Oh no, unfortunately it is not the first time brigands assault those who travel across the forest.
Oh, hayır, ne yazık ki bu ilk olmuyor, ormanda seyahat edenler, sıklıkla haydutların saldırısına uğruyorlar.
They say he is very handsome and gentle and that he fought against the brigands like a lion maybe the brigands are still around.
Çok yakışıklı ve çok kibarmış.... ve haydutlara karşı aslanlar gibi savaşmış. Belki de o haydutlar hala etraftadırlar.
If brigands are attacking my house, I wouldn't speculate on humanity, but shoot.
Eşkiyalar evimize saldırdığında, insanlık adına spekülasyon olmaz, ateş edilir.
Brigands!
Eşkiyalar!
I would remember, when we were kids how I told you of ancient brigands... and how you looked at the stars.
Çocukken, sana eski zaman eşkıyalarının masallarını nasıl anlattığımı düşünürdüm. - Senin yıldızlara bakışını.
Lost that timber-fighting brigands off Madagascar under Admiral Hawke.
Madagaskar'da, Amiral Hawke'ın emrinde, haydutlarla savaşırken kaybettim.
It does seem like providence, or something out of a romance full of brigands and outlaws.
Takdiri ilahi ya da haydutlarla ve kanun kaçaklarıyla dolu romantik bir romandan çıkmış bir olay.
First, you rescue Tzipporah from Egypt, then you defend my younger daughters from brigands.
Önce Tzipporah'ı Mısır'dan kurtardın.. .. sonra küçük kızlarımı haydutlara karşı savundun.
Christ excluded, they were criminals- - killers, brigands, thieves, rapists.
İsa hariç, onlar suçlulardı. Katiller, eşkiyalar, hırsızlar, tecavüzcüler...
No, no, the brigands.
- Hayır, hayır. Soyguncular.
Aye, now we are the brigands.
şimdi beni anladın mı?
Besides the brigands there are those who profess to be patriots, the Kurds... the Armenians...
Öte yandan eşkiyalarla vatansever olduğunu idda edenlerle Kürtlerle, Ermenilerle karşılaşabilirsin
You band of brigands.
Haydutlar takımı.
How come you're flying about with us brigands?
Nasıl oluyorda bizim gibi haydutlarla uçuyorsun?
How come you're flying about with us brigands?
Neden bizim gibi haydutlarla berabersin?
What is the house of Rohan but a thatched barn where brigands drink in the reek and their brats roll on the floor with the dogs?
Rohan yurdu dediğin ne ki bedevilerin pis kokular içinde içki içtiği piçlerinin itlerle oynadığı sazdan bitme ahırlardan başka?
The French are yapping at my heels, and Rome itself has become an open sewer filled with wild dogs and cats by day and brigands and fornicators by night.
Fransızlar tepelerimde cirit atıyor ve Roma bir açık lağım haline geldi gündüzleri vahşi köpek ve kedilerle geceleri ise haydutlar ve zina yapanlarla dolu.
Fewer brigands.
Daha az eşkıya var.
Glabrus wishes us to know... that while he hasn't encountered the brigands... evidence of their atrocities is everywhere.
Glabrus kölelerin... o burada dururken... ilerlediğini bilmek ister herhalde.
- We're checking. - The Brigands again?
- Kontrol ediyoruz.
You mean you caught the Brigands?
Şampanya! Yoksa isyancıları yakaladınız mı?
My personal standard was stolen by brigands.
Sancağım haydutlar tarafından çalındı.
You should know that England does not parley with brigands, sir.
Bilmelisiniz ki İngiltere haydutlarla barış görüşmesi yapmaz.
Thwarted a band of brigands attacking the stage out of Cheyenne.
Posta arabasına saldıran çeteyi geri püskürttü.
The pirates of prosciutt', - The brigands of bracioll'.
Prosciutto korsanları ve brokoli çetesi.
They are not raiding us like brigands.
Haydutlar gibi akın etmezler.
Your ancestors were seafaring brigands.
Atalarınız gemi korsanlarıydı.
No, not the brigands from the Black Freighter.
Hayır, Kara Şilep'in haydutlarından biri değil.
I am relieved you're about to arrive at the pirates'stronghold safely. Captain Hondo, the leader of those brigands, will accept the ransom and turn Count Dooku over to the Jedi. And then they will bring him back with you.
Kendimi rahat hissetmem ancak, korsanların inine güvenle vardığınızda, o haydutların lideri, Kaptan Hondo fidyeyi kabul edip de kont Dooku'yu Jedi'lara teslim ettiğinde, ve onlar da Dooku ile birlikte sizi de buraya getirdiklerinde, olacak.
We took the train from there then we walked across mountains like ours where there were only shepherds and brigands.
Oradan treni aldık, akabinde dağların karşısında yürüdük, orada da bizim gibi sadece çobanlar ve eşkıyâlar vardı.
No, not the brigands from the Black Freighter.
Hayır, Kara Gemi'deki haydutlardan değil.
They're running from the massacres of the bands of brigands.
Çetelerin katliamından kaçıyorlar.
Another band of brigands would inevitably come along. Or do you intend to give away part of your crop every harvest season?
Bir haydut takımı daha ortaya çıktığında yoksa her hasat mevsiminde ürününüzün bir kısmını vermek mi istersiniz?
Brigands, most likely.
Brigandlar gibi.
Brigands... ruffians, coming at you, from every direction
Eşkıyalar... Zorbalar her yönden sana geliyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]