English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Brisbane

Brisbane translate Turkish

120 parallel translation
I heard it in Brisbane.
Brisbane'deyken duymuştum.
" From United States Naval Forces, Brisbane.
"Gönderen : Birleşik Devletler donanması, Brisbane."
Yes, I could let you dictate something to her, but I tried to get through to Brisbane myself half an hour ago.
Evet, ona bir şey yazdırmana izin verebilirim. Ancak yarım saat kadar önce Brisbane'e bizzat ulaşmaya çalıştım.
This is your place from now on, Brisbane.
Bundan sonra burada oturacaksın, Brisbane.
Brisbane, points north up the Queensland coast.
Brisbane, Queensland sahilinin kuzey ucu.
Especially right now, after a week in Brisbane.
Özellikle de şu anda, Brisbane'de bir haftadan geçirdikten sonra.
When I've got $ 100, I'm going to Brisbane to be a hairdresser.
100 Dolarım olduğu zaman, Brisbane'e kuaför olmaya gideceğim.
- Here's your Brisbane call.
- Brisbane aramanız bağlandı.
- For Brisbane!
- Brisbane'e gitmek için!
Got anything for me from Brisbane?
Brisbane'den bana getirdiğin bir şey var mı?
I've got a dozen friends in Brisbane who'll help me out.
Brisbane'de bana yardım edecek bir düzine arkadaşım var.
But we never once get a chance To see him turn his off-breaks On that brisbane sticky.
Ama Brisbane mücadelesinde yaptığı atışları hiç göremiyoruz.
I don't need to come to Brisbane when I have a great white shark right here.
Brisbane'e gitmem gerekmiyor, burada bir büyük beyaz köpekbalığı var.
A patient named Brisbane.
- Brisbane adında bir hasta.
Brisbane.
- Brisbane.
- Arthur Brisbane? The industrialist?
- Arthur Brisbane mi?
Dr. Thorndyke would like to meet Arthur Brisbane right after lunch.
Dr. Thorndyke, öğle yemeğinden sonra Arthur Brisbane'le görüşmek istiyor.
He'd like to see Mr. Brisbane.
- Bay Brisbane'i görmek istiyor.
That's Arthur Brisbane? The industrialist?
Sanayici Arthur Brisbane bu mu?
Down, Brisbane, down.
Yat, Brisbane, yat.
Bad Brisbane.
Kötü Brisbane.
My name is Victoria Brisbane.
Adım, Victoria Brisbane.
My father is Arthur Brisbane.
Babamın adı, Arthur Brisbane.
Miss Brisbane, I assure you I am a competent psychiatrist.
Bayan Brisbane, inanın bana, ben uzman bir psikiyatristim.
Miss Brisbane, I'm terribly sorry.
Bayan Brisbane, çok üzgünüm.
Miss Brisbane, I must warn you.
Bayan Brisbane, sizi uyarmalıyım.
Are you trying to tell me that this man is Arthur Brisbane, your father?
Bu adamın, Arthur Brisbane, yani babanız olduğunu mu söylemeye çalışıyorsunuz?
He knows that's not the real Brisbane we showed him.
Ona gösterdiğimizin gerçek Brisbane olmadığını biliyor.
This is Victoria Brisbane.
Bu, Victoria Brisbane.
Her father is Arthur Brisbane.
Babası da, Arthur Brisbane.
Brophy, have you seen Brisbane?
Brophy, Brisbane'i gördün mü?
Where is Brisbane?
Brisbane nerede?
- Mr. Brisbane, are you all right?
- Bay Brisbane, iyi misiniz?
We're puttin'together several squadrons up in Brisbane.
Brisbane'de birkaç hava filosu oluşturuyoruz.
So our best plan, therefore, is to show token resistance... and fall back rapidly to this, the Brisbane Line.
Bu yüzden en iyi planımız sembolik bir direniş göstermek ve buraya, Brisbane Hattına çekilmektir.
Do you wanna play Brisbane?
Nerede söylemek istersin?
London?
Brisbane?
I was away in Brisbane.
Brisbane'e gitmiştim.
He was given to her by another boyfriend, Clive Brisbane.
Başka bir erkek arkadaşı olan, Clive Brisbane tarafından verilmiş.
- Why wasn't Brisbane a suspect?
- Brisbane neden şüpheli değildi?
- Brisbane the animal trainer?
O, hayvan eğiticisindeki Brisbane mi? Evet.
- Yes. Brisbane's Amazing Apes.
Brisbane'in Muhteşem Maymunları.
They staged a tableau of Washington crossing the Delaware and then shot suction-cup arrows at Brisbane's assistant's derrière.
Bir bakmışsın, Washington'un Delaware nehri üzerindeki tablosunu yapmışlar ve sonra, vakum ağızlı okları * Brisbane'in sevgili asistanının kıçına atmışlar.
You know... there is a way that Brisbane could be the killer and still have his horse track alibi hold up.
Brisbane'in katil olması olasılığı da var ve yarış pisti tanıkları da buna engelleyemez.
- Why would Brisbane have her killed?
- Ama Brisbane onu neden öldürsün ki?
It could be Brisbane's homage to Poe's "Murders in the Rue Morgue".
Brisbane'in, Poe'nun "Rue Morgundaki Cinayetler" filmine saygısından olabilir.
- I thought it was Robitaille, and then I thought maybe it was Brisbane, but I was wrong.
- Yıllarca, Robitaille diye düşündüm sonra da hayvan terbiyecisi Brisbane'in olabileceğini düşündüm ama yanılmıştım.
I figured out that, if Brisbane could teach a monkey to impersonate Washington, then he could teach a monkey to cock a revolver, sneak up a fire escape, pump Helen full of lead, then get away,
Düşündüm ki, eğer Brisbane bir maymuna, Washington taklidi yapmayı öğretebiliyorsa, ona, silahın horozunu çekmesini de öğretebilir. Yangın çıkışından gizlice yanaşır, Helen'in gelmesini bekler ve geldiğinde ona kurşun yağdırır ve kaçar.
There's trouble in Brisbane's Chinatown.
Brisbane'nin çin mahallesinde sorun var.
- He's from Brisbane.
- O, Brisbane'den.
- What's the pitch, Brisbane?
- Evet, ne satıyorsun Brisbane?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]