English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Brownish

Brownish translate Turkish

71 parallel translation
A brown suit, brown shoes, a white shirt... a grayish tie with reddish-brown, or brownish-red, dots in it.
Kahverengi takım elbise, kahverengi ayakkabı, beyaz gömlek... kırmızıya çalar kahve, ya da kahveye çalar kırmızı puanlı grimsi bir kravat.
Two small brownish-green lakes.
İki küçük, kahverengi-yeşil göl.
Brownish red.
Kahverengi kırmızı.
Late teens, brownish hair?
Yeni yetişkin, kumral saçlı?
I perceived a number of flaky ashes and round the edges a fringe of brownish powder, which had not yet been consumed.
Orada bulunan küllerin arasında daha henüz yanıp tükenmemiş olanlarını özenle ayıkladım.
They both had dark hair and brownish-green eyes.
Her ikisi de siyah saçlarla ve ela gözlerle doğdu.
- I'd say brownish gold.
- Bence esmerimsi.
And he had receding brownish-blonde hair.
Saçları seyrek ve kumraldı.
Brownish hair, 16 or 17 years old.
Kahverengi saçlı, 16-17 yaşlarında.
That may turn to a brownish or blackish sludge, which signals the end of the flow.
Kahverengimsi veya siyahımsı, çamurumsu hale de dönebilir. Akıntının sonuna geldiğinin sinyalidir bu.
And try to avoid that weird brownish-red stuff in the middle.
Ortadaki kahverengi-kırmızı şeyden de uzak durmaya çalışalım.
You know, your coat is kind of a brownish color.
Bilirsin işte, senin ceketinde kahverengi tonlarında.
You know, your coat is kind of a brownish color.
Senin ceketin de kahverengi sayılır.
I know she's a brownish area with points.
Dik, kahverengi bir yeri olduğunu biliyorum.
You just grab that... that brownish area by its points... and you don't let go, no matter what your mom says.
O kahverengi bölgeyi dikliklerinden yakalarsın... ve asla bırakmazsın, annem ne derse desin.
He's about 1 5 pounds, brownish-yellow with brown floppy ears...
Yaklaşık yedi kilo, açık kahverengi, kahverengi yumuşak kulaklı...
I'm now four foot eight inches tall, and I have brownish hair, just like Ma's.
Şimdi boyum 1.40 oldu.. .. saçlarım da kahve, tıpkı Anneminkiler gibi.
Brownish like.
- Tabii, bu işe yarardı. Kahverengimsiydi.
Tall, kind of blondish, brownish hair...
Uzun boylu, sarışın kumral karışımı.
This is Park County News 4, with your host, Jim Brown-ish
Burası Park County Haberleri 4, sunucunuz, Jim Brownish
They are all one color, which is a yellowy light-brownish whitish color.
Ten renkleri tek, o da sarımsı, açık kahverengimsi, beyazımsı bir renk.
Five-nine maybe, good sized belly, brownish hair.
1.80-1.90 olabilir, iri yarı, kahverengi saçlı.
- Er,, brownish,
- Kahverengi.
- Brownish green.
- Kahverengimsi yeşil.
And last, the brownish-orange substance on the vic's fingers, chest and shoulders : Instant tanning lotion.
Ve son olarak kurbanın parmaklarında, omuzunda ve göğüslerinde kahverengi-turuncu arası bir madde buldum : hızlı yanık koruyucu losyon.
Yeah. Brownish blond. I think so.
Evet kumral.Sanırım.
Brownish blond.
Kumral
Permanent files are in that brownish-beige filing cabinet.
Öğrenci sicilleri kahverengi-bej dosya dolabında.
Okay, Doc, I got one here that's, um... I guess, brownish on top and I'd say green on the bottom.
Pekala, Doktor, elimde bir tane var,.. ... galiba, üstü kahverengimsi altı yeşil diyorum.
A brownish yellow monkey of India.
Hindistan bölgesinde yaşayan pembemsi bir maymun cinsi.
- Brownish?
- Kahverengi tüylü mü?
Iron-gall ink from the 16th century tends to turn a brownish color.
16. yüzyıl boyası kahverengiye dönüşmüş.
There's a car in the driveway sort of brownish can you see a licence plate on the car?
Girişte bir araba var. Kahverengi gibi bir renk. Arabanın plakasını görebiliyor musun?
Brownish face.
Kahverengimsi yüz.
I went to the bathroom and there was this brownish spot, but it wasn't from you know where.
Tuvalete gittim ve kahverengimsi bir sıvı geldi, ne yapacağımı bilemedim.
You have brownish hair and tall.
Uzun boylusun ve kahverengi saçların var.
Brownish, but blonde.
Kahverengimsi, ama sarı saçlı.
including, here in brownish yellow, 93 acres of the so-called Serena Corazzi concession, a plot of land for which we shall need to add an exclusion clause.
Buradaki kahverengi olarak görülen Serena Corazzi adına ayrılmış 93 dönümlük arazinin hariç tutulması şartı var.
It's red, white and blue, but you have to drink it really fast or it turns brownish.
Kırmızı, beyaz ve mavi ama çabuk içmezsen kahverengi oluyor.
Brownish hair, pudgy, kind of cute?
Kahverengi saçlı, tombik, tatlı bir şey, değil mi?
Cute, brownish hair.
Sevimli, kumral.
I found traces of it as well as these brownish fibers all over his clothes and exposed skin.
- Evet, hem alçı hem de bu kahverengimsi iplikler tüm giysilerinde ve teninde vardı.
Brownish fucking bush about fucking 15, 20 meters to the right?
15-20 metre sağındaki kahverengimsi çalıyı?
Brownish hair, smiley, And a big fan of the Russell muscle.
Kahverengimsi saçlar, gülümseyen bir surat elbette Russel kaslarının büyük bir hayranı.
Well, obviously, she is brownish.
Evet, bariz bir şekilde kahverengi.
Uh, do you remember a guy coming in here- - About, uh, 6 feet tall, sort of brownish hair- -
Buraya gelen, 1.80m uzunluğunda kahverengimsi saçlı bir bay hatırlıyor musun?
Brownish, circular?
Kahverengi mi? Yuvarlağımsı?
I don't knot the kinds, and I didn't see the license, but the color was, I think, white, brownish color.
Çeşitini hatırlamıyorum. Plakasınıda görmedim. Ama rengi sanırım beyaz ve açık kahverengiydi.
no, A reddish-brownish stain.The crime lab will determine what it is.
Hayır, kırmızımsı kahve renkli bir leke. Ne olduğunu suç laboratuarı tespit edecektir.
Or smearing reddish-brownish stuff.
Ya da kırmızımsı kahve renkli bir şey yayıyordu.
Long hair, brownish.
Kahverengimsi uzun saçlı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]