But i'm sure translate Turkish
10,994 parallel translation
Uh... they'll be offered, I'm sure, but once again, we're dealing with preparing for April 16th for trial.
- Evet. Eminim teklifte bulunacaklardır ama dediğim gibi, şu an 16 Nisan'daki mahkemenin hazırlıklarıyle meşgulüz.
I know things are strained between us since I moved into management, but I'm still one of you, and I'm gonna make sure your best interests are represented at the contract talks.
Yöneticiliğe geçiş yaptığımdan beri aramızda gergin bir şey olduğunu biliyorum ama hala sizden biriyim, ve sözleşme görüşmelerinde en iyi şekilde çıkarlarınızı temsil edeceğime eminim.
I can't guarantee that, but I'm quite sure that they will want you.
Söz veremem ama senin için can atacaklarına eminim.
But I am willing to make the necessary sacrifice to make sure that our wedding night is perfect.
Ama düğün gecemizi mükemmelleştirmek için gerekli bu fedakarlığı yapmaya hazırım.
Um, but I'm not sure how much people are gonna be joking if something else happens.
Ama başka bir şey olursa insanlar ne kadar şakalanıyor olacak emin değilim.
I'm not sure yet if it's chemical, or nuclear. But down here we're safe.
Kimyasal mı yoksa nükleer mi henüz, emin değilim ama burada güvendeyiz.
I'm sorry about your boat, Mr Turner, but I'm not sure what it's got to do with us.
Bay Turner tekneniz için üzgünüm ama olanların bizimle alakalı olduğuna emin değilim.
It's a lot heavier than I expected, and I'm pretty sure it's compacting my spinal column, but...
Beklediğimden daha ağır ve omurgamı sıkıştırdığından oldukça eminim ama -
Look, I think it's great you found yourself a little hobby, and I'm sure, on paper, flooding New York City with ghosts seemed like a great idea, but we happen to like the world the way it is.
Bak, bence kendine küçük bir hobi bulman güzel ve eminim ki New York'a hayalet baskını yapmak iyi bir fikir gibi gözüktü ama dünyayı olduğu gibi kabul etmeliyiz.
You know, I'm not saying the universe is evil but it sure has a nasty sense of humor.
Evrenin kötü olduğunu söylemiyorum ama çok kötü bir espri anlayışı var.
And I'm sure he'll manage to get that in still but first, I wanted everyone to know how important the Boys and Girls Clubs of America is to us.
Bunu yine yaptıracağına eminim ama önce herkesin bilmesini istedim. Amerika Çocuk Kulübü bizim için çok önemli bir yere sahip.
I'd ask you to join me, but I'm pretty sure you're not a big Gangnam Style kind of guy.
Katılmanı isterdim ama Gangnam Style'ı sevmiyorsundur herhâlde.
Okay, I'm not sure if that's racist or not, but I'll take it as a compliment.
Pekala bu ırkçı bir söz müydü emin değilim ama bunu bir iltifat olarak alacağım.
I was sure I'd get away with it, but you caught me.
Fark etmezsin sanmıştım ama yakaladın beni.
But I'm sure that, uh, the readers would like to know what it's like to be a member of your family?
Ama yine de okurlarımız şunu bilmek isteyecektir ; ... ailenin bir ferdi olmak nasıl bir duygu?
Not sure if you know this, but six, five... Didn't they tell you I'm a boxer?
Boksör olduğumu söylemediler mi?
I'm sure they're not only alive... But about to be delivered to us on a silver platter.
Sadece hayatta olduklarından eminim değilim ayrıca bize gümüş tabakta gönderilmek üzere olduklarından da eminim.
I'm sure you have wonderful cubicles and great carpeting, but I've done those tours before.
Eminim harika hücrelere ve harika halılara sahipsiniz, Ama daha önce bu turları yaptım.
I'm sorry I can't be any more help, but you'll find her, I'm sure.
ancak yine de onu bulacağından adım gibi eminim.
I don't mean to bother ya and I'm sure everythings just fine, um, but my husband Mike Williams is on the Deepwater Horizon, and...
Ben seni rahatsız etmek istemem ve ben, her şeyi emin gayet güzel değilim um, ama kocam Mike Williams Deepwater Horizon üzerinde ve...
But I'm sure Jake has plenty of his own back in Florida.
Ama, Jake'in Florida'da onu bekleyen pek çok arkadaşı olduğuna eminim.
Yeah, I see them sure but, I'm not my grandpa.
Evet, onları görüyorum ama, ben büyükbabam değilim.
So I don't need you telling me that my life isn't going great but if I have time tonight, I'll check my calendar and make sure that I have time.
Bu yüzden bana hayatımın pek iyi gitmediğini söylemene ihtiyacım yok ama bu gece vaktim var mı, ajandama bir bakarım ve zamanım olduğundan emin olurum.
Well, I'm not saying for sure it's overbooked now, but anything is possible.
Şu anda çok katılan olduğundan emin değilim ama herşey mümkün.
But I'm not sure about the makeup this year.
Bu sene bu makyaj hakkında emin değilim.
But I promise you, the first thing that I'm going do when I land is make sure you get your money wired, okay?
Söz veriyorum, oraya iner inmez ilk iş paranı havale ettireceğim, tamam mı?
No offense, Ralph, but I'm not sure you've ever met the real Efraim.
Kusura bakma Ralph ama gerçek Efraim'le tanışmadın bence.
Her skin has been tanned by the peat, but... from her bone structure and the shape of her skull I'm pretty sure that she's Caucasian.
Derisi kömürle yakılmış, ama kemik ve kafatası yapısına bakarak bir Kafkas olduğunu söyleyebilirim.
But I'm pretty sure I haven't worn those boots since that day.
O günden beri o çizmeleri giymediğine eminim.
But I'm sure they'll call as soon as they get the letter.
Ama mektubu alır almaz arayacaklarına eminim.
I'm sure there's a scientific explanation for what's on these, but until you tell me, I'm not sending it up the chain of command.
Eminim, bunlardaki şeyin bilimsel bir açıklaması vardır ama sen bana anlatana kadar, emir komuta zincirini bilgilendirmeyeceğim.
No, I'm sure it must've been difficult, but...
Çok zor olmalı kesinlikle.
But I'm not sure I want to test them.
Ancak onları test etmek istediğime emin değilim.
I'm not sure anymore. But I can still feel it, it's...
Artık emin değilim ama yine de hissedebiliyorum şeydi...
I'm a bit new to the memory thing so I can't say for sure. But something tells me they were mostly blue with... -... maybe yellow.
Hafıza olaylarında biraz yeni olduğumdan kesin olarak söyleyemesem de içimden bir ses biraz sarıyla karışık ama çoğunlukla mavi olduklarını söylüyor.
But, if you hadn't, I'm not sure we would have gotten... here.
Ama yapmamış olsaydın buraya gelir miydik emin değilim.
I am somewhat troubled, to be sure, but my feelings are all indefinite.
Emin olmak için birtakım sorunlar yaşıyorum ancak bütün hislerim belirsizlik içinde.
Well, I'm not exactly sure, but I...
- Tam olarak emin değilim, ama...
But I sure as shit wasn't gonna let my little girl get from Olympia to Denver on her own.
Ama kızımın Olympia'dan Denver'a tek başına gitmesine izin vermem.
But I'll be sure you get some when we arrive, okay?
Ama geldiğinde emin ol tamam mı?
But now I'm not so sure I believe in beginnings and endings.
Şimdi başlangıçlara ve sonlara inandığımdan emin değilim.
Um, I've never done it, but I'm sure I could learn.
Hiç yapmadım ama öğrenebileceğimden eminim.
I'm not sure if you're aware, but one of those food bowls, technically...
Farkında mısın bilmiyorum ama bu mama kaplarından biri, teknik olarak...
But I have to make sure that my son is ok.
Ama oğlumun iyi olduğundan emin olmalıyım.
I'm sure it is fair, but Carolina's piano is not for sale.
İyi bir fiyat olduğundan eminim, ama piyano satılık değil.
Oh, you know, I don't wanna be presumptuous. I know that I only have been here for a few days, but I'm pretty sure that that is a new school record.
O, bilirsiniz, önceden söylemek istemem ama sonuçta, daha bir iki gündür, burdayım, ama, eminim ki, bu yeni okul rekoru falandır heralde.
but I'm pretty sure they're just making it up as they go along, you know?
aşırı eminim ki kendileri uydurmuştur, gitiği yere kadar, anladın mı?
You know, I'm sure that I'll get over his death, but I'm not sure I'll ever get over his life.
Bilirsin, Şundan eminim ki onun kaybının üstesinden geleceğim, ama yaşamını çözebilecek miyim emin değilim.
It's tomorrow now, but we'll be fine, I'm sure.
Yarın görüşeceğiz ve sıkıntı çıkmayacak, eminim.
But I'm not sure...
Ama pek emin değilim.
It's not easy with a family, I'm sure, but we make our choices.
Eminim bir aileyle kolay değildir. Ancak seçimimizi yapıyoruz.
but i'm going 29
but i'm sorry 142
but i'm still here 37
but i'm not 551
but i'm not interested 30
but i'm tired 27
but i'm 401
but i'm hungry 38
but i'm not stupid 33
but i'm here now 110
but i'm sorry 142
but i'm still here 37
but i'm not 551
but i'm not interested 30
but i'm tired 27
but i'm 401
but i'm hungry 38
but i'm not stupid 33
but i'm here now 110