But it's cool translate Turkish
661 parallel translation
So he's scared, but also it's sort of cool, so he's also kind of excited.
- Korkmuştu ama yine de bunun havalı olduğunu düşünüp heyecanlanıyordu.
His blood is hot, but it will cool.
Şimdi kanı sıcak, ama soğuyacaktır.
But you tell yourself it's smarter to play it cool.
Ama sakin bir tavır takınmanın daha akıllıca olduğunu düşünüyorsun.
It's so hot today, but it's nice and cool in here.
Bugün çok sıcak... ama burası güzel ve serin.
But, er... can you keep it cool?
Fakat, aa... saklar mısın?
It's only natural that there'd be some interpersonal conflicts to work through, but now it's cool. Well, at first, she tended to overreact.
- Başlarda, aşırı tepki verme eğilimindeydi.
But it was cool.'Cause he's a barber.
Ama sorun olmadı. Çünkü o bir berber.
" It's a nice, cool day, some grey clouds but the sun shines.
" Güzel bir gün. Gökyüzünde gri bulutların arasında güneş ışınları parlıyor.
I'm trying to stay cool, you know, but I'm losing it.
Sakin kalmaya çalışıyorum, biliyorsun, ama çıldırıyorum.
It's cool all right, but it's not mine. Get on.
Güzel ama benim değil.
But it's cool.
Sorun değil.
If you're into playing it close, that's cool, but we're talking mega-malfunction here.
Eğer numara yapıyorsan bu çok cool adamım ama burada bir süper hasardan bahsediyoruz.
Well it's cool and I agree to do another so soon and so near, but it is they, and a hanging matter this time.
Ne cüretle, bu kadar çabuk ve yanı başımızda başka suçlar da işlediler. Fakat bu defa onların durumu idamlık.
Look, Bob it's cool if you move in with me but what about when the baby comes? Shouldn't you be with Rosie?
Bak Bob... benim yanıma taşınabilirsin... ama bebek doğunca ne olacak?
This car looks cool, but it's not very useful.
Araba güzel gözüküyor, fakat kullanışlı değil.
That milk will cool down on you but it's getting warmer now.
Sütün soğuyacak ama artık ısınıyor.
I know it hurts, but being this cool's always a pain.
Canının yandığını biliyorum. Böyle yaman olmak başa beladır.
The old temperature should be in the 90s again... but a cool afternoon breeze will make it all worthwhile come evening.
Sıcaklık yine 32 ºC ama öğleden sonra çıkacak bir yel serinlik verecektir.
It says Rudy, though, but that's cool.
Üzerinde Rudy yazıyor, ama yine de çok havalı.
But I've been thinking about it, and I think it's kind of cool.
Ama ben de hakkında düşündüm ve bence güzel gibi.
But when it comes to martial arts and stuff, he's pretty cool.
Fakat iş savaş sanatlarına geldiğinde, o oldukça iyiydi.
Being a good shot, being quick with a pistol... ... don't do no harm, but it don't mean much next to being cool-headed.
Hızlı ve keskin nişancı olmak göz çıkarmaz ama serinkanlı olmanın yanında solda sıfırdır...
It's okay... but sometimes I wish I had something more blue collar... with big machines and cool dials and stuff... like an oil refinery... or hydroelectric plant.
Güzel de arasıra işçi sınıfıyla ilgili birşeyler yapsam diyorum.. ... mesela büyük makinalarla çalışsam, mesai saatleri ve eğitim olsa bir yağ rafinerisinde ya da hidroelektrik bir santralde.
I'm sorry, but it's cool.
Üzgünüm ama çok sıkı.
The flash evaporator system is working but it's not enough to cool them down.
Buharlaştırma sistemi çalışıyor ama onları soğutmaya yetmez.
Any other time, I would've told Corky, "Yeah, it's cool," but...
Başka zaman olsa Corky'ye söylerdim, " Evet, bu güzel iş- -
It's kind of cool, but I like what you're wearing.
Evet oldukça hoş, ama senin giydiğin de hoş.
In some parts of the universe, maybe not in Contempo Casual but in some parts, it's considered cool to know what's going on in the world.
Contempo Casual mağazasında değil ama, dünyada neler olup bittiğini öğrenmek iyi görülüyor.
But if I can just think of an idea, there's a cool $ 10 in it for me.
Ama en iyi fikri ben bulursam, $ 10 kazanacağım.
But it's cool.
Ama sorun değil.
It's not cool, but it's the only way.
Hoş değil, ama tek çıkış yolu bu.
But it's cool.
Ama bu çok iyi.
But now it's cool.
Ama şimdi düzeldi.
Willow, I think it's really great that you have this cool pen pal, but..... don't you think you're kind of rushing all into this?
İyi bir mektup arkadaşın olması harika. Ama fazla aceleci davrandığını düşünmüyor musun? Anlatabiliyor muyum?
- Well, it's really cool, but I gotta go.
- Çok güzel ama gitmem gerek.
I won't get rich doing it, but I gotta say, it's cool knowing you're making a difference in a kid's life.
Bu şekilde zengin olamayacağım, ama söylemem lazım çok güzel bir çocuğun hayatını değiştirdiğini bilmek.
It's back there now, flat as a pancake. But it's cool now.
O şimdi arkada, koca bir patlak var ama şimdi iyi, her şey yolunda.
I didn't buy it, but, look, it's... It's kinda cool.
Satın almadım, ama bak bu çok...
I don't want anyone to think that I'm trying to take something away from Dr Wolf, because I'm not, but it's kind of cool. - Leo!
Kimsenin Dr. Wolf'un önüne geçmeye çalıştığımı düşünmesini istemem çünkü bu doğru değil, ama gene de oldukça hoş bir şey.
Oh, yeah, it's cool for them, but for me it's much more than that.
Oh evet.Onun için de öyle. Benim için çok daha farklı.
But it's cool.
Seni anlıyorum.
The black bear has a fearsome reputation but it's the most playful of bear species and with the coast clear and the water cool even a bear may succumb to the impulse merely to have fun.
Siyah ayının kötü bir şöhreti vardır ama aslında en oyuncu ayı türüdür Sadece oyun oynamak için dahi tertemiz bir kıyı ve serin sulara kendisini bırakır.
But it's kind of cool.
Ama harika bir düşünce.
You know, the dark part's more fatty. But it's cool. It's cool to like that part.
Siyah kısmı daha yağlı ama eğer öyle seviyorsan sorun yok.
You're a good violinist, Carlos, but it is definitely not cool to waste your talent.
Çok iyi bir kemancısın Carlos. Ama yeteneğini harcaman hiç de havalı bir şey değil.
But then I tell everyone about it, so that's quite cool.
Ama sonra bundan herkese bahsettim, o yüzden bu, oldukça havalı.
That's a cool dream. lt's not much but it's as good as we've got.
Keyifli bir rüya. Çok fazla bir şey yok ama elimizdekinin en iyisi bu.
Oh, yeah, but it's cool.
Evet. Olsun.
I know you kids think it's all spooky fun and kitschy cool and all that but don't get so caught up in your Scooby-Doo adventure that you get...
Bunu korku eğlencesi ve değersiz olarak gördüğünüzü biliyorum ama kendinizi Scooby-Doo macerasına fazla kaptırıp...
- But it's so cool!
- Ama çok güzel oluyor.
I know, but it makes me look cool, so it's an even trade.
Biliyorum, fakat bu beni havalı gösteriyor. Hatta bu bir sanat.
but it's ok 45
but it's over 138
but it's okay 243
but it's hard 35
but it's mine 36
but it's not too late 21
but it's funny 23
but it's not easy 20
but it's not bad 18
but it's not a big deal 20
but it's over 138
but it's okay 243
but it's hard 35
but it's mine 36
but it's not too late 21
but it's funny 23
but it's not easy 20
but it's not bad 18
but it's not a big deal 20