English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Cadet

Cadet translate Turkish

862 parallel translation
- You're pretty fresh for a cadet, Sharp.
- Çok şakacı bir öğrencisin Sharp.
We don't say, "Welcome to West Point" and turn out a guard in honor of any cadet.
Kim olursa olsun, hiçbir öğrenciyi törenle karşılamayız.
I've been appointed to the academy as a cadet.
Akademiye öğrenci olarak atandım.
My name's Custer, Cadet George Armstrong Custer.
Ben öğrenci George Armstrong Custer.
You ask me, he'll make the worst record of any cadet since Ulysses S. Grant.
Bence Ulysses S. Grant'ın zamanından beri gelen öğrencilerin en kötüsü.
Gentlemen, because of a present crisis in the affairs of the nation which menaces armed rebellion and destruction of the union established by our fathers it has been decreed by Congress that every officer and cadet shall subscribe his name to the following oath :
Beyler, ulusumuz silahlı isyan tehdidi ve devletimizi yok etme girişimleri ile karşı karşıya olduğundan Kongre, bütün subay ve öğrencilerin şu yemini etmesini istemektedir :
Any officer or cadet who finds himself unable to comply with its requirements will fall out to the right of the battalion.
Bu yemini edemeyecek olan subay ve öğrenciler taburun sağ tarafına çıksın.
- Cadet Percival Anderson.
İlk kim? - Percival Anderson.
And as for his record George Armstrong Custer has the lowest marks and the highest demerits of any cadet who ever attended this academy, including Ulysses S. Grant.
Karnesine gelince George Armstrong Custer Ulysses S. Grant dahil burada okumuş olan herkesten daha düşük not alıp en çok kusuru işledi.
Cadet Custer, reporting as ordered.
Öğrenci Custer emrinizde.
Well, Marine or civilian unbecoming for a West Point cadet to engage in fisticuffs on a public street.
Sivil veya değil bir Akademi öğrencisinin sokakta yumruklaşması çok yakışıksız.
Especially when you have a handsome cadet to show it to you in the moonlight.
Özellikle yakışıklı bir öğrenci gezdiriyorsa.
A cadet is supposed to be an officer and a gentleman.
Bir subay ve centilmen olmalıydı.
I remember Cadet Stuart.
Stuart'ı okuldan hatırlıyorum.
Every member of the family to a cadet branch of which I have the honour to belong is buried here in the family vault.
Parçası olmaktan gurur duyduğum ailemizin her bir ferdi burada aile mezarlığımızda gömülüdür.
Four years out here and still acting like a wet-eared cadet on the Hudson.
Hudsonda gördüğüm o çaylak çocuk, daha efendi ve sizin şu anki kişiliğinizden daha iyiydi.
But, the Cadets are not called.
Ama Cadet'ler çağırılmadı.
And a freckle-faced little space cadet.
Ve çilli suratlı, ufak bir uzaylı.
Mr. West Point Honor Cadet.
Bay West Point birincisi.
Listen, Cadet, do your hands hurt?
Dinle, subay, ellerin acıyor mu?
Keep your eyes peeled for the cadet!
Gözünü subaydan ayırma!
But I'm a cadet, your enemy...
Ama ben bir subayım, yani düşmanın...
Hey, cadet!
Hey, subay!
Halt, you lousy cadet!
Dur, seni alçak teğmen!
- I have been with you since I was a cadet.
- Akademiden beri sizinleyim efendim.
Officer Cadet Korab suffers greatly without his daily bath.
Askeri öğrenci Korab, günlük banyosunu yapamadığında büyük rahatsızlık duyuyor.
Crewson, I'll appoint you to Annapolis as a cadet.
Crewson seni Annapolis'e tayin ederim.
- Cadet Major Barksdale.
- Acemi asker Barksdale.
Cadet Major Barksdale, you may move your column forward.
Acemi asker Barksdale, bölüğünüzü götürebilirsiniz.
Cadet drummer Buford, you are relieved of duty.
Acemi asker Buford, görevden alındınız.
- Cadet Grabowski.
- Öğrenci Grabowski.
Have you seen it, cadet?
Bunu gördün mü?
Cadet Jerzy Grabowski.
Askeri Öğrenci Jerzy Grabowski.
Where's cadet?
Öğrenci nerede?
Cadet with his wife are there.
- Öğrenci eşiyle burada kalacak.
I'm inviting you to our place, cadet.
Seni eve davet ediyorum, öğrenci.
The cadet is still green.
Öğrenci hala çimenlerde.
Cadet...
Öğrenci...
Certificate of Secondary Education and underground cadet school are enough?
Ortaöğrenim ve yeraltı askeri öğrenci belgesi yeterli mi?
Lieutenant Cantrell, with a record as a dead shot with all weapons that goes back to his cadet days on the Hudson, somehow missed with a service pistol at 50 yards.
Teğmen Cantrell, kayıtlara göre Hudson'daki öğrencilik günlerinizde bile, bütün silahlarda... keskin nişancıymışsınız... nasıl olduda 50 adımdan ıskaladınızr...
You cadet officers, you were selected by the highest authority to make this voyage.
Siz harp okulu öğrencileri... en yüksek otorite tarafından bu görevi başarıyla yerine... getirmek için seçildiniz.
You can be a Self-Defense Force junior cadet until 17.
17 yaşına kadar, askeri okulda 3'ncü sınıfa geçilebilir.
Inspection tour of a cadet vessel, an old class-J starship.
Eski J-sınıfı bir uzay gemisi olan savaş gemisinin teftiş turu.
"West Point Cadet Shooting Match."
"West Point Harpokulu Atış Yarışması."
But after 30 years the cadet his rank to corporal.
Ama askeri okulda 30 yıldan sonra rütbesi onbaşıya çıkartılır.
When I was a cadet at the Academy, his exploits were required reading.
Akademide öğrenciyken, kahramanlıklarını okurduk.
But my first visit to Axanar was as a cadet on a peace mission.
Ama Axanar'a ilk ziyaretim, barışı sağlamak içindi.
I wish you'll never marry the cadet.
Hiçbir zaman bir askeri okul öğrencisiyle evlenemeyeceksin!
Two young fellows in cadet uniforms went in a little while ago.
Öğrenici üniformalı iki genç az önce içeri girdi.
Cadet!
Subay adayı!
Appearing here before us today... are Henri Marrieu, tax inspector, born March 29, 1915, at Versailles, son of Georges Marrieu and Marie...
Bugün karşımızda... vergi müfettişi, 29 Mart 1915 Versailles doğumlu, her ikisi de ölmüş olan Georges Marrieu ve Marie Antoinette Cadet'nin oğlu Henri Marrieu ile... mesleği olmayan, 10 Eylül 1920 Viyana Avusturya doğumlu, her ikisi de ölmüş olan Frederick Artigues ve Gertrude Grept'in

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]