English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Caught in the rain

Caught in the rain translate Turkish

67 parallel translation
We might get caught in the rain.
Yağmura yakalanma ihtimalimiz var.
You went and got caught in the rain too.
Üstelik yağmura yakalanmışsın.
- You must've been caught in the rain.
- Yağmura yakalanmış olmalısınız.
She was caught in the rain.
Yağmura yakalandı da.
Caught in the rain.
Yağmura yakalanmıştır.
She got caught in the rain and the whole thing dropped down to here.
Yağmura yakalanmış ve suratı ta buraya düşmüş.
You didn't get caught in the rain?
Yağmura yakalanmadınız, değil mi?
Tell everyone to get home before they get caught in the rain.
Herkese söyle, yağmura yakalanmadan eve gelsinler.
I got caught in the rain, and Bunny... that is, Miss Watson...
Ben de yağmura yakalandım,... ve Bunny de... yani Bayan Watson...
I got caught in the rain.
Yağmura yakalandım.
° He's often been caught in the rain
Sık sık yağmura yakalanır.
Caught in the rain, eh?
Yağmura mı yakalandınız?
Guess you got caught in the rain, huh?
Sanırım yağmura yakalandınız?
Yeah, I got caught in the rain.
Evet, yağmura yakalandım.
So, we were on our way to a rally in support of feminism, and we got caught in the rain.
Feminizmi desteklemek için bir yarışa katılacaktık ama yağmura yakalandık.
They had some cement left over... so it got caught in the rain, it's probably ruined.
Dışarda onlardan biraz çimento kaldı... fakat yağmur bir kısmını götürmüştür
If you like pina coladas and getting caught in the rain -
Eğer pina koladayı ve yağmura yakalanmayı seviyorsan, -
Caught in the rain?
Yağmura mı yakalandınız?
We got caught in the rain, Maria.
Yağmura yakalandık Maria.
They're probably caught in the rain I sent some men to look.
Belki yağmura yakalanmışlardır ; onlara bakması için adam gönderdim.
I got caught in the rain.
Hayır. Yağmura yakalandım.
A few days ago I got caught in the rain, got a bad cold.
Birkac gun once yagmurda kaldim, Cok kotu usuttum.
A few days ago I got caught in the rain, got a bad cold.
Birkac gun once yagmurda kaldim, cok kotu usuttum.
You got caught in the rain?
Yağmura mı tutuldunuz?
But they're still caught in the rain.
Ama yine de her şeyi anlayamıyorlar.
Don't get caught in the rain without your straight jacket.
Üstünde palton olmadan yağmura yakalanma.
I got caught in the rain last night. A 20-minute torrential downpour at 8 : 45.
Dün gece 8.45'te 20 dakika süren bir yağmura yakalandım.
Let alone get caught in the rain!
Size yağmurda tek başına dolaşmanız için kim izin verdi.
Yes, I like piña coladas, and getting caught in the rain.
Pina Colada içmeyi ve yağmurda ıslanmayı severim.
This is where Brandon got caught in the rain.
Burası Brandon'un yağmura yakalandığı yer.
Ever get caught in the rain without an umbrella?
Yağmurda şemsiyesiz kalıp hastalandığınız oldu mu?
There is going to be a storm of shit around this, and I'll tell you right now, I am not going to get caught in the rain.
Bu iş bitince berbat bir fırtına kopacak ve açık açık söylüyorum, yağmura yakalanmaya niyetim yok.
It feels like being caught in the rain.
Yağmura yakalanmak gibi bir his.
We got caught in the rain Because someone wouldn't use international short form rules.
Birileri uluslararası kısa form kriket kurallarını kullanmayınca yağmurda kaldık.
We'd find ourselves deep in the forest, riding off the routes, dropping into gullies, caught in the rain.
Kendimizi ormanın derinliklerinde, herhangi bir rota olmadan, derelerden geçerek, yağmura yakalanarak bisikletin üstünde bulmuştuk.
Oh... My car broke down, I got caught in the rain...
Arabam bozuldu ve yağmura yakalandım.
If he got caught in the rain in a nice pair of shoes, he'd take his shoes off.
Güzel bir çift ayakkabı ile yağmura yakalansa, ayakkabılarını çıkartır.
I'd just got caught in the rain
Yağmura yakalandım.
I must go now, Emerenc, because we haven't had our lunch yet and I don't want to get caught in the rain.
Artık gitmeliyim, henüz yemek yemedik ve yağmura yakalanmak istemem.
You were caught in the rain.
Yağmura yakalanmışsınız.
He said he got caught in the rain, but it didn't rain that night.
Yağmura yakalandığını söyledi ama o gece yağmur yağmamıştı.
We got caught in the rain.
Yağmura yakalanmıştık.
Maybe get caught in the rain?
Belki yağmura yakalanırız?
Yes... I lost my umbrella on the way, so I got caught in the rain a bit.
gelirken şemsiyemi kaybettim.
I expect you caught a chill the other day in the rain.
Geçen günkü yağmurda üşütmüş olmalısınız.
You probably caught it unloading boxes in the rain last night.
Dün gece yağmur altında kutuları boşaltırken hastalandın muhtemelen.
- Caught in the rain, huh?
Yağmura mı yakalandınız?
And we were caught out in the rain the other day and she goes,
Geçen gün yağmura yakalandık ve şöyle dedi.
Will he be like bus-stop bill, caught out in the rain?
Otobüs durağında bekleyen Bill gibi yağmura mı yakalanacaklar?
I got caught up in the rain, too.
Ben de yağmura yakalandım.
I just got caught in the rain.
Sadece yağmura yakalandım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]