Cause i'm translate Turkish
20,890 parallel translation
It was after a tennis match and I had won, But not by enough,'cause it was never enough.
Kazandığım bir tenis maçından sonraydı ama yeterince fark atmamıştım, çünkü hiçbir zaman yetmez.
Having been up here for a year, I now realize that a year is longer than I thought it was, cause I feel like I've lived my whole life up here.
Burada bir yıl kaldıktan sonra bir yılın düşündüğümden daha uzun olduğunu biliyorum çünkü bütün hayatımı burada yaşamış gibi hissediyorum.
Cause I needed someone who understands what I understand.
Çünkü anladığım şeyi anlayan birine ihtiyacım vardı.
No, I'm expanding this investigation into the cause for this war.
Hayır, bu savaş mevzusuna doğru soruşturmamı genişletiyorum.
-'Cause I'm not gonna get held hostage by the likes of you.
- Neden? Çünkü senin gibiler tarafından kukla yapılmayacağım.
- Oh, I don't need to hide from you,'cause it turns out I'm getting out today.
Senden saklanmama gerek yok. Çünkü görünüşe göre bugün çıkıyorum.
'Cause I'm gonna get to him, and I'm gonna get to you.
Çünkü onu da bulacağım, seni de bulacağım.
- I know that, but I can't tell my bosses I'm passing on a fortune in free rent'cause you guys did me a solid.
Biliyorum ama patronlarıma bana iyilik yaptılar, kirasız mekanı reddettim diyemem.
Because she's a junkie who'd say anything to get him out of what he did, so I got her out of the way'cause he did it.
Çünkü onu kurtarmak için her şeyi söyleyecek bir keşti, ben de onu saf dışı bıraktım. Çünkü o öldürdü.
I thought I was an expert in true love'cause of my old job, but I have a lot to learn from you guys.
Eski işimden dolayı kendimi gerçek aşk konusunda uzman sanırdım ama ikinizden öğreneceğim çok şey var sanırım.
I'm the only one that's right'cause I think you both crazy.
Ama haklı olan bir tek benim çünkü bence ikiniz de delisiniz.
Honestly, I don't know how I can help you,'cause I'm just a person and you're, like, this super magical Orville Redenbacher type guy who invented this entire universe, but I'll do my best.
Açıkçası sana nasıl yardım edebilirim hiç bilmiyorum. Ben sıradan bir insanken sense bu mahalleyi yaratmış süper sihirli bir Orville Redenbacher gibisin. Elimden geleni yapacağım.
I need men and women who will die for a cause.
Bu dava için ölecek adamlara, kadınlara ihtiyacım var.
♪ I'm the place many fear'Cause there's no way out ♪
Çok kişi korkar benden Çünkü çıkış yoktur buradan
I don't have anything against you, but I'm not gonna cause trouble with a guy like that for someone I've never even met.
Seninle bir sorunum yok ama hiç tanımadığım biri için öyle bir adamla aramı bozamam.
I am,'cause I'm not gonna put myself in position to collude with you.
Evet çünkü kendimi seninle tezgah çevireceğim bir konuma koymayacağım.
Oh, well, it doesn't matter,'cause I'm not bringing an indictment without knowing that I can win at trial.
- Hiç fark etmez. Çünkü mahkemede kazanacağımdan emin olmadan iddianame falan hazırlamıyorum.
'Cause Harvey said I shouldn't trust anyone in here, and as far as I'm concerned, that includes you.
Çünkü Harvey buradaki kimseye güvenmememi söyledi, bana kalırsa buna sen de dahilsin.
'Cause I've got that sense of smell. And something in here stinks.
Çünkü iyi koku alırım ve burası çok fena kokuyor.
I hope you didn't come all the way down here just to tell me that we're running out of time,'cause I already know that.
Umarım bu kadar yolu vaktimin kalmadığını söylemek için gelmemişsindir. - Çünkü bunu zaten biliyorum.
I'm not letting my star witness get away'cause I'm not letting that bastard get away with bilking people out of their hard-earned money.
Baş tanığımın gitmesine ben izin vermiyorum. Çünkü o piçin insanların emeklerini sömürmesine göz yumamam.
Bullshit,'cause here you are, willing to leave two little kids all alone just to get your goddamn freedom. - Kevin, I'm sorry- -
Hadi oradan, kendi özgürlüğün için iki küçük çocuğu yalnız bırakmaya niyetlisin.
But whether it's 30 days or 60 days, it doesn't matter,'cause I'm gonna die in here, lady.
Ama ister 30 gün olsun ister 60 gün, ben burada öleceğim bayan.
'Cause they just let me out of solitary, and I went to call Jill.
Hücreden çıkarttıklarında Jill'i aradım.
So why don't you tell those people that you gave them something that belongs to someone else,'cause I'm not going to share the most exquisite table on the planet with another man.
Neden şu insanlara gidip başkasına ait bir şeyi onlara verdiğini söylemiyorsun? - Dünyadaki en seçkin masayı başka bir adamla paylaşmayacağım.
You're not much into riddles. Maybe it's'cause I'm not that good at them.
Belki beceremediğim içindir.
I'm not saying transparent,'cause that's like Hollywood cheesy.
Şeffaf demiyorum çünkü Hollywood'daki gibi dandik olur o.
I'm good to go. Go back home to Virginia,'cause if you go anywhere near that house, I will have you arrested for trespassing.
- Virginia'ya, evine dön çünkü o eve yaklaşırsan haneye tecavüzden tutuklarım seni.
Why is it weird'cause I'm topless, huh?
Üstsüz olduğum için mi tuhaf oluyor?
'Cause that's what I said to you in the jungle!
Tıpkı ormanda sana dediğim gibi! - Alıntıladım!
'Cause that's actually who I need right now.
Çünkü şu anda tam ihtiyacım olan kişi o.
See,'cause I use to put my leg
Ayağımı koyuyorum çünkü...
That's why I'm so sad'cause you won't give me any jelly beans.
İşte bu yüzden çok üzgünüm çünkü bana hiç jöleli şekerleme vermiyorsun.
And I'm gonna open up my own fucking shop and bury you next to fucking Andre'cause you both fucking deserve each other.
Kendi yerimi açıp seni de Andre'nin yanına gömeceğim çünkü siz ikiniz birbirinizi hak ediyorsunuz.
'Cause I've been up on a few.
Çünkü birkaçını yaşadım ben.
Help me, Shelby,'cause I'm telling you the truth!
Yardım et Shelby ; çünkü sana doğruyu söylüyorum.
I just tried to soak up every last second I had left with Shelby'cause I knew, when that truck stopped... it was all over.
Shelby'yle kalan son dakikalarımın tadını çıkarmaya çalışıyordum çünkü kamyonet durduğunda her şeyin biteceğini biliyordum.
I mean, look at me, I'm getting out of here'cause of'em.
Diyeceğim, baksana bana, onlar sayesinde buradan çıkıyorum.
Yeah, well, might not be that much longer,'cause I think I can solve this.
Evet, o kadar sürmeyebilir ; çünkü sanırım bunu çözebilirim.
Yeah, of course I know that she's an android,'cause I helped out.
Evet, elbette biliyorum ; çünkü ben de yardım ettim.
I think we're gonna need bold strokes,'cause, apparently, that thing that Lucy Bauer's after, Coulson is saying it's pretty serious.
Sanırım cesur hamlelere ihtiyacımız olacak çünkü Lucy Bauer'ın peşinde olduğu şey Coulson oldukça ciddi bir sorun olduğunu söylüyor.
Great,'cause, boy, do I need your help.
- Harika, çünkü fena hâlde yardıma ihtiyacım var.
'Cause I don't like the way they're hunting down Daisy like an animal.
Çünkü Daisy bir hayvanmış gibi avlama şekillerinden hoşlanmadım.
All right, well, I need you in this fight,'cause I got to get back to her.
Pekâlâ, bu savaşta sana ihtiyacım var çünkü ona geri dönmem gerek.
'Cause I'm not some meat puppet who's just gonna smile and roll over on command.
Çünkü ben sana boyun eğip gülümseyecek canlı bir kukla değilim.
I have a lot of free time on my hands, as well,'cause Debbie was taken.
Debbie kaçırıldığı için bol bol da boş zamanım var.
I don't know if I want to be the guy who lives in a motel,'cause that's what I do right now, Gerry.
Şu an doğru olanı yaptığım için bir motelde yaşayan biri olmak istiyor muyum bilmiyorum Gerry.
In my head, not on paper,'cause I'm not a total idiot.
Kafamda, kağıtta değil. Süzme salak değilim çünkü.
I wasn't planning on waiting up...'cause I have my own life.
Beklemeyi düşünmüyordum. Çünkü benim de bir hayatım var.
The little one has asthma and I knew if i brought up the cat, you'd tell me to bring it, that would cause problems.
Küçük olanın astımı var zaten ayrıca kedim olduğumu söyleseydim, sen de onu getirmemi söylerdin, bu durum da probleme yol açardı.
Speaking of, I have something to give you'cause I'm leaving.
Konusu açılmışken gittiğim için sana bir şey vereceğim
cause i'm not 41
i'm fine 13072
i'm too old for this shit 16
i'm not sure 2759
i'm your dad 84
i'm larry 20
i'm sure 2891
i'm sorry 82539
i'm here 4719
i'm good 4884
i'm fine 13072
i'm too old for this shit 16
i'm not sure 2759
i'm your dad 84
i'm larry 20
i'm sure 2891
i'm sorry 82539
i'm here 4719
i'm good 4884
i'm so sorry 10867
i'm not 8792
i'm not perfect 83
i'm sorry to bother you 274
i'm fucked up 24
i'm sorry for your loss 289
i'm an accountant 23
i'm going home 825
i'm sorry i'm late 336
i'm feeling good 33
i'm not 8792
i'm not perfect 83
i'm sorry to bother you 274
i'm fucked up 24
i'm sorry for your loss 289
i'm an accountant 23
i'm going home 825
i'm sorry i'm late 336
i'm feeling good 33