Certainly translate Turkish
24,109 parallel translation
And you're certainly not here to blow up a fucking train.
Aslında, lanet olası bir treni uçurmak için burada bulunuyorsunuz.
I would certainly need reinforcements to engage.
Çarpışmak için kesinlikle destek kuvvetleri lazım.
Certainly act like it, don't I?
Öyleymiş gibi davranıyorum, değil mi?
- You certainly did.
- Evet uyarmıştın.
Certainly, Ma'am.
Tabii ki efendim.
God will certainly not look upon us with kindness.
Açıkçası, Tanrı bize böyle bir merhamet göstermez.
It certainly looked like it.
Öyle gibi görünüyordu.
Grimaud certainly left his mark on you.
Bakıyorum da Grimaud sende iz bırakmış.
He certainly went against the natural order of things, but we found him quite immoveable.
Kesinlikle, bazı şeylerin doğal düzenine karşı geldi ama onu oldukça kararlı gördük.
Not this you certainly.
Bu sana kesin konuşmak gerekirse.
We are all strong women and we certainly don't need Bea Smith to tell us what to do and when to do it, do we?
Hepimiz güçlü kadınlarız. Ve kesinlikle bize neyi ne zaman yapacağımızı söylemesi için Bea Smith'e ihtiyacımız yok, değil mi?
Certainly, Madam.
Elbette hanımefendi.
I can't cheer her up, and Dale certainly can't cheer her up because he's so weird.
Ben neşesini yerine getiremem. Hele Dale hiç getiremez. Çünkü ucubenin teki.
The Caddy is almost certainly from a working-class background and grew up in an urban environment.
Caddy'nin geçmişte çalışan kesimden olduğu ve kentsel bir çevrede büyüdüğü neredeyse kesin.
He is almost certainly a detective.
Dedektif olduğu neredeyse kesin.
And I've certainly no connection to Hunter.
Hunter'la da bağlantım olmadığı kesin.
Listen, if there's any issues to be addressed by a performance review, or otherwise, then trust me, they certainly will be.
Dinle, performans incelemesi yapılacak bir konu varsa, ya da tam tersi bir durum, güven bana, kesinlikle incelerler.
At least, certainly not since you left.
Özellikle de sen yokken.
We will certainly ask Mr. McCormick when we find him.
Gördüğümüzde Bay McCormick'e kesinlikle soracağız.
I mean, the press is certainly enjoying imagining it.
Basın bunun olma ihtimalini seviyor.
Today has certainly been full of surprises, hasn't it?
Bugün tamamen sürprizlerle doluydu, değil mi?
Certainly not a dude.
Kesinlikle bir erkek için değil.
We could certainly use some color.
Ortamı biraz renklendirmek iyi olur.
Certainly, if you could and did, you'd have fixed upon a much better choice of father.
Tabii ki eğer yapabilseydin ve yapsaydın daha iyi bir baba seçerdin.
They certainly know how to take advantage of media attention.
Medyanın dikkatini çekerek bundan menfaat sağlamayı iyi bildikleri kesin.
If they choose to talk with the media, however, we will certainly facilitate that.
Eğer ki medyayla konuşmayı tercih ederlerse gerekli imkanları sağlayacağız.
My fellow Americans, over the past two years, certainly within the last several days and hours,
Amerikalı vatandaşlarım, geçtiğimiz iki senede hiç kuşku yok ki özellikle son birkaç gün ve saatte kendime şu soruyu sordum :
Certainly not the police, and certainly not Powers Division.
Polis bunu durduramaz ve Powers Birimi de bunu durduramaz.
And certainly not your father.
Babanın da akıllara gelmesini istemiyor.
Pentillion is certainly ambitious.
Pentillion kesinlikle hırslı bir firma.
"You will not leave the bed you are lying on. " You will not leave the bed you are lying on. You will certainly die! " So Elijah went.
"Yattığın yatağı terk etmeyeceksin, kesinlikle öleceksin!" Böylece İlyas gitti.
And you certainly made an entrance.
Ve sen kesinlikle havalı bir giriş yaptın.
Certainly you haven't come to me out of concern for your English cousin.
Kesinlikle İngiliz kuzenininiz için endişelenmeniz dışında bana gelmediniz.
I certainly intend to.
- Kesinlikle o niyetteyim.
I certainly wasn't looking for you.
Seni aramadığım kesin.
It's certainly cocky.
Ukala olduğu kesin.
You certainly know her weapon.
Silâhını tanıdığınız kesin.
He will most certainly need another car in order to maintain his deceit.
Numarası için yeni bir araca ihtiyaç duyacak.
I can certainly take care of myself.
Ben kesinlikle kendime bakabilirim.
- Certainly not wiser.
- Daha akıllı değil ama.
I have to hand it to you, Alexander... you certainly know how to make a statement.
- Hakkını vermeliyim Alexander düşüncelerini açıklamayı iyi biliyorsun.
You certainly have a type, don't you, Magnus?
Ağzının tadını biliyormuşsun Magnus.
You certainly seem to have had a busy day.
Kesinlikle yoğun bir gün geçirmiş gibisiniz.
Certainly not you, Sifu.
Sen öyle yapmazsın, Sifu.
Captain, Agnes certainly did some bad things in her life, but she's a sweet kid, not a killer.
Başkomiserim, Agnes hayatında kötü şeyler yapmış tatlı bir çocuk, katil değil.
Well, Francis certainly had the money from George.
Francis kesinlikle George'dan para aldı.
You certainly don't look like a Fed.
- Federale benzemediğin kesin.
And we certainly don't want her doing that, do we?
Rebecca'nın bunu yapmasını istemeyiz, değil mi?
Certainly.
Ne demek.
Well, this certainly isn't over.
Bu iş kesinlikle bitmedi.
That certainly explains why someone would want it.
Bu kesinlikle birilerini neden istediğini açıklar.