Ch translate Turkish

Sear... ch.

A... ra.

Chick. Ch...

Chick.

As has been proven / n the case of Ber / t Irene Holm, the c / rcumstances are such as regulated / n paragraph 22d of the Ch / Idren and Young Persons Act.

Berit Irene Holm dosyasındaki nihai karar Çocuk ve Gençlerin Davranış Kuralları'nın 22. maddesinin ihlâl edildiği yönündedir.

Fano ch - ch - - God b- - b- -

Fano çi.. çi.. Tanrı s... s...

Ch'lldren of Hiroshima

HİROŞİMA'NIN ÇOCUKLARI

Yesterday morning... I was in France. And tonight...

Dün sabah Fransa'daydım ve bu gece... kalacağım yer Mass-a-ch...

What's the hurry? I - b - ch -

Bu ne acele?

It would mean That for one moment In my whole life I would have done Something successful. It would mean That maybe the ch i ldren Would be very prou d of me.

Bütün ömrüm boyunca bir an olsun başarılı bir şey yapmış olacağım ve belki de çocukların benimle gurur duyacağı anlamına gelirdi.

The ch i ldren?

Çocuklar, öyle mi?

Yes, yes, i've always Had qu ite a fon dn ess For ch i ldren, you know.

Evet, çocukları oldum olası çok sevmişimdir.

S i nce atom ic en ergy. A s imu lated s i lk So fabu lously conce ived As to mysti fy Even the anci ent Ch in ese s i lk man u factu rers.

Antik Çin'deki ipek üreticilerini bile hayrete düşürecek kadar fevkalade bir şekilde tasarlanmış bir ipek taklidi.

WON'T HAVE TO GO TH ROUG H AN AG ENT. WE CAN SET IT UP TH ROUG H THE COM M U N ITY CH EST BECAUSE IT'LL BE CHARITY!

Bunu hayır işi olarak yardım sandığıyla da halledebiliriz.

J ERRY HEARN DAN LIVES IN CH ICAGO.

Jerry Hearndan, Şikago'da yaşıyor.

I RU N A STRING OF SU PERMARKETS OUTSIDE OF CH ICAGO.

Çok hoş.

I BU I LT A CH ESS SET AND EVERYTHING.

Ama dediğim gibi, sadece 15 dakikamız var. Birkaç dakika dediğin nedir ki?

HE SAID, "YOU MAY BE AN U N DIG ESTED B IT OF BEEF, " A CRU M B OF CH EESE, A BLOT OF M USTARD, " A FRAG MENT OF AN U N DONE POTATO.

" Bir lokma hazmedilmemiş et, bir peynir kırıntısı, bir damla hardal ya da bir parça pişmemiş patates olabilirsin.

YOU THINK YOU CAN CH ISEL YOUR WAY OUT OF PAYING ME WITH A CH EAP TRICK- -

Benim adım, Arthur Curtis. Eşimin adı Marian. Tina adında küçük bir kızım var.

DON'T ASK ME, SAM. YOU'RE THE CH EM IST.

12 kısacık yılda yaşlı bir adama dönüştüm.

NO MORE CH RISTMAS CAROLERS IN THE OFF ICE. THOUGH THE LATTER I DIOSYNCRASY

Artık ne papyon, ne zither müzik ne de iş yerinde yılbaşı şarkıları kaldı.

WHAT ABOUT THE CH RISTMAS CAROLS? I DON'T KNOW WHAT YOU'RE TALKING ABOUT.

Ama Bay Peckinpaugh, ya zither müziği?

IN ZITHER MUSIC OR CH RISTMAS CAROLERS OR ANY OF THAT NONSENSE.

Bay Bevis, artık zither müziğiyle ilgilenmiyorsunuz.

AND IF YOU CAN'T BRING KIDS INTO AN OFF ICE AT CH RISTMASTIME

Zither müziğini ve maket gemi yapmayı seviyorum.

WELL, I'M KIND OF AN EXPERT ON CH I LDREN.

Sessiz tipler olsun, gürültücüler olsun, hepsinden anlarım.

YOU WERE AN EXCEPTIONALLY BEAUTIFUL CH I LD.

Anlamıyorum. Nedir, Bayan Foley?

CH ICAGO, COLLEG E, HERE.

Bu yüzden döndüm. Dönmek zorundaydım, Helen.

LOVE POTIONS ARE MY CH EAPEST ITEM. AND THEY'RE OVERPRICED AT THAT.

Leila'mın aşkı için bir dolar mı?

WITH CH I NA, DON'T YOU THINK?

Sadece uğrayıp işlerin yolunda olduğunu söyleyeyim dedim.

They found nothing but a bauxite mine Iow-scan C-H radar setup.

Sadece bir boksit madeni buldular. Alçak taramalı CH radar cihazı.

Should we say that we've borrowed a ch?

Ona bir çocuk ödünç aldığımızı mı...

OK, Mr Tracy, I'll ch... ch... study the flight data and guidance processor.

- Pekala bay Tracy, uçuş datasını kontrol ederim.

THE CH ARITY Winter 1 412

MERHAMET Kış 1412

I remember your ch-chap Lenin very well.

Senin çat-çatlak Lenin'ini çok iyi hatırlıyorum.

Stuffed in a ch...

Sandalyelerin içine doldur...

Comin'to the line, a little'55 Chevrolet... goin'down against Mr. Barthall and CH-1.

Çizgiye 55 model küçük bir Chevrolet geliyor Rakibi Bay Barthall.

The count has important friends. Ch.

Kont'un önemli arkadaşları vardır.

Chri sti an ch ari ty from a h eath en.

Dinsizden Hıristiyan davranışı.

Give thi s p art of th e ran g e a ch an ce to recover.

Buradaki toprağın dinlenmesi lazım.

Whi ch of u s i s th e most bling d?

Kör olan hangimiz?

But th e f eath er, mu ch weaker th an th e win d, can d o n o oth er.

Ama tüy rüzgardan güçsüz olduğu için başka bir şey yapamaz.

Whi ch i s stron g er?

Hangisi daha güçlü?

Seated in a g ol d en ch air, th e h ead of his own tabl e.

Sofranın başında altın bir tahtta oturan biri.

A nd the voice o f ea ch makes a trembling in the o ther.

Birinin sesi diğerini de titretir.

Here I am, I'm off erin g you a ch an ce f or somethin g solid.

Oysa ben sana somut bir şey öneriyorum.

Wel l, I'I I tel I you, si n ce M rs. Rop er d i ed I d on't real I y mu ch care, M arti n.

Bayan Roper öldükten sonra artık hiçbir şeyi umursamıyorum Martin.

T o rea ch perfection, a man mus t develop equally compassion and wis dom.

Kusursuz insanda hem merhamet hem de bilgelik olmalıdır.

Ch oose.

Seç.

HEY, WE COULD PLAY CH ESS.

Keşke kalabilsek, Corry.

I SAW MY WIFE AND MY CH I LDREN AGING.

Ama sonra...

AND AFTER I RECU PERATED, I MOVED TO CH ICAGO

Buraya döneli bir yıl kadar oluyor.

WHAT ABOUT THAT CH I LD SHE KEEPS TALKING ABOUT? THE CH I LD IS H ER.

Ve gün yüzüne çıktığında bir çocuk şekline bürünmüş.

AT LEAST, SHE CONJ U RED U P THE CH I LD.

Tuhaf, gerçekten tuhaf.