Cheers to that translate Turkish

Let's cheers to that.

Şerefe.

CHEERS TO THAT.

Buna içelim!

Cheers to that.

Buna şerefe.

- Cheers to that.

- Katılıyorum.

Cheers to that, huh?

- Şerefe.

Cheers to that.

- Şerefe.

- Cheers to that.

- Buna içilir.

- Cheers to that.

- Orijinal üçlü için.

Cheers to that.

Buna içilir.

- And cheers to that, Jørgen.

- Buna kadeh kaldıralım, Jörgen.

- Cheers to that.

- Buna şerefe derim.

Ooh, and cheers to that guy over there.

Ooh ve şurada duran adamın şerefine.

Well, cheers to that.

Şerefe.

- Cheers to that.

- Buna içerim.

- Cheers to that.. - Word.

Cheers to that.

Well, cheers to that.

İşte buna içilir!

Well, cheers to that.

- Şerefe o zaman.

Three cheers to that.

Bunu için 3 kez kadeh kaldıralım.

Cheers to that.

Bunun şerefine.

Cheers to that, Blair.

Buna içilir, Blair.

Cheers to that article.

Yazanın ellerinden öperim.

- Cheers to that!

- Şerefe! - Şerefe!

- Cheers to that! It's great to meet you Bobby.

- Seni tanımak güzel, Bobby.

- Cheers to that.

- Buna içilir

- Cheers to that.

- İçelim.

Cheers to that, my friend.

Buna içelim, dostum.

Oh, cheers. Cheers to that. Here we go.

Buna içilir.

Cheers to that!

Bunun şerefine.

Cheers to that.

Buna şerefe derim.

Cheers to that...

Buna içilir.

Cheers to that, all right?

Buna içeriz, değil mi?

It kinda cheers me to see the colonel with that lady.

Albayı bir bayanla görmek ne iyi.

- I'll drink to that, cheers.

- İşte buna içerim, şerefe.

With that, King Max rode back to the cheers of his subjects who lined the road for 50 miles.

Kral Max, 80 km. Boyunca yolda dizilen tebaasının tezahüratları arasında dönmüş.

I just don't want that to happen at Cheers.

Aynı şeyin Cheers'a da olmasını istemem, hepsi o.

And it is better to accept defeat than to take a chance and try like fools to redeem ourselves, save our city and those we love there plus all the people on Earth that this wicked sorceress is going to make suffer just because of us. Cheers.

Yenilgiyi kabul etmek daha iyi, aptallar gibi kendimizi affettirmeye, şehrimizi, oradaki sevdiklerimizi ve bizim yüzümüzden bu kötü kalpli cadının acı çektireceği tüm insanları kurtarmaya çalışmaktansa.

I suppose you're going to tell me that Cheers has never made a Bloody Mary this good. Sammy, Cheers never made anything this good.

Utanmasanız "Cheers bugüne dek bu kadar güzel bir Bloody Mary hazırlamadı."... diyeceksiniz.

And I just to know that their marriage will be as happy and satisfying as I was when I paid off those two prostitutes earlier this morning... cheers!

Ve sadece şunu biliyorum ki, onların evliliği en az, benim bu sabah o iki fahişeye ödeme yaparkenki halim kadar mutlu ve tatminkar olacak. Şerefe!

Cheers to us. That so sweet. I'm sure that you have said the exact same thing to my sister.

Güzel, Aynı şeyi kız kardeşim içinde söylediğin için memnunum

Cheers to that!

Buna içerim!

It was just like that bar in "Cheers" where everybody knows your name... except here they were likely to forget it five minutes later.

Durum aynı herkesin adını bildiği'Şerefe'adlı bardaki gibiydi. Yalnızca burda beş dakika sonra unutuyorlardı..

I'm going to go turn the siren on ; that always cheers me up.

Neyse ben biraz sireni çalıştırayım da, her zaman ki gibi neşem yerine gelsin.

- Well, cheers to that.

Ben buna içerim.

- Cheers to that.

Buna içilir.

- Let's drink to that. - Cheers!

- Öyleyse, şerefe!

Why don't we just cheers to drinking this wine that I've been saving?

Sadece sakladığım bu şarabı içtiğimiz için kadeh kaldırmaya ne dersin?

- Let's cheers to that.

Bunun şerefine içelim.

So, cheers to that.

Bunun şerefine.

But anyway, cheers to you, Babs, and to all of you out there who have saddled up next to powerful men just so that you can stand in our way.

Ama yine de, şerefine, Babs, Ve sırf yolumuza çıkabilmek için güçlü erkeklerin yanında duran hepinizin şerefine.

We like to do cheers in the nude so that they really sink in.

Çiplak tezahuret etmeyi seviyoruz.

Cheers to that.

O zaman şerefe.