Cheesy translate Turkish
857 parallel translation
- Well, the same cheesy old joint, huh?
- Aynı pis yer, değil mi?
Forget it. I'm cheesy with money.
Para benim elimin kiri.
The whole idea sounds very cheesy to me, Trudy.
Tüm bu durum bana çok sakat geliyor Trudy.
Kind of a cheesy picture of me, isn't it?
Çok kötü bir fotoğraf, değil mi?
More like cheesy.
Daha çok dandik.
Early 21st-century slang, is cheesy good or bad?
21. yüzyıl argosunda, dandik kelimesi iyi midir, kötü müdür?
So I curtailed my walpolling activities, sallied forth And infiltrated your place of purveyance To negotiate the vending of some cheesy comestibles.
Walpole etkinliğime son verip dışarı fırladım ve tedarik yerinize gelip peynir cinsi gıda satışını görüşmek istedim.
I want you to know how much you've meant to me. I'll never be able to shake you. Whenever I see a big pair of feet or a cheesy mustache, I'll think of you.
İman edenlere felah yolunu göster ki inayetinle hayırlı işler yapsınlar ve bu dünyada geçirdikleri hayatın tüm zorluklarından sonra, peygamberimiz Hazreti İsa'nın yardımıyla ebedi saadete ulaşsınlar.
I wave my private parts at your aunties... you cheesy lot of secondhand electric-donkey bottom biters!
Gün görmemiş yerlerimi teyzenin suratına sallarım..... seni ikinci el elektrikli eşek kıçı yiyici
Do you have any of those little biscuits, the cheesy ones?
Küçük bisküvilerden var mı, hani tuzlu olanlardan?
She had to wear this cheesy little two-piece thing.
Üstünde iki parçadan oluşan çirkin bir kıyafet vardı.
- Now, I am not a pizza person. I am not particularly fond of cheesy cuisine, and this pizza is...
Ben pizza ile ilgilenen biri değilim yani peynir mutfağından pek fazla hoşlanmam ama bu pizza...
What would a woman that fine want with a fat, nasty, greasy, fat, stank, bloated, cheesy-backed, twelve-sandwich-eating bastard like him?
Bu kadar mükemmel bir kadının o şişko, iğrenç, yağlı, şişman, çirkin, hıyar, pis kokan, obur bir piç kurusu ile ne işi var?
Well, it's flat and cheesy, but it's no pizza.
Yassı ve kaşarlı ama pizza değil.
Big cheesy smile!
Kocaman bir çiiiz gülüşü!
Slug-slime sack of rat guts and cat vomit cheesy scab picked pimple-squeezing finger bandage!
Sıçan ödü ve kedi kusmuğu torbası, sivilce sıkan parmak ile tutulmuş peynir kabuğu!
Some kind of cheesy Santa Claus line.
Boş boş konuşacaksan...
- It looks so cheesy.
- Çok bayağı görünüyor.
It's better than standing on the cheesy fucking thing.
O sikik peynirsi şeyin üzerinde durmaktan iyidir.
Or peanuts would be good, but I don't know who eats these cheesy things.
Ya da fıstık da olur, ama bu peynirli şeyleri kimin yediğini bilmiyorum.
- My little lady cheesy puffy.
Benim küçük peynir tatlım.
He's so cheesy, I can't watch him without crackers.
O kadar sulu ki onu mendilsiz izleyemiyorum.
Fairly cheesy.
Epeyce adi.
I hate to think of you in that cheesy motel.
Seni o adi motelde düşünmekten nefret ediyorum.
It's this cheesy Dating Game rip-off thing.
- Şu kokuşmuş adi "Saklambaç" tarzı.
Adult amusement complexes, up until now, have been somewhat cheesy.
Yetişkin eğlence merkezleri, şimdiye kadar, her nasılsa biraz kalitesizdi.
Has a cheesy tabloid journalist ever won the Pulitzer?
Pulitzer kazanmış magazin gazetecisi var mı?
I think it's a pretty cheesy way to look at my fiance's tits
- Galiba bu, nişanlımın göğüslerine bakmanın en rezil yolu.
I produced this cheesy Jacques Cousteau rip-off thing a couple of months ago.
Birkaç ay önce, Jacques Cousteau özentisi salak bir şey yönetmiştim.
I don't always want to go to these cheesy, scummy little places, you know.
Benim her zaman o küçük, kokuşmuş, berbat yerlere gitmediğimi biliyorsun
- Sure. You want some Cheesy Poofs too?
- Elbette. peyniri cips ister misin?
- Yeah, I want Cheesy Poofs.
- Evet, peynirli cips isterim.
- It's part of a Cheesy Poof.
- Peynirli cips parçası.
It's a cheesy knockoff.
Sahte, değil mi? Ucuz bir kopya.
Cheesy movie and dairy-free pizza.
Duygusal film ve etsiz pizza.
The medicine's too cheesy.
Tıbbi kısmı çok saçma.
Cheesy.
Peynirimsi.
Yes, cheesy.
Evet, peynirimsi.
A little too flashy, a little cheesy for my taste.
Biraz fazla dikkat çekici, benim için biraz kalitesiz.
You exploited people's deepest beliefs just to hawk your cheesy wares?
Ucuz mallarınızın reklamını yapmak için insanların en derin inançlarını sömürdünüz!
It's cheesy, but lame and eerily soothing too.
Bu, sevimsiz bir şey ve esrarengiz, aynı zamanda da ürkütücü.
Here, hon, I packed you some Cheesy Poofs and Happy Tarts.
İşte, tatlım. Senin için, peynirli cips ve mutlu turta hazırladım.
You'll go watch TV and eat Cheesy Poofs, ass-master.
Televizyon izleyip peynirli cips yemelisin.
I know it's kind of cheesy, but I really do want to thank you for bringing me.
Arkadasligin ve düsünceli olman çok güzel.
She writes those cheesy sex novels!
Zevksiz seks romanlarını yazıyor!
'It was a box full of cheesy costume jewelry, except for one pendant.
Kutu, bir kolye dışında ucuz kostüm mücevherleriyle doluydu.
Her arms are around him and they're moving to some cheesy'80s song and he's whispering, and it makes her giggle and toss her hair to the side.
80'lerin Kalitesiz sarkılarıyla birlikte dans ederken Jen'in kolları onun omzuna sarılmıs ve o kulagına birseyler fısıldayarak, onun sacını bir taraftan diger tarafa atıyor.
- You are so cheesy.
Çok eski kafalısın.
Dharma, I was working at a cheesy diner.
Dharma, hamburgercide çalışıyordum.
Honey, these cheesy potatoes are delicious.
Tatlım, peynirli patetesler lezzetli olmuş.
- Kind of a cheesy picture of me, isn't it?
- Ucuz bir poz, değil mi?