English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Claims

Claims translate Turkish

4,506 parallel translation
She claims the body was gone.
O ceset kaybolmuş.
Beautiful back there, claims that this guy came up to him on the street and offered to trade him an ostrich for his clothes and shopping cart.
Bu adam, sokaktaki "güzele" gelmiş ve ona giysilerine ve alışveriş sepetine karşılık devekuşu vermeyi sunmuş.
He claims you've assaulted him.
Ve de saldırdığınızı iddia ediyor.
If every Tom, Dick and Harry claims he's Deva, how can I believe it?
Her Tom, Dick ve Harry Deva olduğunu iddia ediyor, Nasıl inanabilirim?
We're gonna look into Cyrus'claims.
Cyrus'ın iddialarını inceleyeceğiz.
The driver claims he found Ackerman dying in the road from an apparent hit-and-run and was merely trying to get him to the hospital.
Sürücü, Ackerman'ı araba çarpmış halde yolda bulduğunu ve onu hastaneye götürmeye çalıştığını iddia etti.
Sir, Baba's trust claims that. ... the ambulance, in which Mahesh's body was found.. ... was stolen a week ago.
Efendim, Baba Mahesh'i içinde bulduğumuz ambulansın bir hafta önce çalındığını iddia ediyor.
When money is dropped, everyone claims its mine.
yere para düşerse, herkes benim diyor.
How can any organization that claims to promote public health join forces with a company that promotes products that put our children at risk?
Toplum sağlığını destekleyen bir kuruluş nasıl olur da çocuklarımızın sağlığını tehlikeye atan bir şirketle işbirliği yapar?
All these changes become marketing claims designed to get you to buy more.
Tüm bu değişikler daha çok alışveriş yapmanız için tasarlanmış iddialar.
You claims jobbing'son of a bitch!
Seni fırsatçı pislik... Orospu çocuğu!
I got two fine claims and money in the bank...
Ekinlerimi toplayacağım ve bankada da param var.
Claims it changes everything.
Her şeyi yerinden oynatabilecek bir isim.
Professor Weldon claims that based on what she witnessed, you have been carrying on "an inappropriate relationship with a female student."
Profesör Waldon bir olaya şahit olmuş, şöyle ki bir kız öğrencinle uygun olmayan bir ilişki içinde olduğunu düşünüyor.
And I think science has an obligation to explain and to investigate claims of the paranormal.
Bence bu olagan disi olaylarin aciklanmasinda bilim kesinlikle kullanilmali.
And I think science has an obligation, in the spirit of Carl Sagan, to explain and to investigate claims of the paranormal.
Bence bilim, Carl Sagan'in ruhu önderliginde... Bu paranormal olaylari arastirmak icin..... gerekli olan seydir.
But when Hawking claims that the universe created itself because it needed to create itself, and then offers that as an explanation as to how and why it was created, we don't immediately recognize that he's doing the same thing.
ama Hawking evrenin kendi kendisini yaratmasını öne sürdüğünde kendi kendisini yaratmak zorunda olduğu için bunu yapmıştır der, ve bu cümleyi nasıl ve neden yaratılmıştır diye bir açıklama olarak bize sunar. başta onun aynı şeylerden bahsettiğini farketmeyiz.
So, then he claims that Dawkins is the one who was in error, as if Dawkins thought- -
o Dawkins'in hatalı olduğunu öne sürdüğünde sanki Dawkinsin düşüncesiymiş gibi...
Great art claims to understand death.
Mükemmel sanat, ölümü anlamaktan geçer.
She claims they might be unsettling her foundations.
Temellerine uymayabilirmiş.
She also claims she spotted you polishing Dr Schuller's boots in her backyard.
Ayrıca, arka bahçesinde seni Dr. Schuller'in botlarını parlatırken gördüğünü söylüyor.
His mother claims this started during his time as Fletcher's student.
Annesi bunun, Fletcher'ın öğrencisi olduktan sonra başladığını iddia ediyor.
She claims she was terrified.
Korkuya kapıldığını söylüyor.
A stoolie claims you bought it from him.
Gammazın teki silahı kendisinden satın aldığını iddia ediyor.
The Court casts doubt on Mr Sergeyev's claims that he didn't receive these notifications.
Mahkeme, Bay Sergeyev'in uyarılmadığına yönelik iddialarından şüphe duymaktadır.
Mr Sergeyev claims that his guilt in the case was not proven.
Bay Sergeyev davada suçluluğunun kanıtlanmadığını iddaa ediyor.
Fortunately, I'm with the only company currently certified to Offer genuine claims to millionaire making mining Concerns up there.
Çok şükür şu anda buralarda maden milyonerlerine gerçek arazi satabilen tasdikli tek kişi benim.
But not murder, not here at the claims.
Ama arazilerdeki cinayetlere değil.
It pays us and then it claims us.
Paramızı veriyor ve sonra bizi alıyor.
If what she claims was possible, everything would surely take on new meaning.
Eğer iddia ettiği şey mümkün olursa, her şey kesinlikle yeni bir anlam kazanır.
D.W.I CRASH CLAIMS FOUR
"ALKOLLÜ SÜRÜCÜ DÖRT CAN ALDI"
Well, unless you're gonna be making some pretty serious claims about her grandfather, who she's lived with her whole life, that you don't seem to be making here,
Peki, büyükbabasıyla ilgili ciddi iddialarınız yoksa ki çocuk kendini bildi bileli onunlaymış burada başarı şansınız çok düşük.
He claims to have put to rest the notion that the eye was made by an intelligent designer.
Gözün, zeki bir tasarımcı tarafından dizayn edildiği kavramını bitirdiğinizi iddia ediyorsunuz.
Believe it or not, it's unusual to be approached by someone who claims they know you when they don't.
İster inan ister inanma, sizi tanımayan birisinin tanıdığını iddia ederek size yaklaşması sıradan bir olay değil.
I will inform the cardinal of your claims against Bonnaire.
Bonnaire'e karşı olan davanızı Kardinal'e bildireceğim.
According to DOD, Tanner claims that somebody else took control of his drone and opened fire.
Savunma Bakanlığı'na göre Tanner, İHA'sının kontrolünü başkasının alıp, ateş açtığını iddia ediyor.
DOD doesn't seem to think so, and they haven't found anything to support Tanner's claims.
Savunma Bakanlığı öyle düşünmüyor gibi ve Tanner'ın iddiasını destekleyecek bir şey de bulamamışlar.
Sir, the President needs to know about Bauer's claims.
Efendim, Başkan'ın Bauer'in iddialarını öğrenmesi gerek.
Despite her claims, the majority of the people killed were members of a radical sect led by her husband.
İddialarının aksine ölen insanların çoğu kocasının liderliğindeki radikal bir grubun üyesiydi.
She claims Simone murdered her mother.
Simone'un, annesini öldürdüğünü iddia ediyor.
We are proceeding with the next tranche of patent claims.
Bir sonraki işlemimiz patent taleplerini belirlemektir.
Their CI claims to have seen guns in your basement.
- Muhbirleri, bodrumda silahları gördüğünü iddia ediyor.
She is not even who she claims to be!
Oldugunu söyledigi kisi bile degil!
You young people must not be influenced by false claims in a trial.
Siz gençlerin duruşmadaki yanlış iddialardan etkilenmemesi lazım.
The estate shall therefore pay Petra Wade Power the sum of 2 million, according to the claims the plaintiff has brought forth.
Bundan dolayı, davacının ortaya attığı iddia uyarınca 2 milyonluk bir meblağ Petra Wade Power'a ödenecektir.
He claims you are no woman at all, but a man who hides his cock in his own arsehole.
Kadın olmadığınızı ama erkekliğinizi arkanıza sakladığınızı söylüyor.
Since he claims to know the base of Mt. Jiri bandits, we'll coordinate a joint assault if you give us your men.
Jiri Dağı'ndaki eşkıyaların karargâhlarını bildiğini iddia ettiğine göre adamlarınızı bize verirseniz ortak bir saldırı düzenleriz.
Strangler claims third victim.
Katil üçüncü cinayetini işledi.
Wintergreen claims he's never met Patterson.
- Patterson'u tanımadığını iddia ediyor.
We investigated your claims about Dr. Lecter, Will - thoroughly.
Dr. Lecter hakkındaki iddialarını baştan aşağı inceledik.
We claims.
Taleplerimiz var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]