Clem translate Turkish
597 parallel translation
- Clem?
Clem?
- Clem oughta be getting in from town.
- Clem kasabadan dönmüş olmalı.
Ain't no use arguing', Clem.
Tartışmak bir işe yaramaz Clem.
Pinky, I'm leavin'Clem in your charge.
Pinky, Clem'den sen sorumlusun.
- That boy Clem done run away.
- Şu çocuk, Clem kaçtı.
If Clem shows up, tell him I'm gonna brush the britches right off of him.
Clem ortaya çıkarsa ona benden fırçayı yiyeceğini söyle.
Clem!
Clem!
- I can't do it, Clem.
- Bunu yapamam Clem.
I'm goin'back, Clem.
Geri dönüyorum Clem.
We're goin', Clem.
Gidiyoruz Clem.
That's enough, Clem.
Yeter artık Clem.
I'm goin', Clem, and I'm goin'alone.
Gidiyorum Clem, yalnız başıma gidiyorum.
- We're honest men, Clem.
- Bizler dürüst adamlarız Clem.
Come on, Clem.
Haydi Clem.
Get in the cab with him, Clem.
Onunla kal Clem.
No, we can't, Clem.
Hayır, yapamayız Clem.
- Oh, Clem.
- Ah, Clem.
That's Clem, dear.
Tatlım, Clem geldi.
Sophie, you idiot, Clem was standing right here beside me.
Sophie, seni aptal, Clem yanımdaydı.
- You know, Clem, I...
- Clem, ben...
- Clem, you know what I think?
- Clem, ne düşünüyorum biliyor musun?
- Clem, what have you been up to?
- Clem, sen ne işler çevirdin?
- Clem.
- Clem.
Clem, I think we're very lucky people.
Clem, bence çok şanslı insanlarız.
Good night, Clem.
İyi geceler Clem.
- Clem, coming?
- Geliyor musun?
- Happy about the engagement, Clem?
- Clem, nişana sevindin mi?
Listen, Clem.
Dinle Clem.
- Clem!
- Clem!
- What is it, Clem?
- Ne olmuş Clem?
Clem, darling!
Clem, sevgilim!
It's Vin, Clem!
Bu Vin Clem!
Clem, I'm so proud of you.
Seninle gurur duyuyorum.
- Now, Clem, don't get excited.
- Dur, heyecanlanma.
You ought to patent that, Clem.
Bunun patentini al.
- All except Clem.
- Clem hariç herkes.
Clem!
Clem.
- Clem, you've got to get out of here.
Bak Clem, burada kalamazsın.
Please go back home, Clem.
Lütfen eve dön Clem.
I tell you, the condition of my health has nothing to do with it.
Sana söyledim Clem, sağlık durumumun, konumuzla hiçbir alakası yok.
Clem, I told you last night to leave Tombstone and go back East.
Bak Clem, sana dün gece Tombstone'dan ayrılmanı ve doğuya gitmeni söylemiştim.
Thanks, Clem.
Teşekkürler Clem.
For heaven's sake, Clem, with Jessie Hawkins'nephew.
Tanrı aşkına Clem, Jessie Hawkins'in yeğeniyle.
Clem, it's nice to see you.
Clem, seni görmek ne güzel.
The mining company has filed a claim against us in the federal district court. Clem thinks we're in real trouble.
Maden şirketi bizim aleyhimize dava açtı.
I said you were if they get a judgment against you.
Clem başımızın belada olduğunu söylüyor. Sana karşı karar alırlarsa dedim.
Clem, you stick around.
Clem, bir yere ayrılma.
Hi, Clem.
Selam, Clem.
It's Clem Clark and Al Ferguson.
Clem Clark ve Al Ferguson.
Don't go to the store tonight, Clem.
Dükkana bu gece gitme, Clem.
Clem.
Clem.