Clint translate Turkish
997 parallel translation
Clint!
Clint!
Say, Clint.
Baksana, Clint.
- Hello, Clint.
- Merhaba, Clint.
- Clint.
- Clint.
- "Amelia Bissonette, 27 Clint..."
"Amelia Bissonette, 27 Clint Caddesi..."
Clint? - Clint, telephone.
Clint?
He's waiting, Clint.
Bekliyor, Clint.
And you've been promising to pay it, Clint.
Sakın. Bunu ödeyeceğine söz vermiştin, Clint.
Honey? - Hey, Clint.
Tatlım?
Well, from the tracings on those beams, Clint, I can guarantee 150 to 170 rats on this ship.
- Kemerlerdeki izlere bakarak, Clint bu gemide 150-170 kadar fare olduğunu garanti ederim.
Clint?
Clint?
Clint, honey, I didn't say anything.
Clint, tatlım, ben bir şey demedim ki.
Clint, I wasn't...
Clint, ben...
- But, Clint, you need...
- Ama Clint bir şeyler...
Well, Clint, you're not a kid anymore, and you ought to stop thinking like one.
Clint, artık çocuk değilsin. Çocuk gibi düşünmeyi bırakmalısın.
And, Clint, aside from Tommy...
- Clint, Tommy bir yana...
Don't worry about the money, Clint.
Parayı kafaya takma, Clint.
I like you, Clint.
Seni seviyorum, Clint.
Our only chance for full cooperation, Clint, is to inform the public.
Tam bir işbirliği için tek şansımız halkı bilgilendirmek, Clint.
Don't start that again, Clint.
Yine başlama Clint.
No trouble, Clint.
Sorun çıkarma Clint.
Clint, you've gotta stop fighting a war that doesn't exist.
Clint, artık varolmayan bir savaşı sürdürmeyi kesmelisin.
Clint's right.
Clint haklı.
Clint, Tom, you too, Terry, you've gotta get this in your minds :
Clint, Tom, sen de Terry, şunu aklınıza sokmalısınız :
- Talk, Clint.
- Anlat bana Clint.
Clint, there's Britt.
Clint, işte Britt.
It's what I've always wanted, Clint.
Hep bunu istiyordum Clint.
- But, Clint, we promised.
- Ama Clint, söz verdik.
I can't find Terry and Clint, that'll mean more killing.
Eğer Terry ve CIint'i bulamazsam, daha da fazla kişi ölecek.
Clint did this to us.
Clint yaptı bunu bize.
Don't hate Clint.
CIint'den nefret etme.
Clint, Terry, can you hear?
Clint, Terry, duyabiliyor musunuz?
Clint, Terry, can't you hear me?
Clint, Terry, beni duyuyor musunuz?
CLINT FALLON WAS KILLED IN A GUNFIGHT. HAPPENED OVER IN SILVER RAPIDS.
Clinton Fallon'u Silver Rapids'de vurdular!
CLINT FALLON GOT KILLED IN A GUNFIGHT.
McGovern yaka düğmesini almış.
DON'T YOU KNOW IT WAS. CLINT FALLON WAS KILLED BY A FAST GUN.
Fallon'u birinci sınıf bir silahşor öldürdü!
McGOVERN HERE SAW CLINT FALLON
Fallon kurşunlandı.
Clint, form a crescent and tie up at that far pine.
Clint, çamların altına yarım ay şeklinde yerleşin.
Clint.
Clint.
He was trying to help Clint.
O sadece Clint'e yardım etti.
Ridge, hand that pistol to Clint.
Clint'e silahını ver.
Clint, come running!
Clint, koş gel!
Well congratulations, Clint.
Şey tebrik ederim Clint.
You did right to stay here, Clint.
Burada kalarak doğrusunu yaptın Clint.
CLINT :
CLINT :
Come on, Clint.
Gel Clint.
Me and Clint, side by side.
Ben ve Clint, yan yana.
- No, Clint.
- Hayır Clint.
- What?
- Hey, Clint.
You're tired now, Clint.
Şu an yorgunsun, Clint.
So long, Clint.
Görüşmek üzere, Clint.