English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Clove

Clove translate Turkish

134 parallel translation
In Valencia they like to add a clove, in Cordoba, a more delicate taste.
Valencia'da içine karanfil atarlar. Ama Cordoba'lılar daha narin bir tat ararlar.
"One clove of garlic."
1 diş sarımsak. "
Then lay a little bit of water, vinegar, and clove.
Sonra bir parça su, sirke ve sarımsak ekle.
All without a clove is a playful buttered corn.
Tüm karanfil olmadan oynak tereyağlı mısır olduğunu.
Take a clove of garlic and thread it through 5 or 7 times.
Bir demet sarımsak al ve beş ya da yedi kere dolaştır.
Or does it need more clove? What did she say?
Ren yöresi doğumlu olan Alfred Matzerath,... çoşkulu Ren âdetleriyle Silberhammer Hastanesi'ndeki tüm hemşirelerin favorisiydi.
"Clove and cardamom"
"karanfil ve kakule"
"Stuff the betel leaf with clove and cinnamon"
" yapraklar, sarmaşık ile karanfil ve kakule'
- I'm putting in a clove.
- Karanfil koyuyorum.
Here, a clove.
Al, bir karanfil.
It's only a clove.
Sadece bir karanfil.
I'm not gonna stick around here like a clove on a baked ham.
- Nereye gidiyorsun? - Aşağı gidiyorum.
Tomatoes, cucumbers... bell pepper, onion... one garlic clove... oil, salt, vinegar... some day-old bread, and water.
Domates, salatalık... kara biber, soğan... bir diş sarımsak... yağ, tuz, sirke... bir gün beklemiş ekmek ve su.
Let me think... salt, pepper, a clove of garlic, thyme, basil... and then a dash of tabasco at the end...
Tuz, biber, bir diş sarımsak, biraz kekik, fesleğen ve fazla yağı almak için acı sosu.
J.F. A score below with a clove hitch to it, so he done ever.
J.F. Altına denizci düğümü bağlanan bir çentik atardı.
Maybe you ate a clove.
Belki baharatlı kısmını yedin.
Clove...
Clove...
Contestant Clove from the South Galaxy advances to the semifinal round!
Globe, Güneyli Savaşçı, Çeyrek Finalde!
Clove, way to go!
Evet! Tebrikler!
The winner is obviously going to be Clove, from my galaxy, so don't go arguing over nothing.
Bu turnuvada şampiyon benim adamım Globe olucak! Zamanını dövüşerek boşa harcıyorsun.
Clove!
Globe!
I use clove breath mints.
Bu benim hatam değil. Nefes açıcı karanfil kullanıyorum.
Denny Crane must be go out with a big page out of clove
Başka hiçbir hukuk firmasının bilmediği gizli bir stratejiniz mi var?
Just as the butter starts to release its aroma, add a garlic clove
Tereyağı kokusunu vermeye başlar başlamaz bir diş sarımsak atarsın.
Protests, clove cigarettes, bongos...
Protestolar, sigaralar...
Crushed rama leaf and katyllian clove.
Ezilmiş rama yaprağı ve katyllian karanfili.
Then, a pinch of ground clove and a generous amount of cinnamon.
Sonra bir çimdik yonca ve cömert bir miktarda tarçın.
'One wore a running suit, the other had an eye tattooed on his wrist'and he smelled of clove cigarettes.
Biri eşofman giymişti. Diğerinin bileğinin iç tarafında, göz şeklinde bir dövme vardı....... ve sigara kokuyordu.
You put a drop of this clove oil under your eyes, and you let'em sting and well up.
Gözlerinin altına bu yağdan sür. Bırak gözlerin yanıp, sulansın.
I made a stopper out of some brackish mud, a shell case from my 38 and a clove of garlic.
Çamurdan bir tampon yaptım, 38liğimden bir kutu yaptım bir diş de sarımsak aldım.
Because I'm not really that mad at the government I don't smoke clove cigarettes and I don't know enough about the French New Wave.
Çünkü devlete karşı o kadar öfkeli değilim, karanfilli sigara içmiyorum ve Fransız Yeni Dalga akımı hakkında pek bir şey bilmiyorum.
I want a limo, a 12-pack and clove cigarettes!
Bir limuzin, 12'li bira ve sigara istiyorum.
Now, contains cloves.
İçinde'clove'var.
All right, there is no scientific connection between clove and love.
Karanfil ve aşk arasında bilimsel bir bağlantı yoktur.
So ethanol, i.e. alcohol, clove, cinnamon, eulalia leaves, essence of rootbree... whatever that is... nurmanin... 0,0123 milligramms...
Etanol yani alkol, karanfil, tarçın, Eulalia yaprakları, rootbree esansı, o neyse... 0,0123 miligram nurmanin, wuranecia kökü.
Holy water, clove leaf, silver shavings, white oak.
Kutsal su, yonca yaprağı, gümüş talaşı, beyaz meşe.
Smells like clove.
Karanfil gibi kokuyor.
It's clove. It's like incense.
Tütsü gibi bir şey.
Hints of clove.
Ah, karanfil belirtileri
Eat one garlic clove and a dumpling.
Bir sarımsak dişi, bir de börek ye.
One clove for each dumpling!
Her börek için bir diş mi?
I got an impaction, I can't take shit besides oil of clove,'cause I'm sober.
Fakat karanfil yağından başka birşey alamıyorum çünkü ayık olmam gerekiyor.
Tell him he better be working on that clove hitch.
Balıkçı düğümü üzerine çalışmasını söyleyin.
- Plug your butt with this clove of garlic!
- Al bu diş sarımsağı uygun yerlerine tıka.
I put clove-soaked cloth to my tooth. I must have gagged on it...
Sarımsağı beze sarıp dişime yerleştirmiştim.
I'm gonna need a basting brush, a bowl, a clove of garlic and do you have any fennel?
Mm, yumuşatmak için fırçaya, bir kaseye, bir diş sarımsağa, ve- - rezene var mı?
That's a clove cigarette.
Bu baharatlı bir sigara.
[Sniffs] It's a clove cigarette.
Bu bir baharatlı sigara.
It's a clove cigarette. Yeah, actually, I researched these.
Bu bir baharatlı sigara.Evet, Aslında bunları araştırdım.
They thought I was trying to turn their daughters into little berét-wearing, clove-smoking Bolsheviks.
Kızlarını küçük bere takan, sarımsak kokan Bolşeviklere çevireceğimi düşündüler.
... a clove of garlic under the skin.
... ki bu da Meckel'i dışarıyla birleştirir. - Bir diş sarımsak ekleyeceksin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]