Coke translate Turkish
4,480 parallel translation
Look, I've only known you a few hours, Lisa, but anyone who does a runner from a restaurant, anyone who tells their best friends to sling their hook, and then snorts coke off a khazi, with a complete stranger...
Baksana, seni sadece bir kaç saattir tanıyorum, Lisa, ama bir restorandan hesabı ödemeden kaçan, arkadaşlarına basıp gitmelerini söyleyen. ve tamamen yabancı biriyle tuvalette kokain koklayan biri...
I'm gonna go, uh, chicken salad and a Diet Coke.
Tavuklu salata ve diyet kola alacağım.
Watch him try and pull out a can of Coke, fam! No, no, no!
İyi izle kola verecek.
Drugs are inside Coke bottles
İlaçlar kola şişelerinin içinde.
You have 35 years for dealing coke.
- Kokain satmaktan 35 sene yemişsin.
It was money I made selling coke I stole from Dad.
Aslında babamdan çaldığım kokainleri satarak kazandığım paraydı.
It's a lot of coke, yo.
- Çok fazla kokain var.
The coke... This volume, we're talking mandatory 10-15.
Kokain... 6-7 kilo maldan bahsediyoruz.
And now Damon has you sitting here with 200 G worth of coke in your lap and you're acting like it's a problem instead of the first good thing this city's doled out since you got hand jobs after the Dream Cruise.
Şimdi ise Damon sizi kucağınızda 200.000'lik malla birlikte oturtuyor fakat Dream Cruise'dan sonra mastürbasyonlarınızı yaptığınızdan beri şehrin bölüşüldüğüne sevinmek yerine bunu bir sorun olarak görüyorsunuz.
Three nights a week plus... double the weekly take on coke and dope, we're talking 20 Gs a week.
Haftada üç gece artı kokain ve esrardan haftalık yaptığımız kârı ikiye katladık mı... haftada 20.000 elimize geçer.
Brendan was out of his mind on coke.
Brendan kokainin etkisinden aklını kaçırmıştı.
Diet Coke with lime.
Limonlu diyet kola.
And we needed more coke, so he went back across the bridge to get some.
Ve bizim daha fazla kokaine ihtiyacımız vardı, bir miktar getirmek için köprünün karşı tarafına geçti.
It's safer this way, Ray. Shit, man, I took fast boats loaded to the rails with coke into Miami, never got stopped once.
Ah be dostum, ben ağzına kadar kokainle dolu sürat tekneleriyle Miami'ye girdim, bir kere bile durduran olmadı.
Do you have any Coke, Mrs. Hardy?
Kola var mı, Bayan Hardy?
This is his coke that I'm banging.
Görüyor musun bunu? Paketlediğim şey onun kokaini.
That is his coke that I shot somebody for.
Bunun yüzünden birini vurdum.
Selling coke, robbing banks.
Kokain satar, banka soyardın.
Where is the coke?
Kokain nerede?
Coke in here.
Kokain buldum.
The truth is you killed Billy Hobson, stole his coke and left his body for the dogs.
Gerçek, Billy Hobson'ı öldürdüğün, kokainini çaldığın ve onu köpeklere bıraktığın.
Hobson's coke disappeared at exactly the same time you started moving big weight out of... where was that pig?
Hobson'ın kokaini tam da sen büyük bir miktarda malı... - Neredeydi o mekân?
What about the coke?
- Peki ya kokain?
Maybe he went to the trap for the coke.
Belki de o eve kokain için gitti.
That day, he had been up all night doing coke.
O gece kokain alıp durdu.
And you think he stole the coke. Yeah.
- Ve sen de malı onun çaldığını düşünüyorsun.
Huh? Coke at your house?
Evinde bulduğumuz malı?
Coke, heavyweight?
Kokain, ağır mallar?
I also had a son who was murdered, but he was an innocent school boy whose only fault was to be my child, not a coke-snorting prick with eyes on his father's throne.
- Bilirim! Benim de öldürülen bir oğlum vardı. Tek hatası benim çocuğum olmak olan masum bir öğrenciydi.
So I stole his coke.
Ben de kokainini çaldım.
Got him busted for that coke deal.
Kokain ticaretinden yakalattığını.
- Coke dick.
Keş herif!
We have Coke, Sprite,
Kola, Sprite...
No, no, no, a bump of coke, man.
Hayır, hayır, kokain vuruşu lan.
Uh, I'm good for coke, thanks.
Kokaine ihtiyacım yok, teşekkürler.
Just a little bit of coke.
Alt tarafı azıcık kokain.
That's a fuckload of coke.
Bu dünya kadar kokain eder.
It's... yeah, in England, a gram is a smaller, but appropriate amount of coke.
İngiltere'de bir gram kokain normaline göre daha az meblağdadır.
Yeah, we don't snort coke or do meth.
Evet, biz kokain ya da met çekmeyiz.
No, it's entrapment to invite a guy to buy a key of coke, but invite him to a job interview, tell him he won the lottery, that's all fair game.
Hayır, bir adamı bir kilo kokain alması için davet edersen tuzak olur, ama iş görüşmesine çağırmak, piyango kazandığını söylemek, bunlar hepsi meşru aldatmacalardır. Lanet.
- Would you like a Coke?
- Kola içmek ister misin?
Reginald just gave Vanessa a brick of coke.
Reginald Vanessa'ya bir kilo kokain verdi.
Brick of coke she has could help with that.
- 1 kilo kokainin ona yardimi olur.
Coke is sort of grimy, and weed smells too much.
Kokain biraz pis, ot çok kokuyor.
Do I got any coke boogers up my nose?
- Burnumda kokain tozu kalmış mı?
Do I got any coke on my chin?
Benim çenemde kalmış mı?
Just went on a fucking coke binge last night.
Dün geceki kokain âleminden dolayı öyleler.
HR wants the Russians to lay down the law, force'em to stop selling coke, "H", whatever,
HR, Ruslara baskı yapıyor kokain, "H", ya da her neyse, satışlarını durdurmak istiyor.
We met at a club last night and then we got handcuffed to each other at a coke party.
Dün gece bir kulüpte tanıştık ve bir kokain partisinde kelepçelendik.
Selling coke?
Kokain satmak mı?
I've got some coke.
- Yanımda biraz mal var.