Collection translate Turkish
4,992 parallel translation
What I've got here is a collection of Victorian newspapers.
Şii Safevi tehdidi bastırıldı ama kaybolmadı.
In search of clues, I'm heading to London and the Natural History Museum, home to the largest collection of plant and animal specimens in the world.
İpucu bulmak içi, Dünya'nın bitki ve hayvan örneklerinin en büyük koleksiyonuna ev sahipliği yapan Londra'daki Doğal Tarih Müzesine gidiyorum.
There are 1317 postcards in my collection.
Koleksiyonumda 1317 kartpostalım var.
But how about you get to keep all that righteous indignation that fills your collection plate every Sunday, and President Grant and I go pray on some new tax breaks?
Peki ama her Pazar sadaka kutunu dolduran tüm o erdemli öfkenin kaynağı nedir? Ve Başkan Grant ile ben birkaç vergi indirimi için dua etmeye gelebilir miyiz?
Well, it turns out it comes from the Patrick Osbourne collection.
Anladım ki Patrick Osbourne koleksiyonunun bir parçasıymış.
♪ All dressed in fun tuxes from my Pepper collection ♪
# Pepper koleksiyonumdan Nadide smokinlerini giymiş şekilde #
Tell her I've chosen the Truman collection.
Ona Truman kolesiyonunu seçtiğimi söyle.
As first lady, it's my responsibility to curate the White House's extensive art collection.
First leydi olarak Beyaz Saraydaki engin sanat koleksiyonundan ben sorumluyum.
What I've got here is a collection of Victorian newspapers.
Önümde Viktorya Dönemi gazetelerinden bir derleme var.
Uh, based on her last book, I'd describe it as a collection of simple declarative sentences devoid of style, actually, and interest.
Son kitabını temel alırsam onu şöyle tanımlarım basit bildirimsel cümlelerden yoksun aslında alâkasız cümlelerden oluşan bir derleme tarzı var.
You got pizza stains all over my collection
Modern Ninja dergi koleksiyonumun heryerine pizza lekesi bulaştırmışsın!
What does it matter? - What about your precious comic-book collection, huh?
- Senin değerli çizgi roman koleksiyona ne demeli, huh?
Everything, including my collection of Broadway Playbills, was stolen.
Her şey, Broadway Programlarım da dâhil, çalındı.
Captain, our license-plate recognition program has a collection point just blocks from the victim's house.
Yüzbaşı, Bu bizim plaka tanıma programımız. bir toplama noktası var just blocks from the victim's house.
From the men's collection.
Ama erkekler için.
A list of fears and questions or a collection of real experiences?
Bir korkular ve sorular listesi mi yoksa gerçek deneyimlerden oluşan bir derleme mi?
An avid fisherman, a golfer, and proud owner of the state's largest collection of ships in bottles.
Hırslı bir balıkçı, golfçü, ve eyelatin en büyük şişe içi gemi koleksiyonunun gururlu sahibiydi.
They have a rare records collection dating back to Revolutionary Era Sleepy Hollow.
Sleepy Hollow'da devrim zamanına dayanan ender kayıt koleksiyonları var.
I have a rather remarkable collection of wine and handcuffs.
Benim de oldukça etkileyici şarap ve kelepçe koleksiyonum var.
You broke my toy collection arm of the $ 5 million.
5milyon wonluk oyuncağımın kolunuda kırdın!
It is a public cultural space with a collection of over 200,000 books.
Kültürel yerler ile ilgili 200.000 kitap basıldı.
It is a public cultural space with a collection of over 200,000 books.
Kültürel yerler için 200.000 kitap basıldı.
I wanted to make heads arrow for my collection.
Taş koleksiyonum için ok ucu yapmaya çalışıyordum.
You are going to make a fantastic addition to the collection.
Koleksiyonuma harika bir katkı yapacaksın.
However, it's not enough for me just to look after this dusty old collection.
Bununla birlikte bu eski tozlu koleksiyona göz kulak olmak benim için yeterli değil.
Yeah, my street scenes are... charming, but at the end of the day, they're just a collection of buildings and sidewalks.
Çizdiğim sokak manzaraları çok hoş olabilir ama nihayetinde kaldırımlardan ve binalardan ibaret.
We're now hanging in the collection of Italian industrialist Dino Olivetti.
İtalyan sanayici Dino Olivetti'nin koleksiyonuna girdik artık.
That is my personal collection of genuine,
Bu benim kendime özel gübre koleksiyonum,
Have I ever shown you my relic collection?
Kutsal emanet koleksiyonumu gördün mü?
We break into Lord Business'office... and we'll plunder his collection of relics for disguises.
Lord İşkolik'in ofısine girip kutsal emanetlerini kullanarak kılık değiştireceğiz.
It's the collection agency now, not the home.
İcradan da geldiler.
Horrible collection of men self halagándose, was a relief to hear an intelligent female voice.
Erkeklerin koleksiyonlarını övmeleri çok sıkıcı ve bu ortamda zeki bir kadın sesi duymak çok güzeldi.
And may I say this pharmacy has the most impressive collection of douches I have ever seen.
Ve eczanenizin gördüğüm en iyi, koleksiyona sahip olduğunu söylemeliyim.
Just to complete the collection for the kingdom.
Krallık için koleksiyonumu, tamamlamak adına.
A collection of cardboard tombstones, bound together with a rubber band.
Kartondan bir mezar taşı koleksiyonu, paket lastiğiyle bir araya getirilmiş.
This is just like my record collection.
Aynı benim plak koleksiyonum gibi.
- Why? You should see this guy's record collection.
Bu adamın plak koleksiyonunu bir görmelisiniz.
People know me as Dr. Octavio brine recognized genetics, cheese enthusiasts a generous donor NPR collection.
insanlar beni Dr. Octavius Brine olarak tanir. Meshur genetikçi. Büyük peynir düskünü.
And my rare collection snow globe.
Bir de degerli hatira kar küresi koleksiyonu.
Daveova Collection snow globes.
Dave'in kar küresi koleksiyonu!
Yeah, Amanda said you have a collection.
Evet. Amanda koleksiyon yaptığınızı söylemişti.
We house the galaxy's largest collection of fauna, relics, and species of all manner.
Galaksilerin en büyük koleksiyonuna ev sahipliği yapıyoruz. Hayvanlar, sanat eserleri ve her türden numunemiz vardır.
You wanna see my Balzac collection?
Balzac koleksiyonumu görmek ister misiniz?
He's got the best rare bird collection in Rhody!
Rodos'tan gelme en iyi ve nadir kuşlardan oluşan bir koleksiyonu var.
The national collection is safe.
Ulusal kolleksiyon güvende.
It is the greatest collection of private art in the history of the world.
Bu Dünya tarihinin en büyük sanat kolleksiyonu.
I heard you had a boot collection before the war?
Savaştan önce bot koleksiyonun olduğunu duymuştum.
It's a nice collection.
Hoş bir kolleksiyon.
I'll add it to the collection.
Diğerlerinin arasına koyayım bari.
We can choose jazz songs from my collection of phonographs.
Plak koleksiyonumdan caz şarkılarını seçebiliriz.
I thought you would start taking turns selecting sentimental items from this collection of...
Siz nasıl tanıştınız?