English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Condition unknown

Condition unknown translate Turkish

26 parallel translation
Condition unknown.
Durumu bilinmiyor.
6x01 - "Condition Unknown"
Yıldız Savaşları - Klon Savaşları Sezon 6 Bölüm 1 - Bilinmeyen Durum
Burgess was shot, condition unknown.
Burgess vuruldu, durumu bilinmiyor.
Secondly, she suffers from an unknown blood condition.
İkincisi, onun bilinmeyen bir kan rahatsızlığı var.
The condition of the boy is unknown.
Oğlanın durumu belirsiz.
The crew's condition is unknown, so we'll all beam to sickbay.
Mürettebatın durumu bilinmediği için doğrudan revire ışınlanacağız.
May I remind you that I am, in a way, your patient, who's suffering from an unknown and obviously debilitating condition.
Sana, bilinmeyen ve anlaşılan o ki performans düşüren bir durumdan rahatsız olan bir hastan olduğumu hatırlatabilir miyim?
The condition of Armacost and Streck... as well as the rest of the shuttle crew... is at this time unknown.
Armacost ve Streck'in... ve diğer mürettebatın durumu... şu anda bilinmiyor.
Suspect's condition is unknown.
Zanlının durumu bilinmiyor.
I don't mean to alarm you but your wife's condition is caused by some unknown toxin.
Endişelenmeyin ama karınızın durumu bilinmeyen bir toksin yüzünden.
Her condition started in her third year of middle school, cause unknown.
Durumu orta üçte başlamış, sebebi bilinmiyor.
Their condition is unknown.
Durumları bilinmiyor.
When he dies, where will the post mortem be done? Due to the unknown condition, The authorities demand that we cremate him immediately.
- Bilinmeyen hastalığı yüzünden kanunlar cesedi hemen yakmamızı zorunlu kılıyor.
No one in their right mind comes out of a coma and immediately asks to go home with an unknown condition, which means that either you're not in your right mind or it's not an unknown condition.
Aklı yerinde hiç kimse komadan çıktıktan sonra bilinmeyen bir durumla eve gitmek istemez. Yani ya aklın başında değil ya da bu bilinmeyen bir durum değil.
A condition in which the patient speaks in previously unknown dialect due to severe brain trauma.
Ağır beyin sarsıntısı sonucu, bilinmeyen eski bir lehçede konuşmak.
His condition is unknown.
Durumu ciddiyetini koruyor.
condition, still unknown.
Durum hâlâ belirsiz.
The condition is worse and future is unknown.
Hep kötüye ve hep bilinmeze doğru gidiyor.
His present condition is unknown
Durumu belirsizliğini koruyor.
The Prime Minister's condition is still unknown.
Başbakanın durumu henüz belirli değil.
Marcus'condition remains unknown at this time following the attempt on his life earlier tonight.
Bu gece yapılan saldırının ardından Marcus'un durumu bilinmezliğini koruyor.
They've been taken to Parkland Hospital there, where their condition is as yet unknown.
Parkland Hastanesi'ne kaldırıldılar durumları henüz bilinmiyor.
The current condition of the back of my neck is unknown, but then in a car accident, one never knows immediately.
Boynumun arkasının şu an ne durumda olduğu belli değil ama bir araba kazasından sonra ne olacağını kimse bilemez.
President Khaled Al Fayeed's condition is still unknown at this time.
Başbakan Khaled Al Fayeed'ın sağlık durumu hâlâ bilinmiyor.
After last night's brutal attack by Mark Gray, the agent's condition is unknown.
Mark Gray'in dün geceki vahşice saldırısından sonra ajanın durumu hala bilinmiyor.
He was promptly taken to City Memorial for evaluation, and I am told though his physical condition is weak and he has sustained several injuries of unknown nature, he is now stable.
Kontrol için acilen City Memorial'a kaldırıldı fiziksel durumunun zayıf olduğu kaynağı bilinmeyen bazı yaralar taşıdığı ve durumunun şuanda stabil olduğu belirtildi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]