English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Conditioning vent

Conditioning vent translate Turkish

21 parallel translation
There's an air-conditioning vent here.
Burada havalandırma deliği var.
What about a guy with an annoying companion and a fake wig... sitting underneath an air-conditioning vent... next to a woman with too much perfume on?
Peki ya sahte peruklu can sıkıcı arkadaşı olan klimanın altında çok fazla parfüm sürmüş bir kadının yanında oturan adam?
Randall was in the air conditioning vent and it collapsed on him.
Randall havalandırmanın içindeydi, ve üzerine yıkıldı.
It's, you know, right under the air conditioning vent, and there's actually a wobble in the desk.
Tam havalandırmanın altında ve sallanıyor.
Turn the air-conditioning vent sideways, not a direct blast
Havalandırma deliğini yana doğru çevir, dosdoğru rüzgar olmasın.
It could be fate or it could be that you have a listening device planted in the air-conditioning vent of your car.
Şansınız yanınızda olabilir,... veya arabanızın klimasına yerleştirilmiş bir dinleme cihazı olabilir.
YOU PUT YOUR RUBBERS IN THE HEATING - AND-AIR-CONDITIONING VENT?
Kaputlarını havalandırmaya mı saklıyordun?
[air-conditioning humming] Oh, for - - l'm right under the air-conditioning vent.
Havalandırma çıkışının tam altındayım.
I would tell you to put your sweater on, because there's a really bad draft coming from this air conditioning vent.
Çünkü şu havalandırma boşluğundan kötü bir hava akımı geliyor.
Because Brendan Shanahan was blocking an air-conditioning vent.
Çünkü Brendan Shanahan klimanın havalandırma deliğini kapıyordu.
I guarantee you, right now, she's crawling through an air-conditioning vent at a Krispy Kreme.
Seni temin ederim, şimdi elinde bir çörekle havalandırma boşluğunda sürünüyordur.
I followed it to an air-conditioning vent, found this nine-millimeter tucked inside.
Kokunun klimanın havalandırmasından geldiğini farkettim. ve bu 9mm'lik tabancayı orada buldum.
It's a rooftop air conditioning vent.
Bir havalandırma çatısı.
Are you trying to jam pigeons into my air-conditioning vent to flush me out of my office?
Beni ofisimden çıkartmak için havalandırmamdan içeri güvercin mi yollamaya çalışıyorsun?
Money is in the air-conditioning vent.
- Para, havalandırma boşluğunda yani.
I had access to the air-conditioning vent.
Klimaya erişim imkanım vardı.
I just noticed there's, like, an air conditioning vent, like, right above you.
Şimdi fark ettim, üzerinde klima var.
Which vent leads to the air conditioning duct for number two compartment?
Hangisi 2 nolu bölmenin havalandırmasına gidiyor?
We can drain the air conditioning vent.
Havalandırmadan alabiliriz.
I hope your head hits an air-conditioning vent.
"Uzun boylu pislik seni. " Umarım kafan havalandırma deliğine çarpar.
It was causing problems for breathing and clogging up vent systems and air conditioning systems.
Nefes almada sıkıntı yaratıyor, havalandırma sistemlerinde ve klima sistemlerinde tıkanmalara sebep oluyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]