Connecticut translate Turkish
1,175 parallel translation
We're not even through Connecticut yet, and already you're annoying me.
Henüz Connecticut'ta bile değiliz ve sen canımı sıkıyorsun.
I hope you don't mind. The English Department gave me your number up in Connecticut.
Fakülteden Connecticut'taki numaranı aldım.
Cornwall, Connecticut. I will...
Cornwall, Connecticut.
Connecticut is the fifth ring of hell.
- Connecticut da cehennmin 5. halkası.
- I hate Connecticut.
- Connecticut'tan nefret ediyorum.
I grew up in Connecticut.
Connecticut'ta büyüdüm.
The Milner's farm in Connecticut?
Connecticut'daki Milners çiftliğini diyorum?
The New York Yank ees would lik e to welcome Miss Connecticut Miss Rhode Island and Miss North Dak ota.
New York Yankees Connecticut güzelini, Rhode Island güzelini ve Dakota güzelini ağırlamaktan memnuniyet duyar.
- Connecticut?
Connecticut'a mı?
Come down from Connecticut just to buy some whiting?
Buraya kadar sırf balıklı sandviç yemeye mi geldiniz?
I-I'm living in Connecticut.
Connecticut'ta yaşıyorum.
From Connecticut.
Connecticut'dan.
Then he asked me if I thought Lane would go out with him... to a dance in Connecticut.
Sonra bana "Lane'e onunla birlikte Connecticut'taki konsere gitmek isteyip istemeyeceğini sormamı" istedi
It's Connecticut. - It's all these loud noises.
Fakat sanırım, bu bir evliliğe ara verme.
I know you come from upstate, Connecticut, Jersey.
Şehirdışından, Connecticut ya da Jersey'den geldiğinizi biliyorum.
You're at St. Declan Hospital in Stamford, Connecticut.
Stamford, Connecticut'ta St. Declan Hastanesi. Hayır!
My parents live in Connecticut.
Benim ailem Connecticut'ta yaşıyor.
As matter of fact, he'd never find me in Connecticut.
Aslında Connecticut'ta beni hiç bulamaz.
Tell me the story again about the parents that live all the way in Connecticut.
Connecticut'ta yaşayan aile hakkındaki şu hikayeyi tekrar anlat bana.
I always have to hear about how beautiful it is in Connecticut.
Her zaman Connecticut'ın ne kadar güzel olduğunu dinlemek zorundayım.
And did you notice how he always starts his stories with "Okay, I was so wasted!" or "Oh, we were so bombed!" "So I wake up and I'm in this dumpster in Connecticut!"
Ayrıca hikayelerine hep nasıl başladığını fark ettiniz mi "Ben bitmiş haldeyken!" ya da "Biz tamamen perişan olmuşken!" "Uyandım ve kendimi Connecticut'ta bir çöplüğün içinde buldum!"
I thought they used that to cover Connecticut when it rains.
Yağmur yağdığında Connecticut'ı örtmek için kullanıyorlar sanmıştım.
Okay, I was wrong. That's what they use to cover Connecticut.
Tamam, benim hatam.Connecticut'ı örtmek için bunu kullanıyorlardır.
" Vermont, Connecticut, Massachusetts, New York.
" Vermont, Connecticut, Massachusetts, New York.
Does the Commonwealth of Connecticut have any treaties with West Africa?
Connecticut Eyaleti'nin
Because the Transit Authority was also run by Jersey and Connecticut.
Çünkü Gezici Ekipler Müdürlüğü aynı zamanda Jersey ve Connecticut'a bağlıydı.
The schmuck country doctor, the violinist... her sister in Connecticut cheating with her husband.
Taşralı hıyar bir doktor, kemancı... Connecticut'lı kız kardeşi kocasıyla yatıyor.
- From Connecticut?
- Connecticut'tan mı?
Next stop will be New Canaan, Connecticut. New Canaan, Connecticut, next stop.
Bir sonraki durağımız New Canaan, Connecticut.
Flood warnings for parts of Southern Connecticut and the Jersey shore. Let's go to our weather map now... for the grim details.
Sağanak yağışlar şu anda New Jersey'nin merkezinde görülüyor ancak hızla yayılıyor ve birkaç saat içinde bizim bölgemize ulaşması bekleniyor...
Connecticut. silly.
Connecticut'ta, şapşal.
Connecticut?
Connecticut.
Getting married. moving to Connecticut- -
Evlilik, Connecticut'a taşınmak- -
Well, yes, I have a hot date for the weekend... with this rich guy who's gonna whisk me to Connecticut... and loll me around in an old four-poster bed.
Hafta sonu için beni Connecticut'a götüren ve beni eski posterler dolu bir yatağa atacak olan zengin bir adamla ateşli bir randevum var.
That's a 150-foot, hand-over-hand crawl across a 60-gauge hemp-jute line with a blister factor of 12. The rope is suspended a full 40 feet over a solid British acre of old-growth Connecticut Valley thorn bushes.
150 adım aktarma, sürünme su toplama ihtimali 12 olan 60 adet kenefir elyaf ile kaplı demirler sağlam ingiliz ipi yaklaşık 40 ayak uzunluğunda Connecticut vadisinin dikenli çalılarının üstünde.
I was with the secretary since he's been governor of Connecticut.
Connecticut valisi olduğu dönemden beri bakan ile birlikteydim.
He's running from Pratt on Connecticut.
Connecticut'a doğru koşuyor.
Target northbound- - northbound on Connecticut.
Hedef kuzeye doğru Connecticut'a gidiyor.
Target down on Connecticut Avenue.
Hedef, Conecticut Bulvarında düştü.
They're hauling me and my horse... to some all-girls'school in Connecticut. I'm not coming back to Chancery.
Chancery'ye dönmeyeceğim.
She's going to spend some time with her mother in Connecticut.
Connecticut'ta annesiyle biraz vakit geçirecek.
It's either one of the eleven Black brothers of New Canaan, Connecticut
New Canaan, Connecticut'taki Black Brothers'ın 11 üyesinden birisi
Within a year, they move to suburban Connecticut, refurbish an old farmhouse, and raise three neurotically perfect children.
Bir yıl icerisinde, Connecticut'ta bir ciftlik evine yerleserek üç tane mükemmel cocuk sahibi olacaklar.
- So how's the Swiss boarding school? - It's in Connecticut, you moron.
Okulum Connecticut " ta salak.
Seems like Chandler's conference could've been in Connecticut or Vermont.
Chandler'ın konferansı şeyde olabilir Connecticut veya Vermont'da.
She met a Wall Street investment banker, married him... and moved to Connecticut.
Wall Street yatırım uzmanıyla tanıştı, onunla evlendi ve Connecticut'a taşındı.
We've never even been to visit her in Connecticut.
Onu ziyaret etmek için Connecticut'daha önce hiç gitmedik.
- We could drive that to Connecticut.
- Connecticut'a bununla gidebiliriz.
- What`s in Connecticut?
Ne var orada?
Connecticut.
Connecticut.
We're from Connecticut.
- Connecticut'lıyız. Babam Bradford Forbes.