English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Conventional

Conventional translate Turkish

829 parallel translation
the conventional thing
Geleneksel bir şey.
You didn't think I meant the conventional thing, did you?
Basmakalıp şeyler kastettiğimi düşünmediniz, değil mi?
A conventional household.
Geleneksel bir aile yapısı.
My next is very conventional, I'm afraid.
Bir sonraki ürünüm korkarım ki çok geleneksel.
Don't get too conventional all at once, will you? There'll be a reaction.
Bir anda bu kadar ahlaklı davranma, olmaz mı?
That's the most conventional, pretentious, pious speech I've ever heard.
Duyduğum en sıradan, yapmacıklı ve sofu konuşmaydı.
You'll let me dispense of the conventional forms... without thinking me insolent?
Küstah olduğumu düşünmeksizin resmiyetin dışına çıkarak konuşmama izin verin.
- She's lived a sort of conventional life.
- O, geleneksel bir hayat yaşamış.
I'm a natural-born suspect just because I'm not the conventional type.
Sıradan bir karaktere sahip olmadığım için olağan bir şüpheliyim.
I suppose i should have expected a conventional reaction.
Sanırım daha geleneksel bir tepki beklemeliydim.
In room number two, the weapon was less conventional.
İki numaralı odadaki silah biraz daha sıra dışı.
I hate to disappoint the newspaper-reading public but it'll be too early for the conventional hearty breakfast.
Gazete okurlarını hayalkırıklığına uğratmaktan nefret ediyorum... Ancak beylik, sağlam bir kahvaltı için çok erken olacak.
I could think of many more disagreeable ways of killing time pending the arrival of the moment when the conventional decencies would permit me to make my declaration to Edith.
Adab-ı muaşeret kuralları, Edith'e ilan-ı aşk etmeme müsade edene kadar geçecek olan süreyi beklerken kabul edilemeyecek pek çok vakit öldürme yolu bulabilirdim.
And they say women are so conventional.
Basmakalıp sözleri yalnız kadınlar etmiyor demek ki.
She'll start running fast enough if we can't give her a conventional signal.
ona alışılmış bir sinyal vermezsek hızlıca kaçmaya çalışacak.
The bomb they used wasn't the conventional sort.
Kullandıkları bomba sıradan değildi.
One : Misinterpretation of various conventional objects. "
"Bir ; sıradan cisimlerin yanlış yorumlanmasıdır"
Didn't look very conventional to me.
Bana pek sıradan gelmedi nedense.
What we call conventional.
Geleneksel olarak ne diyoruz?
Conventional?
- Geleneksel?
Men are so often conventional.
Erkekler daha gelenekçi olurlar.
He was making a conventional pass, that's all.
Sana kur yapmış, hepsi bu.
Exeter isn't exactly conventional in his hiring methods.
Exeter, iş verme konularında, pek uzlaşmacı değildir.
A conventional way for you to return to Earth, I admit, But perhaps the most practical.
Dünya'ya dönmeniz için çok basit bir yöntem, ama herhalde en pratik olanı.
She's really much more conventional than you seem to think she is.
O sizin düşündüğünüzden çok daha gelenekçidir.
They range from conventional to rare.
Klasik olanlarından nadir olanlara kadar sıralanıyor.
Quite conventional, really.
Aslında oldukça tutucu.
No, my passions are pretty conventional.
Hayır, benim tutkularım basmakalıptır.
I must have been crazy, or too conventional.
Ya çıldırmış olmalıyım ya da şok olmuştum.
I'm cautious, conventional and very, very careful.
İhtiyatlı, geleneksel ve oldukça çok tedbirliyimdir.
Gentlemen, I think we may be onto something so big that the H-bomb will become a conventional weapon.
Baylar, bu öyle bir şey olabilir ki, hidrojen bombası... bunun yanında sıradan bir silah olarak kalabilir.
Nobody worries about conventional weapons.
Hiç kimse geleneksel silahlarla uğraşmıyor.
How you fall back into the conventional way of thinking, Ernst.
Bu sıradan düşünce tarzını ne zaman benimsedin Ernst?
All right, try a more conventional approach, a little soft music.
Pekala, daha sıradan bir yaklaşım deneyelim. Biraz hafif müzik.
And the history of our study of the solar system shows clearly that accepted and conventional ideas are often wrong and that fundamental insights can arise from the most unexpected sources.
Ve güneş sistemi tarihi çalışmaları açıkça gösteriyor ki kabul görmüş, beylik fikirler genellikle yanlıştır ve temel bilgiler en beklenmedik kaynaklardan gelebilir.
The man who built it was a misfit... who hated people and their conventional ideas.
Evi yaptıran kişi, uyumsuz bir adammış. İnsanlardan ve geleneksel fikirlerden nefret edermiş.
Everything had to be practical and conventional.
Her şey pratik ve geleneksel olmalıdır.
Conventional chronological progression, 100 by 3.6.
Konvansiyonel kronolojik ilerleme 100'de 3.6.
Today's figures for operations in the urban area alone... account for the elimination of the total... of 2,750 pounds of conventional editions.
Bugünkü operasyonlar kentsel alanlar için toplam yoketme miktarı yayınlar için 2750 pound.
RADIO :'.. raid on the Union Cinema in Hampstead,'police were interviewing all persons known to have participated'in safe-breaking activities of a more conventional kind.'
Hampstead'deki Union sinemasına gece yapılan cüretkar saldırıdan sonra polis, eylemlerinde daha geleneksel yöntemler kullanmış olan eski kasa hırsızlarının ifadesine başvurdu.
This is just as real as conventional military training.
Bu da en az geleneksel askeri eğitim kadar gerçek.
Those who can withstand the pressure of a conventional war.
Geleneksel savaşın baskısına en çok dayanabilen.
There's very little here. Scrub brush, rocks, an abundance of mineral deposits, but no weapons in the conventional sense.
ancak burada pek bir şey yok - çalı, kaya, mineral parçaları, bildiğimiz anlamda silah ortalıkta yok.
Useless to the Organians. Created so that visitors, such as ourselves, could have conventional points of reference.
Organialılara bir şey ifade etmiyor, bizim gibi ziyaretçiler için konvansiyonel bir referans olarak bulunuyor.
And the entwining is far, far too involved for conventional surgery to remove.
Etkileme tarzı, klasik cerrahi yöntemlerle başa çıkılamayacak kadar kuvvetli.
Conventional in composition and quite formidable.
Kompozisyon olarak çok klasik ve ürkütücü.
I've rechecked the sensors, captain. Gamma Hydra IV checks out as a Class-M planet with a conventional oxygen-nitrogen atmosphere, normal mass.
Gamma Hydra IV, M Sınıfı bir gezegen olarak görünüyor normal hacimli bir oksijen-nitrojen atmosferine sahip.
On conventional radiation settings, we discovered nothing.
Normal ortamlarda, hiçbir şey bulamadık.
It resembles a conventional force field, but on unusual wavelengths.
Konvansiyonel güç alanına benziyor, ama alışılmadık dalga boylarında.
Entity would exist without form in conventional sense.
Varlık bilinen konvansiyonel formlar dışında var olabilir.
if the Cuban revolution is so original, why does it resort to conventional methods like round tables instead of devising dynamic ways of creating a relationship between the panel and the audience?
Eğer bu Devrim bu kadar özgün ise panel ve seyirciler arasında bir ilişki oluşturmak ve farklı dinamik yollar icat etmek yerine neden yuvarlak masa gibi alışagelmiş yöntemlere başvurulduğunu soruyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]