Dance translate Turkish
32,665 parallel translation
So You Think You Dance, Yes to the Dress, Amazing Races,
So You Think You Dance, Yes to the Dress Amazing Races, MythBusters.
Honey Boo Boo, Who Marries the Millionaire, Dance Mom,
Honey Boo Boo, Who Marries the Millionaire, Dance Mom Bachelor, Bachelorette.
I dance.
Dans ediyorum.
♪ Choose the song you'll do your first dance to ♪
# Seçmeliyiz ilk dansınızı edeceğiniz şarkıyı #
"Dance, monkey. Dance, dance, dance!"
"Dans et maymun, dans et!"
No, thank you. We're done with the whole snake dance, all right?
Bizim tüm bu yılan dalavereleriyle işimiz bitti, tamam mı?
Do you know why they dance?
Neden dans ederler biliyor musun?
Just the lap dance part?
- Sadece kucak dansının bir parçası mı?
Heh, this isn't my first square-dance, Bethany.
Bu ilk seferim değil Bethany.
Should we be letting'em dance like that?
Böyle dans etmelerine izin vermeli miyiz?
You see that dance they're doing?
Şu yaptıkları dansı görüyor musun?
I can do that dance.
Yapabiliyorum ben onu.
Dance with me.
Dans et benimle.
♪ Dance ♪
Dans et
Hey, next month, we got a big dance piece.
Gelecek ay büyük bir dans gösterimiz var.
- Love to dance.
- Dans etmeyi seviyorum.
When I'm here, I must dance. I must!
Buradayken dans etmem gerek.
Looks like you left it all on the dance floor, hey, bro?
Görünüşe göre hepsini dans pistinde bırakmışsın, değil mi kardeşim?
We could have gone to dance classes, the arboretum, the art gallery!
Dans kursuna, botanik bahçesine ya da resim sergisine gidebilirdik.
I belong on the dance floor.
Ben dans pistine aitim.
Do you know how to dance like an Irish traveler, huh?
İrlandalı gezginler nasıl dans eder biliyor musun?
Let's dance.
Hadi dans edelim.
- Hey, you gonna dance, or what?
- Dans edecek misin, bekleyecek misin?
- No, Dizzy don't dance.
- Hayır, Dizzy dans etmez.
Our first dance is for the future Mrs. Fiona Pierce.
İlk dans müstakbel Bayan Fiona Pierce için.
Take Dorothy, for example, an inner-city school teacher who learns how to ease on down the road, makes friends with lions and robots, and frees a bunch of slaves using... peaceful resistance, i.e... dance!
Dorothy, mesela. Yavaşça ilerlemeyi öğrenen bir varoş okulu öğretmeni aslanlar ve robotlarla arkadaş olup barışçıl direniş yaparak bir sürü köleyi serbest bıraktırıyor. Dans!
We were supposed to do the dance with no pants, but... chickened out.
Donsuz dans edecektik ama tırstı.
You'll tap dance on over here and beat us up?
Buraya step dansı yaparak gelip bizi pataklar mısın?
This is about your smile as you dance the night away.
Konumuz gece boyunca dans ederken yüzünde oluşacak gülümseme.
Includes hot buffet, salads, hors d'oeuvres, tables, dance floor, and P.A.
Sıcak büfe, salata, ordövr, masalar dans pisti ve yardımcılar da dahil.
Well now there then, isn't my dance card full.
Şu işe bak, dans kartım dolmadı mı?
But something tells me you're not here to give me a lap dance, are you?
Ama içimden bir ses bana kucak dansı yapmayacağını söylüyor, değil mi?
I used to dance around like... like an idiot.
Etrafımda dört dönüp aptalca dans ederdi.
When you bring a girl to the dance, you don't just fucking leave her.
Bir kızı dansa götürdüğünde onu bırakıp gitmezsin.
You want to chat? Buy me a private dance in the Blowhole Room.
Sohbet istiyorsanız Hava Deliği Odası'nda dans satın alın.
Private dance?
İğrenç.
- How would you dance then?
- Hangisi olsun?
Can I get my big brother Oscar and his beautiful bride Jessica up here for their first dance as husband and wife?
Abim Oscar ve güzel eşi Jessica'yı karı koca olarak ilk dansları için sahneye davet ediyorum.
Ilene, may I have this dance?
- Ilene, benimle dans eder misin?
Your flowers make my feelings dance. I like your handsome planter pants.
Çiçeklerle coşturuyorsunuz duygularımı, çok beğeniyorum bahçıvan tulumlarınızı.
I invited her to every birthday party, dance recitals, but she never came.
Doğum günü partilerine, dans gösterilerine çağırdım ama hiç gelmedi.
Come on, we need to dance, we need to turn on music.
Haydi, dans etmemiz, müziği açmamız lazım.
Then you have to dance, too.
Sen de dans et o zaman.
Uh, Mr. President, uh, it would be an honor to dance with you.
Sayın Başkan sizinle dans etmek benim için bir onur olurdu.
I was made to dance... for the Khan.
Han için zorla dans ediyordum.
Do you even know how to dance?
Dans etmeyi biliyor musun ki sen?
You did a whole song and dance.
Şarkı söyleyip dans ettin!
Shall we dance?
Dans edelim mi?
Oh, um, you can dance however you want.
İstediğin gibi dans edebilirsin.
Would you like to dance?
Dans etmek ister misin?
You want to dance?
Dans etmek ister misin?
dancer 74
dances 20
danced 19
dancers 31
dance for me 47
dance with me 202
dance music 26
dance music playing 29
dance music plays 16
dances 20
danced 19
dancers 31
dance for me 47
dance with me 202
dance music 26
dance music playing 29
dance music plays 16