Das translate Turkish
1,982 parallel translation
Yes, well, Vatican City is one thing, but then you realize you're in Italy.
Elbette Vatican önemli bir yerdir,... ama sonra fark edersiniz ki İtalya'dasınız.
Then why are you still in Mongolia?
O zaman neden hala Moğolistan'dasın?
Dennis, how long have you been in America?
Dennis, ne zamandan beri Amerika'dasın?
Confession is good for the soul.
İtiraf ruhun gıdasıdır.
How long have you been in Grenoble?
Ne zamandan beri Grenoble'dasın?
You are in America now.
Ama artık Amerika'dasın.
Be careful about what he eats and the medication.
Gıdasına ve ilaçlarına ihtimam gösterin.
You are in America now.
Şuan Amerika'dasın.
For wheat is the best food of man They're crunchy -
Çünkü mısır gevreği erkeğin en iyi gıdasıdır.
Das Vidhanya.
Das Vidhanya.
Why do you belong at the Buy More?
- Neden Buy More'dasın?
- You're at Orange Orange? - Bingo.
Orange Orange'dasın.
Claire you are in california
Claire şuan California dasın.
- You're in Torchwood, Cardiff.
- Cardiff'de Torchwood'dasın.
You got a slight hint about their initial reaction which ran the gamut from horror to disgust, and then you're out.
korkudan tiksinmeye kadar varan ilk tepkileri hakkında Küçük bir ipucuna sahiptiniz. Ve sonra dışarıdasınız.
I thought you were out with the boyfriend.
Erkek arkadaşınla dışarıdasın zannediyordum.
I leave now and you're out forever.
Şimdi gidiyorum, sonsuza dek dışarıdasın.
This is Radio 660, the beacon.
Radyo 660'dasınız. En iyisi.
Look, Rajesh, I understand you're in America.
Bak, Rajesh, anlıyorum, Amerika'dasın.
You're back in America.
Amerika'dasın.
How long you been with the FBI?
Ne zamandır FBI'dasın?
You can't let such moments pass like that - one leg after the other and you're out.
Böyle anların basit bir şekilde geçmesine izin veremezsin. Önce ilk bacak, ardından diğeri ve işte dışarıdasın.
But one minute you're in, and the next you're out.
Sonra bir bakmışsın dışarıdasın.
- Food of love, emotion
- Sevgi gıdası, duygu
My desire is to produce the best food in the world and heal.
Benim derdim dünyanın en iyi gıdasını üretmek.. ve iyileştirmek..
This is SportsCenter.
SportsCenter'dasınız.
Das poop! I wanna get back on the motorcycle.
Dostum, sen, sen cidden sevinmelisin, insan kaynakların bunu duymadığı için.
You're in Bomont, West Virginia.
Bomont, Batı Virginia'dasın.
"Das Wild in Fluren..."
Koridorlarda oyun...
Das heißt, er wird uns ja vom Himmel aus helfen, so gut er kann.
Yani, elinden geldiğince bize cennetten yardım edecek.
Tut Ihnen das nicht leid?
- Yorulmadınız mı?
Oh, ist das warm da drin.
- Evet, sıcak tutar.
Das Oberkommando der Wehrmacht gibt bekannt :
Ordu yüksek kumanda raporunu açıklıyorum.
Nun wollen wir einmal das hauchen.
Şimdi bir kere daha söyleyelim.
Was ist das für ein Laut?
Bu nasıl okunur?
Hauchen wir das A, dann heißt es?
Peki A'yı bunun yanına koyarsam?
Yet you are ten feet off the ground.
Yerden 3 metre yukarıdasın.
The reins of Amer will be in Bhagwan Das's hands.
Amer'in dizginleri Bhagwan Das'ın ellerinde olacak.
Sujamal... will be subordinate to Bhagwan Das.
Sujamal, Bhagwan Das'ın emrinde olacak.
I don't mind sharing the kingdom with Bhagwan Das and Maan Singh.
Krallığın Bhagwan Das ve Maan Singh arasında paylaşılması umrumda değil.
Where do we start, Mahesh Das?
Nereden başlayalım Mahesh Das?
Bhagwan Das, pull out the arrows!
Bhagwan Das, okları çek!
- Sweetheart. You know you're on the roof, right?
- Hayatım, şu an çatıdasın biliyorsun, değil mi?
How long you been in the States?
- Ne zamandır Amerika'dasın?
- Soho Grand?
- Soho Grand'dasın demek?
REFEREE : 10 minutes in the bin.
10 dakika dışarıdasın.
Number 7, 10 in the bench.
7 numara, 10 dakika dışarıdasın.
You're in print!
Baskıdasın!
You daily came into my bedroom and you even don't know me, that who am I? Me? I'm on my bed and you are on Aaj tak,
ben yatağımdayım ve sen Ajtak'dasın
But you're down there.
- Ama orada aşağıdasın?
You must go back to him.
John'dasın.