English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Decade

Decade translate Turkish

1,851 parallel translation
A little over a decade.
On yıldan biraz daha büyük.
She lived more in a year than you did in a decade, sitting in your office, hoarding all your cash.
O 1 yılda, senin ofisinde oturup para istiflediğin 10 yıldan çok daha iyi yaşadı.
I wrote that book over a decade ago. It's a trunk novel, a book I never thought should see the light of day.
Bir sonraki kitabım bu kış yayınlanacak olan...
These qualities may be tested many more times in this decade.
Tüm bu özellikler, bu on yıl içinde tekrar defalarca test edilebilir.
I've been cancer-free for over a decade.
10 yıldan uzun zamandır kanser değilim.
I believe that this nation should commit itself to achieving the goal before this decade is out of landing a man on the moon and returning him safely to the Earth.
Bu ulusun, bu işi kendi başına başarması gerektiğini düşünüyorum. Amacımıza ulaşmak için bu 10 yıllık süre içinde...
You know, sometime this decade.
Hani, on yıla kadar falan.
Everybody raise your glasses to the couple of the decade, Doug and Lillian.
Kadehlerimizi son yılların en iyi çifti olan Doug ve Lillian'a kaldıralım.
You're in the wrong decade.
Yanlış tarihtesiniz.
More than 500 war reporters were killed in the last decade.
Son 10 yılda, 500'den fazla savaş muhabiri öldürülmüştür.
Oh, two days. But that's like a decade in horny fucker years.
Iki gün, ama on lanet yıl gibi geldi.
He's a rich successful prick with a decade of hit records and leggy blondes behind him.
Mazisi hit şarkılar ve uzun bacaklı sarışınlarla dolu zengin bir hıyar.
You lock yourself away up here as if you're curing cancer instead of churning out a potboiler once a decade.
Kendini, sanki boktan işler.. .. yapmıyor da kanseri tedavi.. .. ediyormuş gibi yukarı kilitliyorsun.
During this same decade, the pace of American life was accelerating, even with our food.
Aynı yıllarda Amerikan hayatı hızlanıyordu, yemekleri de öyle.
Following nearly a decade of intense effort, Dr. Campbell and his colleagues finally publish their China study.
1990'da on yıllık ağır çabayı takiben Doktor Campbell ve meslektaşları sonunda Çin çalışmasını yayınladılar.
Be back good as new in... a decade or two.
Yaklaşık bir 20 yıl içinde iyi olacağım.
It's been a hell of a decade.
Son 10 yıl çok yorucuydu.
But we did talk to a longtime neighbor. And they said the McCann family lived here, but it was over a decade ago.
Ama uzun zamandır burada yaşayan birileriyle konuştuk ve McCann ailesinin burada yaşadığını ama 10 yıl olduğunu söylediler.
It's confirmed, swell of the decade is on its way.
Onaylandı, son 10 yılın dalgası geliyor.
Meeting magazine is already calling it "the first great meeting of the decade."
Toplantı gazetesi şimdiden buna "on yılın ilk büyük toplantısı" diyor.
With the decade dance, we've been covering the'60s all week.
Bugünkü tarihi dans gecesinde 60'ları işleyeceğiz.
Come on, remember the last decade dance?
Son dans etkinliğini hatırlasana?
Not my decade. Ha, ha.
Hiç sevmem.
How'bout a decade-long bender?
10 yıllık bağlılığa ne dersin?
A decade.
On yıl.
She's got a decade.
On yılı var.
You gave him a decade.
Ona on yıl verdin.
My dad gave me a decade to celebrate.
Babam kutlamak için bana on yıl verdi.
I'm not sure why they'd wait a decade to come after him... but at this point, it's the best lead we've got.
Neden 10 sene sonra peşine düştüklerini bilmiyorum ; ancak şu noktada en işe yarar ipucumuz bu. İyiymiş.
She's been here at least a decade.
En az 10 yıldır burada olmalı.
Finally, today marks the end of a nearly two decade long struggle to change the landscape of Chicago.
Şikago'nun manzarasını değiştirmek için neredeyse iki on yıldır süren uzun uğraş nihayet bugün son buluyor.
Of course, I haven't had an erection in the past decade, but that's another story.
Son on yıldır hiç sertleşmedim ama o tamamen başka bir hikaye.
After that, she was died for illness for nearly a decade.
Hastalığı ilerledikçe, metodları da ilerledi
Kathy... my wife... she stayed with me for a decade when I was a falling-down drunk.
Kathy, karım 10 sene benim alkolik olmamla uğraştı.
Luis Amenabar has been the head of the Sola de Vega narcotics cartel for over a decade.
Luis Amenabar 10 yıldan fazladır Sola de Vega uyuşturucu kartelinin lideri.
Sola de Vega, the same narcotics cartel that Luis Amenabar has been running for a little over a decade?
Sola de Vega, Luis Amenabar'ın 10 yıldan fazladır yürüttüğü uyuşturucu karteli.
Sweet Elizabeth passed... almost a decade now.
Elizabeth öleli 10 yıl kadar oluyor.. - Çok üzüldüm.
We haven't tried a case against each other in over a decade, James.
On yıldan fazla süredir karşılıklı mahkemeye çıkmadık James
So, now the war's entering its second decade, and all you geniuses are getting promoted.
Şu an savaş ikinci 10 yılına giriyor ve siz dahiler terfi alacaksınız.
Mr Erickson, over the past decade, your company has received more contracts than any other security firm in the world.
Bay Erickson, on yıldan fazla bir süredir, şirketiniz dünyadaki diğer güvenlik firmalarından daha fazla kontrat imzaladılar.
As you know, Adler ran a Ponzi scheme... about a half a decade ago that rivaled Bernie Madoff's.
Bildiğiniz gibi 5 sene önce Adler, Bernie Madoff'unkine taş çıkartacak bir Ponzi dolabı çevirmişti.
You've been sitting on that for a decade?
10 yıldır içinde mi saklıyorsun?
They're calling it the wedding of the decade.
- On yılın düğünü diyorlar.
Yeah, well, this "friend" has been in and out of correctional facilities for the last decade or so.
Bu "dostu", son on yılda bir çok sefer ıslah evine girmiş ve çıkmış.
A rare few, a decade or more.
Nadiren birkaçı on yıl veya daha fazla.
So, we're looking for a disease that can last a decade and a half, causes constipation, diarrhea, flu, colds, dizziness, rashes, back and joint pain, heart feeling "weird",
O zaman... Son 15 yıldır süren bir hastalık arıyoruz kabızlığa, ishale, gribe, nezleye baş dönmesine, kurdeşene, sırt ve eklem ağrılarına "kalpteki garip bir hisse" "içimde bir garip kıpırtı var" kalça protezine sebep olmuş.
But here I am, a decade later, with a beautiful villa, a large estate, owner of a thriving vineyard, three prospering inns.
Ama 10 yıl sonra, şimdi buradayım. Güzel bir villam, geniş bir arazim, sağlam bir üzüm bağım, üç başarılı hanım var.
That's how Japan got itself a decade-long recession.
Japonlar on yıl önce yaptığını mı yapalım.
They say this is the biggest manhunt the FBI has run in a decade.
Bu son 10 yılda FBI'ın gerçekleştirdiği en büyük adam yakalama olayıymış.
This is the worst Chicago has seen in a decade, folks.
Chicago'nun son on yılda gördüğü en kötü fırtına, sayın seyirciler.
Eh, new decade, new rules.
Yeni on yıl, yeni kurallar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]