English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Defend yourself

Defend yourself translate Turkish

455 parallel translation
- Defend yourself, Hagen Tronje!
! Savun kendini, Hagen Tronje!
Never even defend yourself with it.
Asla kendimi savunmayacağım onla.
- You know that, grandfather. - Sure, I know that. But it seems you should be allowed to defend yourself.
- Kardeşine tavsiyem : bir süreliğine bir yerlere gitsin.
Defend yourself, Mr. Rand.
Kendini kolla, Bay Rand.
Have you not appointed a lawyer to defend yourself?
Seni savunacak bir avukatın yok mu?
Are you afraid to defend yourself?
Kendini savunmaktan mı korkuyorsun?
Defend yourself.
Kendini savun.
You defend yourself, but finally you suffocate in it.
Kendini savunursun ama sonunda kımıldayamaz olursun.
You knew just how to defend yourself.
Kendini nasıl savunacağını biliyordun.
You could defend yourself against other animals, but I taught you to trust human beings
Öteki hayvanlara karşı kendini savunabilirsin, fakat sana insanlara güvenmeyi öğretmiştim
- You defend yourself like a fort.
- Kendini bir kaleyi savunur gibi savunuyorsun.
Defend yourself!
Kendini savun!
Say something, defend yourself.
Bir şey söyle, kendini savun.
Unfortunately, in trying to defend yourself out on the terrace, you fell to the street below.
Ne yazık ki, terastan giren katile direnmeye çalışırken... aşağıya caddeye düştün.
Defend yourself.
- Koru kendini.
- Defend yourself, Frenchman!
- Koru kendini, Fransız!
So you only stabbed him to defend yourself.
Yani sadece kendini savunmak için bıçakladın.
Josef, you don't seriously believe you can defend yourself?
Kendini savunabileceğini mi sanıyorsun?
Well, it must be because of this particular... family circumstance that you don't defend yourself.
Kendini bu kadar savunmasız bırakman şu aile olayı yüzünden olmalı.
Now I can't see anything... and that's your ideal opportunity to defend yourself.
Hiç bir şey göremiyorum ve bu da kendini koruman için en uygun fırsat.
- How will you defend yourself?
- Kendini nasıl koruyacaksın?
Now, defend yourself.
Şimdi, koru kendini.
He'll be looking for you, and you're gonna have to defend yourself.
- İntikam almak isteyecektir. Öldürülmek istemiyorsan çok dikkatli olmalısın.
Why didn't you defend yourself?
Niçin kendini savunmadın?
You defend yourself. You defend yourself in despair.
Umutsuzca direndin.
You defend yourself in despair.
Umutsuzca direndin.
Take a gun and defend yourself!
Silahını al ve kendini müdafaa et.
It's more than just teaching you how to defend yourself.
Bu kendini savunmaktan daha öte bir şeydir.
Now you can pull that gun of yours and shoot me where I stand... or defend yourself as best you can...'cause I intend to beat you into the ground with my fists.
Şimdi ya silahını çekip beni ayaktayken vur ya da kendini en iyi şekilde savun... Çünkü seni yumruklarımla yere sermeye niyetliyim.
Defend yourself!
Kendini koru, Ryan.
Number Six, you're not here to defend yourself.
6 Numara, buraya kendini savunasın diye çağrılmadın.
You can defend yourself better than any.
Kendini herkesten daha iyi savunabilirsin.
You have been brought up on the free roads of Mexico where you've been trained to defend yourself.
Kendini korumaya alıştığın, Meksika'nın özgür yollarında büyüdün.
Defend yourself.
Sen de kendini savunsana!
- At least defend yourself.
- En azından kendini savun!
First, you learned to kill in order to defend yourself.
Önce, kendini korumak için öldürmeyi öğrendin.
Tonight I shall be carrying on from where I got to last week, when I was showing you how to defend yourself - against anyone who attacks you, armed with a piece of fresh fruit.
Bu akşam, geçen hafta kaldığımız yerden devam ediyorum. Size kendinizi savunmayı gösteriyordum taze meyveli saldırganlara karşı.
How to defend yourself against a man armed with a banana.
Muz. Muzlu bir adama karşı kendinizi nasıl savunursunuz?
Now, it's quite simple To defend yourself - against the banana fiend!
Muz saldırganına karşı kendinizi korumak hayli basittir.
I have to show you how to defend yourself against fresh fruit.
Taze meyveye karşı savunmayı öğretmem gerek.
How to defend yourself against a raspberry - without a gun.
Ahududu karşısında silahsız öz savunma nasıl yapılır?
You tried to defend yourself, but all of a sudden... he hit you like this!
Kendinizi korumaya çalıştınız ama birden size böyle vurdu!
Shoda, do you want to defend yourself?
Shoda, kendini savunmak ister misin?
How to defend yourself against a man armed with a banana!
Elinde muz olan bir adama karşı kendinizi nasıl savunursunuz!
You have to defend yourself.
Kendini savunmak zorundasın.
Defend yourself against what?
- Neye karşı savunacaksın?
Can you defend yourself, Edmond? Or do you stab only in the dark?
- Kendini savunabilir misin, yada arkadan mı bıçaklarsın Edmundo?
You should throw him his gun, defend yourself.
Ona bir silah fırlatıp, meşru müdafaa yapmalıydın.
Defend yourself!
Savun kendini!
You must defend Jablanica by yourself.
Jablanica'yı tek başına savunmalısın. Ben yardıma gelemem.
Arm yourself... defend your wealth
Hazır olun! Mallarınızı koruyun!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]