Delante translate Turkish

Una noche, mientras iban en búsqueda de la luz. Que brillaba delante de ellos, de repente sonó un grito en la oscuridad.

Bir gece seyir sırasında, önlerindeki ışığın yolunu takip ederlerken karanlıktan, âniden bir çığlık kopmuş.

And Mrs. Orth from Movement says that I need to listen to my inner voice, but there's just so many of them, and the loudest one's always screaming, "Delanté's pulling away!"

Movement'dan Bayan Orth "yüreğinin sesini dinle" diyor, ama yüreğimde o kadar çok ses var ki, ama en gür olanı sürekli "Delanté uzaklaşıyor!" diyor.

Delanté's pulling away.

Delanté uzaklaşıyor.

Who the hell is Delanté?

Kim bu Delanté?

Delanté is the boyfriend.

Erkek arkadaşı.

Delanté just dumped me.

Delanté beni terk etti.

I thought if I looked different, Delanté would fall back in love with me.

Farklı görünürsem Delanté bana yine aşık olur dedim.

Delanté.

Delanté.

Delanté used to drive me everywhere!

Beni her yere Delanté götürürdü!

Child, I told you, you don't need no damn Delanté!

Evlat, Delanté'ye ihtiyacın yok demiştim!

Without Delanté, you got nothing to live for.

Delanté olmadan yaşamanın anlamı yoktu hani?

- This Delanté?

- Delanté bu mu?