English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Delivering

Delivering translate Turkish

1,702 parallel translation
Uh, because there's no shot at sex, and you're not delivering a pizza.
Çünkü seks ihtimali yok ve pizza teslimatı yapmıyorsunuz.
- We are delivering food.
- Yiyecek bırakmaya.
We thought we were delivering the Cabbie Killer.
Size katil taksiciyi teslim ettiğimizi sanıyorduk.
That boy is delivering his own death letter.
Çocuk kendi ölüm fermanını teslim ediyor.
Talking about delivering hits, watch this one.
Teslimatı taşımaktan bahsetmişken, bunu izleyin.
( sighing ) she's delivering a baby.
Bir bebek doğurtuyor.
A sharp, unedged medieval copper dagger used for delivering a final, fatal blow.
Keskin, kenarsız, Ortaçağa ait bakır bir hançer, son ölümcül darbeleri vurmak için kullanılırmış.
I'm just delivering the news.
Ben sadece haberleri getiriyorum.
Listen pal, you'd better be delivering!
Dinle dostum. Malı versen iyi edersin.
Now, Corrine is gonna handle delivering the money to us.
Corrine parayı teslim etme işini halledecek.
They should've thought of that before delivering yesterday's update.
Dünkü haberleri bana vermeden önce bunu düşünmeleri gerekirdi.
I got a photo of you delivering the bomb that killed Kim Walderman.
Kim Walderman'ı öldüren bombayı bırakırken resmin var.
So i was just hand delivering it.
Brian'a davetiyeyi veriyordum.
You're actually delivering a 12-year-old child into a marriage?
Aslında sen evliliğe teslim edilmiş 12 yaşındaki çocuk musun?
i'm delivering a customized plane that reed ordered.
Redd'in siparişi olan özelleştirilmiş uçağı teslim ediyorum.
the chief and his son are grateful to you for delivering this precious cargo safely during the journey.
Şef ve oğlu sana değerli kargolarını yolculuk boyunca güvenli bir şekilde teslim ettiğiniz için minnettar.
They don't say anything about delivering to the right house.
Ama doğru eve demiyorlar.
That's the package there that we're delivering to McKeavy.
McKeavy'ye teslim edeceğimiz paket orada.
I'm delivering you to your mother, and that's it. I've moved on.
Seni annene götürüyorum ve hepsi bu.
I trust you are capable of delivering messages to your superiors in Langley.
Langley'deki üstlerine mesaj iletebildiğine inanıyorum.
And I'm proud of you, Turtle, for delivering today.
Ve bugünü atlattığın için seninle gurur duyuyorum, Kaplumbağa.
Moss executes his tasks like a machine, delivering mutants to the tower.
Çoğu görev makineler tarafından yerine getiriliyor.
I look forward to delivering him to you
Size onu teslim etmek için can atıyorum.
Having a baby doesn't make you an expert in delivering them.
Bebek sahibi olman onları doğurmada senin uzman olabileceğini göstermez.
She's delivering the lines with an angry tone.
Repliği sinirli bir tonda söylüyor.
We could almost be looking at our own solar system billions of years ago. With comets delivering the building blocks of life to these young planets.
Neredeyse, Güneş Sistem'imizin milyarlarca yıl önceki haline, kuyrukluyıldızlar tarafından yaşamın yapıtaşlarının, bu genç gezegenlere teslim ediliş anına bakıyor olabiliriz.
And if a comet has struck, delivering water and organic materials then life, complex beings like us, even civilizations like our own could be down there right now
Ve eğer bir kuyrukluyıldız çarpıp, gezegeni su ve organik maddelerle tanıştırdıysa, yaşam, bizim gibi karmaşık canlılar, hatta bizim gibi medeniyetler şu anda altımızda olabilir.
After delivering Zarya to orbit, it'll fall back to Earth into a safe zone.
Zarya yörüngeye varınca, roket de dünyada güvenli bir yere düşer.
So I'm probably delivering you to some billionaire playboy... who purchased you off the Internet.
Muhtemelen, seni internet üzerinden satın alan bir milyardere götürüyorum.
- I'm delivering.
- Teslimat yapıyorum.
For the past 27 years, I've sat at this desk... dedicating myself to one thing - delivering the news to you, the American viewing public... in the most fair, balanced, serious way possible.
27 yıldır bu masada oturuyorum. tek şey için hizmet veriyorum - size haber verebilmek için, Amerikan halkının görünümünü olabildiğince dürüst, dengeli ve seviyeli bir şekilde aktarıyorum.
I'm delivering Chinese food.
Çin yemeği getirmiştim.
He said he'd been delivering groceries on Camrose...
Camrose'a bakkaliye götürdüğünü söyledi.
And I would like a huge round of applause for our good friend here for delivering us our princess!
Prensesimizi bize getirdiği için buradaki cömert dostumuz için kocaman bir alkış istiyorum!
Where are you delivering it?
Nereye götüreceksiniz?
Delivering bad news is part of the job description.
Onu her şekilde bilgilendirmek senin işin.
Delivering papers, publishing.
Tez hazırlamakla, yayınlamakla.
UPS is delivering tomorrow morning.
UPS yarın sabah getirecek.
Yeah, the one who's delivering your groceries.
Market alışverişini yapan velet.
You're not even good at delivering and who do you think you're talking to!
Teslimat işinde bile iyi değilsin. Sen kiminle konuştuğunu zannediyorsun! ?
She stopped delivering?
Artık teslimat yapmıyor mu?
They're delivering my own load.
Kendi yükümü teslim ediyorlar.
- Yeah. But delivering WHAT?
İyi tamam da neyin teslimatçısı?
And while you're delivering bad news, please tell Ted that he can't sing in Pediatrics.
Hazır kötü haber vermeye başlamışken, Ted'e pediatride şarkı söyleyemeyeceğini de haber ver.
We're delivering a fence to keep you ladies in your place.
Sizi yerinizde tutmak için güvenlik çiti teslimatı yapıyoruz.
Picking up a package, delivering it to our client.
Bir paket alıp, müşterimize götüreceğiz.
Delivering Matobo is our only chance to get to Dubaku and the CIP device.
Matobo'yu teslim etmek Dubaku'ya ve CIP aygıtına ulaşmanın tek yolu.
The vehicle that's supposed to be delivering Matobo is arriving at the power plant.
Sözde Matobo'yu taşıyan araç buluşma yerine varıyor.
Rasool is delivering the meat this morning,
Rasool bu sabah eti getiriyor.
The Louisiana High School Athletic Association would like to remind all players, your forms must be filled out completely before delivering them to station D...
Louisiana Lisesi Atletizm Kurumu tüm oyunculara, formlarınızı D istasyonuna teslim etmeden önce tamamen doldurulması gerektiğini hatırlatır...
Because wherever there's injustice, wrongs to be righted innocents to be defended, Black Dynamite will be there delivering ass-whoopings.
Çünkü adaletsizlik her neredeyse, haksızlıkların giderilmesi ve masumların korunması adına, kıçınıza tekmeyi basmak için Kara Bomba oradadır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]