English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Despised

Despised translate Turkish

406 parallel translation
I despised you for leaving mom and me.
Beni ve annemi terk ettiğin için senden nefret ettim.
But to be foremost in battle... is a virtue not to be despised.
Ama savaşta en önde olmak bir erdemdir, küçüklük değil.
Real torture is to be despised by someone you love.
Gerçek işkence, sevdiğin kişi tarafından nefret ediliyorsan olur.
He was a comely youth ruddy, and of beautiful countenance... but he was poor and despised of men.
Yakışıklı bir gençmiş al yanaklı o güzel yüzünden sağlık fışkırıyormuş ama yoksulmuş ve hakir görülürmüş.
I know now why you tried so hard to kill this outlaw whom you despised.
Şimdi ise bu kanun kaçağını neden yakalamak istediğinizi biliyorum.
You know, the whole village despised me.
Biliyorsunuz, bütün kasaba benden nefret etti.
My father despised me. He believed me to be a coward.
Baban beni hor görüp... korkak olduğuma inanıyordu.
You commented on Nazi methods - foul fighting, bombing refugees, machine-gunning hospitals, lifeboats, bailed-out pilots and so on - by saying that you despised them, that you would be ashamed to fight on their side and that you'd sooner accept defeat than victory
Nazi yöntemlerini yorumlamışsın. Çirkin savaşmalarını, mültecileri bombalamalarını hastanelere, can kurtaran botlarına, fener gemilerine paraşütle atlayan pilotlara mermi yağdırmalarını falan. Onlardan nefret ettiğini, onların yanında savaşmaktan utanç duyacağını ve bu metotlarla kazanacağına kaybetmeyi tercih edeceğini belirtmişsin.
It was a man named Lockhardt and he tried to get laughs with words like "kike" and "coon", and I despised him and everybody else there.
Lockhardt adında biriydi, "Yahudicik", "çıfıtık" gibi laflarla bizi güldürmeye çalışıyordu. Ondan ve oradaki herkesten nefret ettim. Ne yaptın, Kathy?
They even despised him for it.
Ama karşı da çıkmamışlar.
I despised his politics. But I loved him... insanely.
Ama onu sevmiştim... delicesine.
the pangs of despised love, the law's delays, the insolence of office, and the spurns that patient merit of the unworthy takes, when he himself might his quietus make... with a bare bodkin?
Zorbanın kahrına, gururun çiğnenmesine, sevginin kepaze edilmesine, kanunların bu kadar yavaş, yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine, kötülere kul olmasına iyi insanın, bir bıçak saplayıp göğsüne bunlardan kurtulmak varken?
- As if they despised you.
... küçümsercesine konuşursa sen de bunu söyleyebilirsin.
Despised?
Küçümsemek mi?
Oh Lord, I'm despised by all men. They mock me
Ey Tanrım, bütün insanlar küçümsüyor beni.
We shouldn't have despised him
Onu küçümsememeliydik.
The reality of these camps, despised by those who built them, and unfathomable to those who endured them - what hope do we have of truly capturing this reality?
Bu kampların gerçekliği, yapımcıları tarafından aşağılandı, ve onları sürdürenler tarafından hiç bir zaman anlaşılamadı gerçeği görebilmek için nasıl ümidimiz olabilr?
A man you despised.
- Nefret ettigin bir adam.
A man who lives apart from others, away from life, far from women, even despised by women...
Toplumdan ayrı yaşayan bir insan, kadınlardan uzak duran bir adam, hatta kadınların hor gördüğü bir adam...
"The oppressor's wrong, the proud man's contumely, " the pangs of despised love,
Gururun çiğnenmesine, sevgisinin kepaze edilmesine.
I loved him for a whole year... and was never unfaithful to him, not even in my thoughts and he despised all this.
Onu tüm yıl boyunca sevdim ve ona karşı hiç sadakatsiz değildim düşüncelerimde bile ve o tüm bunları hor gördü.
My father despised me, too.
Babam bile beni hor görüyordu.
I don ´ t believe Antonio has despised you,
Antonio'nun seni küçük gördüğüne inanmıyorum.
After saying she would be my wife, she ran off with the man she despised more than anyone.
Karım olabileceğini söyledikten sonra, Herkesten çok küçük gördüğü adamla beraber kaçtı.
I even held you in contempt, despised you.
Hatta sizi bile hor gördüm, sizden nefret ettim.
Despised throughout the country in which we do our work.
Ülkemiz adına yaptığımız işi küçük görüyorlar.
An old aristocrat, he despised Hitler and called him a corporal.
O eski bir aristokrat olarak Hitler'i hor görüyordu.
It is probably Victor Immanuel, the Italian king. Mussolini despised him for being short, and in general disliked and envied.
Mussolini onu küçük boyundan dolayı oldukça aşağılıyor ama aynı zamanda kıskanıyor, nefret ediyor.
Now I am despised by her that she carries the child in her body.
Şimdi çocuğu o taşıdığı için beni aşağılıyor.
You despised people.
İnsanları hor gördün.
I fear too early, for my mind misgives, some consequence, yet hanging in the stars, shall bitterly begin his fearful date with this night's revels and expire the term of a despised life closed in my breast
Korkarım çok erken. Yıldızlara asılı bir olayın habercisi içimdeki bir önsezi. bu gecenin cümbüşüyle. korkulu buluşmasına başlayacak sanki.
I salute your honesty, my dear... a quality not necessarily to be despised.
Dürüstlüğüne saygı duyuyorum, canım... küçümsenmemek için kalite olmazsa olmazdır.
The Queen despised her marriage and indulged her carnal lust.
Kraliçe evliliğini aşağıladı ve bedensel şehvetine yenik düştü.
Until recently, I hated hutches, and I despised and insulted our gentle little friends, now the center of our attention.
Yakın zamana kadar hayvan kafeslerinden nefret ederdim ve küçük, yumuşak dostlarımızı küçük görür onları aşağılardım. Artık ilgi odağımız oldular.
How can I make your flesh know how it feels to see all those who are like you, and only because they are like you, despised, slaughtered, and even worse, denied the simple decency that is a living being's right?
Sizin gibi olanların, sadece sizin gibi oldukları için, hakir görülüp katledildiğini ve birinin en temel hakkından yoksun bırakıldığını görmenin nasıl birşey olduğunu nasıl anlatabilirim?
I have always despised you!
Sana hiçbir zaman ümit vermedim!
I have always despised you.
Size hiç bir zaman güvenmedim.
- I was 15. I despised young boys.
Erkekleri hakir görüyordum.
He preached universal love, and he despised everyone.
Evrensel sevgiye inanıyor, ama herkesten nefret ediyor.
If there is a despised, misunderstood minority in this country... it is us poor, impotent bastards.
Eğer bu ülkede anlaşılamayan, nefret edilen bir grup varsa, o da iktidarsız erkeklerdir.
A few months ago, you all denied you despised him. Do you remember?
Bir kaç ay evvel, hepiniz onu küçük gördüğünüzü inkar ettiniz, hatırladınız mı?
He's a wife-ridden weakling whom I've despised for years.
O kadın düşkünü iradesiz biri, yıllarca onu bu nedenle aşağıladım.
That's why you're despised.
Bu yüzden senden nefret ediyorlar.
despised, ridiculed and tormented Bavaria without betraying the unwavering trust of his people. What I am referring to is that I am one of the few. One of the very few ministers who has been in office without suspension since March 1864.
Bugün bu zor ve acılı soruşturmada sizinle birlikte çalışmaya başlarken hissettiklerimi haklı çıkaran bir şey var soruşturmanın amacı, kralımızın, bizim görüşümüze göre sevdiklerini yitirmiş, kötü kaderli, aşağılanan, alay edilen ve işkence gören Bavaria'mıza, halkının sarsılmaz güvenine hala ihanet etmeden hükmetmeye uygun olup olmadığını belirlemek.
He so despised his own shortness he had his legs cut off. He wore those instead to give himself height.
Boyunun kısalığından bacaklarını kesip onların yerine bunları takacak kadar nefret ediyordu.
The Japanese despised those who surrendered.
Japonlar teslim olanları hor görüyorlardı.
( man # 2 ) They literally despised us for giving in.
Bizi gerçekten teslim olduğumuz için hor görüyorlardı.
Despised him.
Hiç sevmem kendisini.
When he came to us we were thieves, despised... and feared by the people.
O bize geldiğinde sadece insanların nefret edip korktuğu hırsızlardık.
- Did they despised?
- Henüz değil.
I feel that I'm despised
Ben kendimin küçümsendiğini hissediyorum ama kim tarafından bilmiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]