English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Detached

Detached translate Turkish

455 parallel translation
Due to the slope, the detached wagon moves backward.
Eğim sebebiyle, bağlantısı kesilmiş vagon geri geri gitmeye başlar.
He arrived to France through Nantes after making a carefull detour over England, believing to have detached all officers who followed his footsteps.
Tedbirli davranarak önce İngiltere'ye, sonra da Nantes üzerinden Fransa'ya giren Fantomas polisi atlattığını düşünüyordu.
- I'm usually quite detached.
- Genellikle sakinimdir.
It's sort of a shock to see your head detached that way.
Kafanın bu şekilde ayrıldığını görmek biraz şok edici.
Ned, I wish you'd treat this whole matter in a more detached fashion.
Ned, keşke bu konuya biraz daha tarafsız yaklaşabilsen.
You are now officially detached from this here bucket. Let me be the first.
Resmi olarak bu kovayla ilişiğiniz kesildi.
"Destroyers Luckman, Wald, Green, detached to aid you."
"Destroyerler Luckman, Wald ve Green size yardıma geliyor."
Until these papers get to Washington, no one really knows we've been detached.
Bu belgeler Washington'a gidene dek kimse bunu bilmez değil mi?
"Void if detached."
"Açıldığı takdirde hükümsüzdür".
When the fuel runs out, the rocket gets detached, saving the train from excess weight, and returns to Earth.
Ne zaman yakıt biterse, roketin aşırı ağırlıklardan kurtulması ve Dünya'ya dönüşü için kullanılacak.
The second stage has got detached.
İkinci aşamaya geçildi.
It's all relative, and I feel detached from it all.
Hepsi görecedir ve ben kendimi bunlardan kopmuş görüyorum.
You have already detached yourselves from family and friends.
Zaten ailenizden ve arkadaşlarınızdan ayrıldınız.
Yes, sir, my men are all here, except my weapons platoon, detached to Battalion.
Adamlarımın hepsi bu bölgede. Mekanize birlik hariç. Tabura kaydırıldılar.
and that means ; a 1000 £ a year, a semi-detached downtown, a 2nd hand Austin, and a wife to match if you know what I mean.
Ve bu da yılda 1000 £, şehre yakın küçük bir ev, 2.el sıradan bir araba ve bunlara uygun bir eş anlamına gelir.
If all of you knew why you were detached from regiment and what's gonna happen, you'd stop acting like squaws and soldier the rest of the way.
Eğer neden alayınızdan ayrılıp buraya geldiğinizi bilseydiniz sızlanmayı bırakır asker gibi davranırdınız.
We should learn to love each other so much to live outside of time, detached...
Zamanın dışında yaşayacak kadar, her şeyden uzaklaşacak kadar çok sevmeyi öğrenmeliyiz.
Detached.
Buna mecburuz.
" Prinz Eugen successfully detached and proceeding independently.
"Prinz Eugen" başarıyla ayrıldı... ve tek başına yoluna devam ediyor.
The Sheffield's been detached from the flagship, sir.
"Sheffield" ana gemiden ayrıldı, efendim.
Mr. Gary, I'm placing you on detached duty.
Bay Gary, size görev veriyorum.
You feel detached from reality?
Gerçeklikten kopuk mu hissediyorsun?
I not only feel it - i am detached.
Bunu sadece hissetmiyorum Ben kopuğum
I think a few months'detached service to perhaps the Public Relations Corps should put the major right back in the pink.
Ordunun Halkla İlişkiler bölümünde bir kaç ay geçirmek, belki de binbaşıyı tekrar kendisine getirecektir.
The inner structure shows it could lead to a detached retina.
Bu da retinada yırtılma olabileceği anlamına geliyor.
Against all expectations,... an irresistible tide, ... a more distant new beginning, ... the movement,... detached from itself,
Tüm beklentilere rağmen karşı konulmaz bir gelgit çok daha uzak yeni bir başlangıç eylem kendisinden kopmuş diğer tarafta mesafeleri ve rolleri dağıtıyor yorulmak bilmez işlevini dokumaya devam ediyor.
- Oh, bit of detached retina.
- Oh, retina yırtılması. Navarone'da oldu.
Tonight you'll go to the Detached Palace and get an Order from the Emperor
Bu gece Detached Sarayı'na gidip İmparator'dan Buyruk alacaksınız.
It's called... detached contact.
Adamlara nasıl komut vereceğim? "Paralel istikamette ilerle" mi, mesela?
Detached contact? And let it so be recorded in the daily journal!
Ona... uzaktan temas denir.
The second cavalry patrol under Colonel Gearhart was keeping detached contact.
Alkol karşıtı eylemciler, doğuya dönerek, bu istikamete gidiyordu.
He became more detached and... Always a look around his eyes as if he were... trying to say something.
Gittikçe uzaklaşmaya başladı ve... her zaman sanki bir şeyler demeye çalışıyormuş gibi bir bakış yerleşti gözlerine.
I with my own hands I've detached and thrown away my own free will!
Ben elimde olsa onu çözüp, serbest bırakacaktım!
I am Inspector Jacques Clouseau on detached service to Scotland Yard from the Paris Surete.
Ben, Müfettiş Jacques Clouseau... Scotland Yard'ın Paris sorumlusuyum.
Well, he's a man who is totally in control, totally secure, and to all appearances, totally detached.
O tamamen kontrol sahibi, güvenliği yüksek, ve görünüşe göre, ayakları yere sağlam basan biri.
I was poured out like water and my bones were all detached lt's like my heart shrivelled inside my guts
Bir su gibi döküldüm. Ve bütün kemiklerim ayrıldı. Kalbim bağırsaklarımın içinde büzüşüp kalmış gibi.
105th detached tank regiment, first battalion.
105. tank alayı, birinci tabur.
The 105th was detached to another army, defending the front Lines!
105. ön hattı savunan, müstakil bir birliktir.
Detached from the pastry base.
- Tabandan ayrılmıştı.
In the morning of 7 of December, Joseph L. Lockard e I was detached to deal with a problem in our unit of radar.
7 aralıkta sabahın erken saatlerinde ben ve Joseph Lockard Opana Radar istasyonunda görevliydik.
Doenitz detached its submarines for the Caraíbas where still it had many ships circulating without escort.
Dönitz, denizlerde tek başına hareket eden denizaltıları, Karayipler'e yönlendirdi.
The images which have detached themselves from each aspect of life, dissolve in a common flow. where the unity of this life can no longer be established.
Yaşamın her açisindan ayrilan görüntüler, yasamin bütünlügünün artik geri getirilemedigi ortak bir akimin içinde kaybolup gider.
Guys are detached.
Erkekler bağımsızdır, farklıdır.
If you want to be a good photographer, you have to be a bit more detached.
İyi bir fotoğrafçı olmak istiyorsan, biraz bağımsız olman gerekir.
"Let my sight be blessed with my detached lover"
"Aşkımı görüp sarılmam lazım"
You're so cool and detached.
Çok ser ¡ nkanli ve tarafsizsin.
Cable detached.
Halat serbest.
The aircraft was carrying a drone tail unit which detached and ignited.
Uzaktan kumanda kuyruk ünitesi varmış, ayrılıp ateşlenmiş.
Immediate vectors detached.
Acil vektörler ayrıldı.
The retina is detached.
Retina kopmuş.
Your hips must be detached from the waist...
Kalçalarınız belinizden bağımsız olmalı...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]