English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Detailed

Detailed translate Turkish

1,416 parallel translation
Sandrow told me to take down detailed notes.
Sandrow detaylı notlar almamı söylemişti.
This is Gabriel Finch's journal, which gives detailed descriptions of the land of Neverwas, years before my father thought of his book.
Bu Gabriel'in günlüğü. Neverwas topraklarıyla ilgili detaylı tarifler var. Babam bu kitabı düşünmeden yıllar önce tutmuş.
Gabriel's admissions intake, 30 years ago, detailed that he had "a paranoid delusion that one day people will come and take the land he is living on." He said a wizard named Ghastly was sending an army for his castle.
Gabriel buraya ilk olarak 30 yıl önce yatmış. Bir gün birinin gelip yaşadığı toprakları elinden alması gibi paranoyak bir ruh halinde olduğu yazılı. Ghastly adında bir büyücü ordusunu kalesine gönderecekmiş.
The memory cards you have contain detailed information... of a retired spy I am looking for, his name is Tai Chi-Lung.
Kartların içinde aradığım emekli ajan hakkında ayrıntılı bilgiler var, adı Tai Chi-Lung.
I must set things straight. I started my detailed planning to exact my revenge on Akiba.
Akiba'dan intikamımı almak için planlar kurmaya başladım.
Truman soon received a more detailed account of the test and discussed the news of the bomb with the british prime minister Winston Churchill
Müttefik lider dostları ile toplanacağı Potsdam Konferansı için 16 Temmuz 1945 de Berlin'e varmıştı. Sayın Başkanım!
From what I got from McCullough's files, SD-6 performed detailed brain scans on Sloane.
McCullough'nun dosyalarından çıkardığıma göre SD - 6 Sloane'a ayrıntılı beyin taramaları yapmış.
Someone important, given how detailed it is.
Çok karışık olduğundan, önemli birisi olmalı.
One of them contained a detailed illustration and the words "moon" and "ocean."
Bu parşömenlerden biri "Ay" ve "Okyanus" söcüklerini tüm ayrıntılarıyla bir resmi içeriyordu.
And so, we are raising the terror alert level to intense orange / red based on very credible, detailed information on a non-specific threat.
Terör alarmı düzeyine geçtik,... kırmızı alarm düzeyine geliyoruz. Detaylı bilgi yakında verilecektir.
Oh, yeah, we have detailed reports but we should probably revisit background on household staff aides and current docket.
Evet, detaylı raporlarımız var ama evdeki ekibin geçmişlerini yeniden gözden geçirmeliyiz.
I just had it detailed.
- Sadece detaylandırdım.
Did a more detailed history, went back three generations.
Aileyi geçmişini detaylı incelemek için üç kuşak geriye kadar gittim.
Run a detailed background check on all these exhibitors at the convention.
Fuardaki tüm görevlilerin detaylı sabıka kayıtlarına bak.
Without a detailed actuarial questionnaire, a family medical history... I couldn't tell you how long you've got.
Detaylı bir anket, ailenin sağlık geçmişi olmadan sana ne kadar zamanın kaldığını söyleyemem.
Very detailed.
Detaylı olmuş.
It takes time to do detailed and concise work.
Ayrıntılı iş yapmak zaman alır.
- l want detailed profiles of anyone who's ever been a member or is a member of that site.
- Şu anda üye olanların ve üye olmuş herkesin ayrıntılı profilini istiyorum.
I have a detailed routine designed to strengthen my mind and my body.
Gün boyunca, aklımı ve vücudumu güçlendirecek şeyler yapıyorum.
Well, I should be able to figure out at least the parameters of the research detailed here.
Evet, bunu bulabilirim. en azından araştırmanın detay parametrelerinden bir sonuç çıkarabilirim.
They were long, detailed accusations, and this one just says
Onlar, uzun, detaylı suçlamalardı, buysa, sadece,
And there's no doubt in my mind that was a detailed ambush-and-escape plan. And didn't hesitate to kill.
Bunun iyi planlanmış bir vur-kaç planı olduğuna hiç şüphem yok... ve öldürmekte hiç tereddüt etmediler.
Pretty detailed and reliable for white folk.
Bir beyaza göre epey ayrıntılı ve güvenilir bir tarif.
Use Auntie May to send more detailed reports.
Daha detaylı raporlar göndermek için May Teyze'yi kullan.
It also contained detailed plans of both Heathrow and Eurotunnel.
Aynı zamanda Heathrow ve Eurotunnel'e ait bütün detaylı planlar da mevcutmuş.
It was just so detailed.
Sadece çok ayrıntılıydı.
- It's not really that detailed.
- Gerçekte o kadar ayrıntılı değil.
I'm runnning a more detailed analysis.
- Ayrıntılı tahliller yapıyorum.
If he's still there, that should give him plenty of time to record a detailed message.
Eğer hâlâ hayattaysa, bu ona detaylı bir mesaj için bayağı zaman verecektir.
It's hard to say without more detailed analysis, but... it could very well be comparable in size to Atlantis itself.
Detaylı analiz etmeden söylemek zor, ama Atlantis'in ebatlarına kesinlikle erişebilir.
Carrie kept a very detailed diary of her affair with him.
Carrie onunla ilişkisi hakkında oldukça detaylı bir günlük tutmuş.
I mean, these are detailed schedules of when the security guards change shifts.
Bunlar çok ayrıntılı planlar. Bekçilerin ne zaman yer değiştirdiğini kapıcıların ne zaman kapıları açık bıraktığını bile gösteriyor.
Christophe would then work on the detailed mathematics, to see if Hawking's insights panned out.
Hawking'in sezgisinin başarılı sonuç verip vermediğini görmek için Christophe daha sonra ayrıntılı matematik üzerinde çalışacaktı.
After a detailed study of the data I discovered a time gap has formed between the World of the Living and the Soul Society.
Ayrık Dünya'dan alınan veriler üzerinde yapılan detaylı çalışma sonrasında Yaşayanlar Dünyası ile Soul Society arasında bir zaman boşluğu oluştuğunu fark ettim.
I'd like to do a detailed survey of the Precipice World first.
Öncelikle Ayrık Dünya'da detaylı bir inceleme yapmak isterim.
It spirals around the monument 23 times and tells the detailed story of Trajan's campaign against the Dacians,
Anıtı 23 kez çevreleyerek akıyordu Trajan'ın Dacianlar karşısındaki mücadelesini detaylarıyla tasvir ediyordu, taş üstündeki efsane film dediler buna
The interrogation of a stranger is complex and detailed.
Bir yabancının sorgulanması ince bir iştir ve karmaşıktır.
We know what was said from a detailed report Veesenmayer sent the next day to Berlin.
Konuşulanlar, Veesenmayer'in ertesi gün Berlin'e gönderdiği detaylı rapordan alınmıştır.
Hidden for decades, the detailed drawings surfaced only shortly before the death of the original German architect.
Onlarca yıl saklı kalan bu çizimler, çizimleri yapan Alman mimarın ölümünden kısa bir süre önce gün ışığına çıktı.
"Despite detailed analysis of the data, we could not find a clear seismic signal."
"Verilerin detaylı analizlerinin yapılmasına rağmen, net bir sismik sinyal bulamadık."
Further statements, detailed discussions, are not to conceal responsibility, because I'm the responsible officer of the government...
Bunun ötesindeki demeçler, detaylı münakaşalar, sorumluluktan kaçmak anlamına gelmez, çünkü hükümeti yönetme sorumluluğu bana aittir- -
We would need a detailed list of every species involved, with that exact number.
İlgili her türün kesin rakamıyla birlikte,.. ... ayrıntılı bir listeye ihtiyacımız var.
How many men have you detailed for tonight?
Bu akşam için kaç adam ayarladın?
Please try and be as detailed as possible.
Lütfen, mümkün olduğunca detaylı doldurun.
You'll let me know when you're ready with a detailed briefing?
Hazır olduğunda ayrıntılı brifing verirsin.
Our arrangement doesn't include me giving you a detailed explanation.
Anlaşmamızda bu yoktu.
Please leave me a detailed message and I'll return your call as soon as I can.
Lütfen ayrıntılı bir mesaj bırakın en kısa sürede sizi arayacağım.
Well, Mr. Cheezle, not only have these guys found all the bugs... but we have detailed instructions on how to fix'em.
Şey, Bay Cheezle, bu adamlar bütün aksaklıkları bulamadılar ama... nasıl çözeceğimiz hakkında bilgileri detaylandırdık.
- A detailed map of the building.
Bu binanın ayrıntılı bir haritası.
OK, a detailed description.
Tamam, detaylı olarak tarif edin.
- Her maniacally detailed, pseudo-fascist Threshold plan?
Gizli kalma stratejisine göre,..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]