English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Dilated

Dilated translate Turkish

482 parallel translation
- No. Dilated.
- Hayır, büyümüşler.
But one of the doctors, he thought her eyes were sort of dilated.
Fakat doktorlardan biri, onun gözlerinin biraz büyüdüğünü düşündü.
She's fully dilated.
Karnı oldukça şişti.
You see, the lounge is dark all of the time, so my pupils get dilated.
Biliyorsun, çalıştığım bar sürekli karanlık, Bu yüzden gözbebeklerim hep kocaman.
Dilated pupils is a natural condition with me.
Kocaman gözbebekleri benim için normal bir durum oldu.
Pupils still slightly dilated.
Gözbebeği büyümüş.
Her pupils are fixed and dilated.
Gözbebekleri sabit ve genişlemiş.
Dilated.
Genişlemiş.
The pupils are fixed and dilated, I must presume brain death.
Gözbebekleri sabit ve genişlemiş, beyin ölümünün gerçekleştiğini farz etmeliyim.
Anus was dilated at the time of death slight rupture above the anus indicating intercourse.
Ölüm sırasında anüsü genişlemiş anüsün biraz üzerindeki çatlak cinsi münaset yaşadığını gösteriyor.
You shouldn't push until you're completely dilated.
Halbuki tamamen açilmadikça itmemek gerekir.
Edith wasn't dilated, but she started pushing anyway.
Edith tam açilmamasina ragmen itmeye baslamis.
His pupils are fixed and dilated.
Gözbebekleri sabit ve büyük.
Patient's eyes are dilated, consistent with use of marijuana and possibly PCP.
Hastanın gözleri açılır, marihuana ve muhtemelen PCP kullanıyla ilgili.
Doctor, she's fully dilated.
- Doktor, iyice açıldı.
- Fixed and dilated.
- Değişiklik yok.
Is she dilated any further?
Herhangi bir açılma var mı?
How far dilated?
- Açılmalar?
The eyes are still dilated.
Gözbebekleri hala büyük.
Congratulations. You are fully dilated to ten centimetres.
Tebrikler. 10 santimetreye genişlediniz.
Somewhat dilated.
Biraz büyümüş.
The black part of his eyes... they're dilated.
Gözlerinin siyah kısmı... büyümüş.
These are dilated.
- Gözbebekleri büyümüş.
- Right pupil is dilated.
- Sağ gözbebeği büyüyor.
Right pupil is dilated.
Sağ gözbebeği büyüdü.
Two centimeters dilated, 40 % effaced.
Rahim iki santim açıldı, % 40'ı tamam.
The patient has advanced dilated cardiomyopathy with severe mitral regurgitation and an ejection fraction of less than 1 0 %.
Hastada ilerlemiş kalp damarı tıkanıklığı, ciddi mitral darlığı var ve kalbi normalin % 10'u kan pompalıyor.
The patient has advanced dilated cardiomyopathy with severe mitral regurgitation and an ejection fraction of less than 10 %.
Hastada ilerlemiş kalp damarı tıkanıklığı, ciddi mitral darlığı var ve kalbi normalin % 10'u kan pompalıyor.
Pupils fixed and dilated.
Gözbebekleri hareketsiz ve büyük.
Your pupils are dilated.
Gözlerin şişmiş.
Her cervix is already dilated five centimeters.
Rahim ağzı beş santim açılmış bile.
Still fixed and dilated.
Hala oynamıyor ve büyümüş.
Your pupils aren't dilated.
Seni kurtardım.
You're dilated to 7 centimeters.
Açılmış. - Yani ne kadar?
She's dilated to 10.
Rahim boynu 10 cm.
Doctor, this woman is also dilated to 10.
Açıldı. - Bu kadınınki de 10 cm. Açıldı.
She's fully dilated.
Rahim açılmış.
- Pupils fixed and dilated.
- Gözbebekleri geniş.
Pupils fixed and dilated.
Gözbebekleri sabit ve büyümüş.
- Pupils fixed and dilated.
Gözbebekleri donuk ve büyük.
Pupils are fixed and dilated.
Gözbebekleri sabit ve büyümüş.
Not dilated.
Rahim genişlememiş.
I was lonely, I was desperate and I'd just been to the eye doctor and my pupils were dilated.
Yalnızdım, umutsuzdum Göz doktorundan yeni çıkmıştım ve doğru düzgün göremiyordum.
- Right eye dilated.
- Sağ göz genişledi.
Left eye dilated.
Sol göz genişledi.
And we here dispatch you, good Cornelius, and you, Voltemand for bearers of this greeting to Old Norway giving you no further personal power to business with the king more than the scope of these dilated articles allow.
Savaş için malzemeler onun ellerinde. Bu iş için dostlarım, Cornelius ve Voltemand'ı yolluyorum ihtiyar Norveç kralına. Kendisiyle konuşurken şu verdiğim yazıdaki ölçülere bağlı kalacaksınız.
- She's fully dilated.
- Rahim ağzı tamamen açıImış.
- Station two plus, effaced and dilated.
- 2. seviyede, açılmış ve hazır.
I'm fully dilated.
Tamamen genişledim.
You are fully dilated.
Tamamen genişlemişsiniz.
She's fixed and dilated.
Gözbebekleri sabit.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]