English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Disappearances

Disappearances translate Turkish

215 parallel translation
These sudden disappearances.
Şu ani kaybolmalar.
Appearances, disappearances, like in real life!
Ortaya çıkanlar, kaybolanlar tıpkı gerçek hayattaki gibi!
By the way, have you noticed that thin air seems to be the type of air... most conducive to disappearances?
Sırası gelmişken, göz önünden kaçırmamanız gereken, seyreltik havanın, görünmezliğe yardım eden bir çeşit hava olduğu.
- We continue with the disappearances. - We believe they were murdered.
Sizi ağırlamak bizim için büyük onur.
- Other disappearances?
- Başka kayıp vakaları?
- No, not exactly disappearances Sir.
- Tam olarak değil, efendim.
To explain the disappearances which took place in the area we must go back in time.
Bölgede gerçekleşen kayıpların.. açıklanabilmesi için zamanda geri gitmemiz gerekir.
So there are these three disappearances.
Öyleki ortada üç kaybolma var.
The disappearances were notified on 5th January, on the 23rd April and on the 24th August.
Kaybolmalar 5 Ocak, 23 Nisan ve 24 Ağustos'ta bildirildi.
Two disappearances in one day!
Aynı günde iki kayıp, bu nasıl hikaye böyle?
They call it accidents, disappearances.
Kaza diyorlar, kayıp vakası diyorlar.
You keep implicating them in these disappearances but there's no evidence that they were involved with any crime!
Bu kayboluşlar yüzünden her fırsatta onları suçladınız. Aptalca şüpheleriniz suçla ilgileri olduğunu göstermez.
Maybe Mr. Watts can shed some light... on the mysterious disappearances of some of our students.
Belki Bay Watts bize bazı öğrencilerimizin... esrarlı kaybolouşları konusunuda ışık tutabilir.
His arrival in town coincides with the skid-row disappearances.
Ve Julio cesetlerden birini test ettiğinde kan damarları mutasyona uğramış hücrelerle doluydu.
There was a rash of killings, maiming, disappearances.
Vahşi cinayetler, kayıplar.
There've been a number of disappearances, with no trace of a body!
Bazıları iz bırakmadan kayboldu.
Local authorities have not yet said weather their might be a connected... Between this and a recent rash of disappearances involving young children.
Yetkililer bu olayın, diğer kayıp çocuk olaylarıyla bağlantısı olup olmadığını belirleyemedi.
The truth is, UFO's and military aircraft disappearances almost go hand in hand.
Şurası gerçek ki, UFOların gözükmesi ile askeri hava araçlarının ansızın kaybolması birbiri ardına yaşanır.
But now I think I may have finally detected... the reason for his disappearances.
Fakat şimdi, belki de nihayet kayboluş nedenini tespit edebilmişimdir.
The original disappearances were never solved?
Tarchanen'deki ilk kayıp olayları hiç çözülmemişti değil mi?
And five years later the away team investigating their disappearances have started to disappear themselves.
Ve beş yıl sonra, kaybolmalarını araştıran dış görev ekibinin... kendisi de kaybolmaya başladı.
Your devotion to duty is admirable, but Dr Crusher is right, you'll remain on board until we know if this is connected with the disappearances.
Görevinize olan bağlılığınız takdire şayan, ama Dr Crusher haklı, bunun, kaybolmalarla... bağlantılı olup olmadığını öğrenene dek gemide kalacaksınız.
Dr. Nix, I'm sorry to say we've had a few other disappearances from this park.
Dr Nix, üzülerek söylemeliyim, bu parkta birkaç kayıp olayı daha yaşandı.
Disappearances like that of the Hera rarely end with the safe recovery of ship and crew.
Hera'nın ki gibi gemi kaybı vakalarının sonu çok nadiren gemi ve mürettebatın selametiyle biter.
Whoever's behind these disappearances is smarter than I am.
Bu kayıpların arkasındaki her kimse, benden daha akıllı.
They have nothing to do with the disappearances.
Kaybolmalarla hiçbir ilgileri yok.
All in all, I've counted nine unexplained disappearances.
6 geminin tümü iz bırakmadan ortadan yok oldu.
The suspect in their disappearances is still at large.
Şüpheliler hâlâ aranmakta.
The disappearances have occurred only at night.
Bu ortadan yok olma olayı, sadece geceleri meydana geliyor.
Dead people rising, disappearances, you as the Phantom of the Opera...
Ölüler canlanıyor, kaybolmalar, sen operadaki hayalet...
I assume that history is filled with mysterious disappearances for which nobody can provide adequate, logical explanations.
Bana göre hayat ne antropolog ne de arkeologların açıklayamadığı gizemli kaybolma vakalarıyla doludur.
There have been strange disappearances around that island over the years.
Yıllardan beri adanın etrafında garip kaybolmalar oluyor.
Been working undercover investigating the island disappearances.
Adadaki kaybolmaları gizlice araştırıyordum.
Well, they talk about a trail of disappearances and... kidnappings wherever they went.
Dünyanın her yerinden kaybolan ya da kaçırılan insanlardan söz ediyorlar.
Probably been more disappearances not traced back to the bar yet.
Aradığımız bu olmalı. Büyük ihtimalle, barla ilişkilendirilmemiş daha birçok kaybolma olayı olmuştur.
Hey, how far back do the disappearances go?
Ortadan kaybolmalar ne kadar geriye gidiyor?
But... Mulder, I don't see how any of this has to do with the disappearances that we're investigating.
Mulder, bunların araştırdığımız kaybolma olaylarıyla hiçbir bağlantısını göremiyorum.
What do you make of this rash of disappearances in our town?
Şehirde insanların ortadan kaybolması konusuna ne diyorsun?
- What about disappearances?
- Ya yok olmaları hakkında?
My partner and I are more concerned with several disappearances from maximum-security facilities that involve you.
Bu konu sizi de ilgilendiriyor.
We're both investigating disappearances.
Her ikimiz de kaybolmaları inceliyoruz.
The biggest. Because of all the disappearances, Rose Red is a white whale in the field of psychic research.
Evet, kayboluşlar yüzünden Rose Red psişik araştırmalar dalında beyaz bir balina.
The survivors of these disappearances tell delusional tales of a mysterious island populated by strange creatures.
Bu kaybolan gemilerden kurtulanlar garip yaratıkların yaşadığı gizemli bir adadan bahsediyorlar.
The radius where all the disappearances occurred is right... Here!
Bütün o kaybolma olaylarının olduğu yer tam burası!
And then the next sentence is "The location radius where all the disappearances." Okay.
"Tüm kaybolma olaylarının olduğu bölgeye"
The disappearances?
Ortadan kaybolmalar?
That and the disappearances.
Bir de ortadan kaybolmalar yüzünden.
I referenced Rick's travel records against unsolved homicides and disappearances.
Rick'in seyahat kayıtlarını çözülmemiş cinayet ve kaybolmalarla karşılaştırıyordum.
And those disappearances of yours.
Böyle ortadan kaybolmaların tatile değil, bir karabasana dönüşüyor.
I hear about kidnappings, disappearances, sale of slaves and so on.
Çok az şey. Çok az.
Disappearances don't happen except in death
Ortadan kaybolma diye bir şey yoktur, ölüm dışında.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]