English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Disappoint

Disappoint translate Turkish

2,622 parallel translation
718, I was a huge fan of yours last season and trust you guys do not disappoint, but the HD Crew rocks it!
718, geçen sezon büyük hayranınızdım ve güveniyorum bizi hayal kırıklığına uğratmayacaksınız ama ekip YÇ parçalıyor!
You're gonna disappoint a lot of people if you get caught up in this.
Bu olayda adının geçtiği duyulunca, birçok insanı hayal kırıklığına uğratacaksın. Burayı imzala.
Well, please thank Archie for me and tell him I hope I won't disappoint him.
Archie'ye teşekkürlerimi iletin ve onu hayal kırıklığına uğratmayacağımı söyleyin.
I knew he was gonna disappoint you in a major way,
Bir yolunu bulup seni hayal kırıklığına uğratacağını biliyordum,
Never one to disappoint, were you, Mike?
Hayal kırıklığına uğramadın değil mi Mike?
I'm sorry to disappoint you.
Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
You won't see me disappoint Kirara like that ever!
Kirara'yı senin gibi hayal kırıklığına uğratacak değilim!
I am sorry to disappoint you, Lacey, but your father and I are not getting back together.
Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm Lacey ama baban ve ben tekrar bir araya gelmiyoruz.
I hate to disappoint you, Susan, but my wife's not dead.
Seni hayal kırıklığına uğratmak istemem, Susan, ama karım ölmedi.
You disappoint me, Paul.
Beni hayal kırıklığına uğratıyorsun, Paul.
I just don't like to disappoint you.
Sizi hayal kırıklığına uğratmayı sevmiyorum.
You disappoint me, Ryan.
Beni hayal kırıklığına uğrattın Ryan.
I'm going to disappoint you, because in fact I am really passionate about trees.
Sizi şaşırtacağım ama gerçekten ağaçlara tutkuluyum.
Well, after everything you heard, I hope I didn't disappoint you.
Duyduklarından sonra umarım seni hayal kırıklığına uğratmamışımdır.
Disappoint me? No, no way, no.
Hayal kırıklığı mı?
Don't disappoint me, Clayton.
Gözümü kara çıkarma, Clayton.
Don't disappoint me on this, Deano.
Beni hayal kırıklığına uğratma, Deano.
Mr. Murphy, don't disappoint me.
Bay Murphy, beni hayal kırıklığına uğratma.
Yeah, well, sorry to disappoint you, but thanks.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim,... ama sağ ol.
- How am I supposed to get to that? - If she don't know what's expected of her, she might disappoint him.
- Eğer ondan ne beklendiğini bilmezse onu hayal kırıklığına uğratabilir.
So, aren't you glad you survived a gunshot so your boyfriend could disappoint you a bunch?
Artık komadan, erkek arkadaşın seni biraz daha hayal kırıklığına uğratabilsin diye çıktığına o kadar da memnun değilsindir sanırım?
You don't disappoint me...
Beni hayal kırıklığına uğratmadın.
Sorry to disappoint you, no calls to the regional president.
Seni hayal kırıklığına uğrattığı için üzgünüm ama yerel başkanı hiç aramamış.
I shall not disappoint you, my beloved.
Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım aşkım.
And Juan, do not disappoint me.
Juan, sakın beni hayal kırıklığına uğratma.
And you manage to disappoint me even in that.
Ve sen hala beni hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyorsun.
You don't want to disappoint him twice.
Onu iki kez üst üste hayal kırıklığına uğratmak istemedin.
I didn't tell you because I knew it would disappoint you.
Sana söylemedim çünkü seni hayal kırıklığına uğratacağını biliyordum.
And we mustn't disappoint them, must we?
Ve onları hayal kırıklığına uğratmamalıyız değil mi?
Does the Pope of Rome disappoint Your Highness?
Roma'nın papası sizi düş kırıklığına mı uğrattı majesteleri?
Starbuck will be entitled to keep his identity secret, and will receive $ 200,000 in damages and interest, a verdict that will shock many and disappoint many more.
Starbuck, kimliğinin gizliliğini koruyabilecek ve ayrıca oluşan zarar, ilgi, şok ve hayal kırıklığı karşılığında 200.000 dolar alacak.
We wouldn't want to disappoint our special guest.
Özel konuğumuzu hayal kırıklığına uğratmak istemeyiz.
Do not disappoint me.
Beni hayal kırıklığına uğratma.
We hope you will not disappoint your people in your choice.
umuyoruz ki seçiminiz halkınızı hayal kırıklığına uğratmayacaktır.
Mom, I really don't want to disappoint you.
Anne, seni hayal kırıklığına uğratmak istemem.
Baby, you'll never disappoint me.
Beni asla hayal kırıklığına uğratmazsın.
Yeah, and losing could be like a whole new way to disappoint your family! Huh?
Evet, hem kaybetmek aileni hayal kırıklığına uğratmanın yeni bir boyutu olabilir!
Don't disappoint Him.
Onu hayal kırıklığına uğratma.
Oh, you disappoint me.
Beni hayal kırıklığına uğrattın.
- Sorry to disappoint you.
- İşini bozduğum için üzgünüm.
Sorry to disappoint.
Hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim.
Don't wanna disappoint the kids, let'em think I'm gettin'old.
Çocuklar yaşlandığımı düşünüp hayal kırıklığına uğramasın.
Do you have any idea how uncomfortable you make people when they witness the way you disappoint me?
İnsanlar etrafımızdayken beni hayal kırıklığına uğrattığında onları nasıl rahatsız ettiğinin farkında mısın?
Don't disappoint me.
Beni hayal kırıklığına uğratma.
I know how much you appreciate a good wolf fight and I don't wanna disappoint you, so we'll just watch this one transform, and that should salvage the evening somewhat, no?
İyi bir kurt kavgasından ne kadar hoşlandığınızı biliyorum, ve sizi hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum, bu nedenle bunun dönüşümünü izleyeceğiz, ve bu akşamı böyle telafi edeceğiz, tamam mı?
- You want me to shut this down so I don't disappoint him.
Bunu sonlandırmamı istiyorsun ki onu hayal kırıklığına uğratmayayım.
Kitch didn't want to disappoint you...
Kitch seni hayal kırıklığına uğratmak istemedi.
What, that I would like to disappoint 300 of my dearest friends?
Ne sandın? Tam 300 en yakın arkadaşımı hayal kırıklığına uğratacağımı mı?
You disappoint. # And how badly did you fuck up, huh, you cocksucker?
Hayal kırıklığına uğrattın.
I will study hard not disappoint anyone
Ve burasının çalışmak için iyi bir yer olduğuna eminim. Çok çalışacağım.
Sometimes we disappoint.
Bazen de hayal kırıklığına uğratırız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]