English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Disappointments

Disappointments translate Turkish

200 parallel translation
Dear, life is so full of disappointments.
Tatlım, hayat hayal kırıklıklarıyla dolu.
And then when you order the paper by the week, Mrs Carr, I save it for you no matter how many people are asking for it, and that way there are no disappointments.
Bundan sonra, siparişinizi haftalık olarak verdiğinizde, Bayan Carr kaç kişi isterse istesin onu sizin için ayıracağım ve böylece hiç hayal kırıklığı yaşamayacaksınız.
It's not a lover I need but a good friend who I could talk to about my troubles, my disappointments, my hopes.
İhtiyacım olan bir sevgili değil. Benim, sorunlarımı, başarısızlıklarımı, umutlarımı konuşabileceğim bir arkadaşa ihtiyacım var.
I've seen many disappointments.
Bir sürü hayal kırıklığı gördüm.
Having the courage to take many disappointments because they were together and they live happily ever after.
Beraber olmalarının verdiği cesaretle bütün hayal kırıklıklarının üstesinden gelmişler ve sonsuza kadar mutlu yaşamışlar.
Everybody has disappointments in life.
Herkesin hayatı hayal kırıklıklarıyla dolu.
Life is full of disappointments.
Hayatın kendisi hayal kırıklıklarıyla dolu.
"You got to learn to swallow disappointments in this sad life."
"Bu acı hayatta hayal kırıklıklarını kabullenmeyi öğrenmelisin."
Nothing counted but me, my disappointments, my unhappiness.
Benden başka hiçbir şeyin önemi yoktu. Benim hayal kırıklıklarım, benim mutsuzluklarım.
Disappointments become a normal part of life.
Hayal kırıklıkları, hayatın sıradan bir parçası oluyor.
The average life, yours and mine, is often harassed and perplexed by disappointments and by cruelties beyond our control.
Ortalama bir hayat, sizlerinki ve benimki kontrolümüz dışındaki hayal kırıklıkları ve acımasızlıklar karşısında sık sık yorgun düşer ve şaşırır.
Disappointments.
Hayal kırıklıkları.
I'd like to use this opportunity to wipe out all our past disappointments.
Geçmişteki hayal kırıklıklarımızı silmek için bu iyi bir fırsat.
But our disappointments did not depress us.
"Ama hayal kırıklıklarımız bizi yıldırmadı."
Life is full of disappointments, Raoul.
Hayat hayal kırıklığıyla doludur Raoul.
Admittedly a few problems, a few disappointments...
Birkaç düş kırıklığı olsa da...
- No disappointments at all?
- Hiç hayal kırıklığın yok mu?
So do not look... not phone him, not doing anything... may have disappointments.
Onu görmeyin, telefon etmeyin, aramayın. Böyle olursa sorun olmaz.
After all these terrible disappointments... your father and I only want to tell you... not to worry.
Tüm bu hayal kırıklıklarından sonra babanla birlikte sana diyeceğimiz tek şey var üzülme.
Irving's book about Elmyr... is the story of a man of talent taking the mickey out of those who had rejected him... translating disappointments into a gigantic joke.
Irving'in Elmyr'ı anlattığı kitabı... resimleri, onu reddedenlerin ellerinden alıp hayal kırıklığını koca bir şakaya çevirme yeteneğine sahip... bir adamın hikayesini anlatıyordu.
Life is full of little disappointments.
Hayat küçük hayal kırıklıklarıyla doludur.
Moments like this make my job worthwhile, because it's a job that involves many disappointments and much bitterness.
Böyle anlar görevimi anlamlı kılıyor... çünkü bu öyle bir iş ki ; çokça acı ve hüzün içeriyor.
It'll be one of the big disappointments in my life.
Hayatımın en büyük hayalkırıklıklarından biriydi.
I've suffered many disappointments, but I've learned to wait, to watch, and in the end I will succeed.
Çok fazla hayal kırıklığı yaşadım. Ama beklemeyi ve izlemeyi öğrendim. Ve en sonunda, başaracağım.
My mother's sons Maurice and Bevis were bitter disappointments to him. Wastrels enriching.
Abimin oğulları maurice ve beavis büyük hayal kırıklığıydı onun için zayıf şımarık çocuklar
There're often more disappointments than good things.
Güzelliklerden daha çok hüsran var şu hayatta.
Bearing in mind your disappointments...
Başarısızlıklarını düşünüyorum..
that doesn't bring happiness, but which avoids... but which avoids disappointments.
bir başka akla ihtiyacı oluyor.
Disappointments thicken our skins.
Düş kırıklıkları derimizi kalınlaştırır.
Oh, Santa was just the first of many disappointments.
Noel Baba birçok hayal kırıklığımdan ilkiydi.
The fact that you have no money and Bud and I are great disappointments to you.
Paranız olmadığı hakikati ve Bud ile benim sizin için büyük hayal kırıklığı olmamız.
You are not disappointments.
Siz hayal kırıklığı değilsiniz.
We have 20 years of the same memories. Same disappointments. The same life.
Yirmi yıldır anılarımız ve hayal kırıklıklarımız aynı.
All the festering wounds of your marriage, the disappointments the resentments, they're gone in one clean yank and you're free.
Evliliğinin çürüyen yaraları, hayal kırıklıkları dargınlıklar, birden bire gidiyor ve özgür kalıyorsun.
There'll be disappointments and rude shocks.
Hayal kırıklıkları ve sert sarsılmalar olacak.
I can't take any further disappointments.
Daha fazla hayal kırıklığını kaldıramam.
- It'll keep disappointments away.
- Bu hayal kırıklıklarını uzak tutar.
A series of worries, disappointments, misery, conflict and ingratitude.
Bir endişe, hayal kırıklığı, sefalet, çatışma ve nankörlükler silsilesi.
Life is full of disappointments.
Hayat hayal kırıklıkları ile dolu.
You know, tremendous disappointments in their life. They're...
Hayatlarında çok büyük hayal kırıklıkları vardır.
It's only a beginning, always, because the greatness comes, not when things go always good for you, but the greatness comes when you're really tested, when you take some knocks, some disappointments when sadness comes.
O sadece bir başlangıç, hep, Çünkü harikalık geldiğinde, şeyler senin için hep iyi gitmediğinde, ama harikalık gelir... gerçekten test edildiğinde, Bazı vuruşlar, ve hayal kırıklıkları aldığında, üzüntü geldiğinde.
You can run from the disappointments to try to forget...
Düş kırıklıklarını unutmaya çalışıp onlardan kaçabilirsiniz.
I don't like disappointments.
Düş kırıklığına uğramayı sevmem, Nero.
If there ever has been any disappointments in sports, setbacks or rainy days that stopped a ball game, anything, this is the worst of all time.
Sporda hayal kırıklıkları yaşanmışsa aksilikler veya bir maçı durduran yağmur gibi, herhangi bir şey bu şu ana kadarki en kötüsü.
I've had so many disappointments.
Çok da düşkırıklığı tabii.
You promised her you'd come back and that young lady has had quite enough disappointments in her life without you adding to them.
Ona geri döneceğine söz verdin ve o genç kadın hayatında yeterince hayal kırıklığı yaşadı, bir de sen yaşatma.
Failing was one of a series of professional disappointments... that drove me into the private sector.
Elbette bunu yapamamış olmam beni özel dedektiflik alanına iten bir dizi hayal kırıklığından biri olarak kaldı.
Life is full of disappointments.
Hayat düş kırıklıklarıyla dolu.
There will be disappointments.
İnsanlar değişkenlik gösterebilirler.
His ambitions were stifled by disappointments.
Tutkuları acıya batmış durumda.
No hopes, no disappointments.
Ah, Kyoto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]