English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Divorcing

Divorcing translate Turkish

322 parallel translation
Well, she was talking about your divorcing Mr. Warriner.
Boşanmanızdan söz ediyordu Bay Warriner.
She's divorcing you.
Senden boşanıyor.
Frank's wife says he's innocent and shows her faith by divorcing him, you know.
Frank'ın karısı kocasının masum olduğunu söylüyor ve bağlılığını onu boşayarak gösteriyor, bilirsiniz.
You see, I have no intention of divorcing Oliver, or allowing him to obtain a divorce.
Görüyorsun ya, Oliver'i boşama ya da boşanmasına izin verme diye bir niyetim yok.
Always the last booth in the Chinese restaurant and the same pitch about divorcing his wife.
O Çin lokantasında hep en öndeki masa ve satış için karısını boşayacağına dair o inandırıcı sözler.
My wife's divorcing me back in Omaha.
Karım Omaha'da boşanma davası açtı.
In New York I heard you were divorcing.
New York'ta, boşanacağınızı duymuştum.
My wife is divorcing me.
Karım benden boşanıyor.
I'm divorcing him.
Ondan boşanıyorum.
Actually, I have no intention of divorcing him.
Aslında, ondan boşanmak gibi bir niyetim yok.
You're young, rich and beautiful, and my wife is divorcing me.
Gençsin, zenginsin, güzelsin, üstelik karım beni boşayacak.
Why is your wife divorcing you?
Karın seni neden boşuyor?
Although technically I am a widow. I was divorcing my husband, but he died before the final papers came through.
Ben de dul sayılıyorum ama, aslında kocamdan ben boşanmak istemiştim, fakat mahkeme bitmeden öldü.
What, the one you're divorcing?
Kim, boşandığınız kadın mı?
No, it's so refreshing to hear a man speak so highly of the woman he's divorcing.
Hayır, bir erkeğin boşanacağı kadın hakkında böyle güzel şeyler söylediğini duymak çok hoş.
She is divorcing and taking me to Vienna.
O boşanıp beni Viyana'ya götürecek.
It's none of your business whether we're divorcing or not.
Boşanıp boşanmamamız seni ne alakadar eder?
She's divorcing you!
Seni boşayacak!
I don't blame you for divorcing me.
Beni boşadığın için seni suçlamıyorum.
That's the reason she's divorcing him.
Bu yüzden ondan boşanıyormuş.
He's divorcing his wife.
Karısını boşuyor.
Divorcing her? .
Boşuyor mu?
So why is he divorcing his wife?
Peki karısından neden boşanıyor?
Well, you never came to see us to talk about marrying him so why should you come to talk about divorcing him?
Onunla evlenmek konusunda bizimle hiç konuşmadığına göre... boşanmak için bize neden gelesin?
By divorcing me.
Beni boşayabilirsin.
Instead of divorcing or casting me out, as he should have done, he sent me away to Shonai Province in the north.
Normalde yapması gerektiği gibi boşamak ya da kovmak yerine, beni kuzeydeki Shonai Eyaleti'ne gönderdi.
Did Mr. Forrester ever speak to you about divorcing his wife?
Bay Forrester size hiç karısından boşanacağını söyledi mi?
Did Mrs. Forrester ever talk to you about divorcing her husband?
Bayan Forrester size hiç kocasından boşanacağını söyledi mi?
I haven't seen you in a while, but they woulda sent me papers if you were divorcing me.
Seni uzun süredir görmüyorum ama beni boşuyor olsan belgeleri gönderirlerdi.
Maureen's divorcing him again.
Maureen onu tekrar boşuyor.
She's divorcing him.
Boşanacaklar.
Have you told him you're divorcing him for Ed?
Ed için onu boşayacağını söyledin mi?
I am not divorcing Harry... until I know I'll be taken care of.
Benimle ilgileneceğine... emin olmadıkça Harry'den boşanmayacağım.
You try divorcing a Greek Orthodox gangster.
Kolaysa, Yunanlı, Ortodoks bir gangsterden sen boşan.
You made me give up divorcing.
Beni boşanmaktan vazgeçiren sen değil miydin?
Mel and Mike are divorcing.
Mel ve Mike boşanıyorlar.
They're divorcing.
Boşanıyorlar.
I'm divorcing Chook.
Ben Chook'u boşuyorum.
He said you're divorcing.
Boşandığınızı söyledi.
That's why we're divorcing.
Bu nedenle boşanıyoruz.
I am calling the cops, then I'm divorcing you.
Polisleri arıyorum, sonrasında senden boşanıyorum.
She told her that she did well by divorcing him
Kocasını boşamakla iyi etmişmiş.
His wife's divorcing him, did you know that?
Karısı onu boşamak üzere, bunu biliyor muydun?
Genevieve is divorcing me.
Genevieve benden boşanıyor.
She's thinking about divorcing you.
Seni boşamayı düşünüyor.
For divorcin'or not divorcing'our mothers?
onlarla boşanıp ya da boşanmadıkları için?
Married some rich broad owns the company, selling it off a piece at a time then divorcing her?
Şirket sahibi zengin bir hatunla evlenerek mi? Sonra önce şirketi satıp hatunu da boşayarak mı?
He just spent two years divorcing her, he's not gonna go back to her.
Ondan boşanmak için iki yıl uğraştı. Ona dönmez.
Uh, w-we're divorcing.
Boşanıyoruz.
I think you did the right thing, divorcing Aaron.
Harika değil mi? Çok gururluyum.
Only reason it's for sale is they're divorcing.
Boşandıkları için satıyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]