English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Dominated

Dominated translate Turkish

532 parallel translation
That love I always laughed at... also once dominated me...
Şimdi küçük gördüğüm aşk o zamanlar her şeyimdi.
Well, once you start mapping the hills here, you'll notice that the landscape is dominated by stripes, stripes of rocks like that one there.
Buradaki tepeleri haritalamaya başladığınızda manzaranın çizgilerle, şuradaki kayalardaki gibi çizgilerle dopdolu olduğunu farkediyorsunuz.
It probably was the atmosphere which was dominated by carbon dioxide.
Muhtemelen atmosferde karbondioksit baskındı.
And from all your northern fastness here, the Viking spirit has dominated Europe.
Kuzeyin tüm has nitelikleri burada. Viking ruhu Avrupa'yı etkisine aldı.
In their place was to stand a school that was more like a prison, Dominated by the cold, implacable cruelty of Mr. Brocklehurst.
Onların yerine Bay Brocklehurst'un soğuk ve amansız zalimliği ile yönetilen... ve daha çok hapishaneyi andıran bir okul vardı.
For stokers and coal passers, we had the scum of the Earth, mongrel dregs from every port in the tropics, dominated by a chief engineer cut to the same pattern.
Ateşçi ve kömürcülere gelince hepsi ayaktakımıydı. Çarkçıbaşı tarafından yönetilen ve tropik limanlardan gelen hepsi birbirinin aynı melez serserilerdi.
Women are of the earth, realistic, dominated by physical facts.
Kadınlar gerçekçidirler, onları fiziksel özellikler yönlendirir.
All my life I was dominated by women.
Hayatım boyunca kadınların esiri oldum.
She dominated the color.
Güzelliğiyle rengi ikinci planda bırakırdı.
Dominated by Agathe, his pride suffered
Onuru ağır bir şekilde zedelenmişti. Agathe onun fethetmişti.
" Dominated by his father, he acted like a caged animal.
" Babasının hükmü altında, bir kafes hayvanı gibi davranıyordu.
And these immense natural forces, tamed and dominated, will provide the energy needed to... run men's factories and workshops.
Bu muazzam doğal güç... insanlara fabrikalarını ve atölyelerini çalıştıracak olan... enerjiyi sağlıyor.
I am very easily dominated.
Bana kolay hükmedilir.
And I marvelled that a love I had entered into so lightly could grow into a deep and abiding passion, one which dominated my whole life.
İlk başta pek ciddiye almadan başlayan bu aşkın... bütün hayatımı etkisi altına alan bu denli derin... ve ebedi tutkuya dönüşmesine hayret etmiştim.
Here was Troy 3000 years ago, a city of destiny so situated that it dominated the Hellespont today known as the Dardanelles.
Burada 3000 yil önce Truva vardi, bugün Çanakkale olarak bilinen ve konumuyla Çanakkale Bogazi'na hakim olan bir kader sehri.
You're completely dominated by stomach.
Miden sana hükmediyor.
And I resolved that as Man had dominated the world of the sun, so I would dominate my world.
Nasıl ki insanoğlu dünyaya hükmediyor ben de kendi dünyama hükmedebilirim, diye kendimi inandırdım.
She always dominated me.
Beni hep baskı altında tuttu.
It is established that victims consciously detest being dominated by vampirism but are unable to relinquish the practice similar to addiction to drugs.
Kurbanların... vampirliğin onlara hükmetmesinden nefret ettikleri... ama uyuşturucu bağımlılığına benzer bir şekilde... o faaliyeti yapmaktan vazgeçemedikleri kanıtlanmıştır.
I'm of the opinion that he was in sufficient possession of his faculties so he was not dominated by his unconscious mind.
Fikrimce... akli dengesi yeterince yerindeydi. Dolayısıyla bilinçdışının hükmü altında değildi.
The old city was dominated by the fortress of Antonia the seat of Roman power and by the great golden temple the outward sign of an inward and imperishable faith.
Yaşlı şehre hakim iki şeyden biri olan Antonia Kalesi Roma iktidarının merkezi büyük altın tapınak ise yok edilemez bir imanın dış görüntüsüydü.
Until the environment is collectively dominated, there will be no real individuals — only specters haunting the objects... anarchically presented to them by others.
Çevre, toplu olarak egemen olunana kadar... gerçek bireyler varolamaz — sadece, kendilerine anarşik olarak sunulan... nesnelere dadanan hortlaklar.
- He dominated me.
- Son derece dominant bir babaydı.
Why is our life dominated by discontent, anguish, by fear of war, and war itself?
Neden hayatımız hükmediliyor hoşnutsuzluğun, endişenin, savaş korkusunun ve savaşın tarafından?
" What a dominated fool
" Nasıl da boyun eğen bir aptal
Dominated in the year 1469 by one man who was a prince... a poet, a patron of the arts : Lorenzo the Magnificent.
Floransa, 1469 yılında şair ve güzel sanatlar hamisi, prens Muhteşem Lorenzo'nun hakimiyeti altında bulunuyordu.
We're working out plans for countries dominated by the Commies.
Komünizmin hakim olduğu ülkeler için planlar üzerinde çalışıyoruz.
All wavelengths dominated by ionization effect, sir.
Bütün dalga boyları iyonlaşmanın etkisi altında, efendim.
Cygnet xiv is a planet dominated by women.
Cygnet XIV kadınların kontrol ettiği bir gezegendir.
"is dominated by the Germans. " I must therefore request... " That not one more fighter be sent across the channel.
Bu yüzden Kanal'ın diğer tarafına bir tek askerin bile gönderilmemesini talep etmek zorundayım.
"Unimaginative, timid, lacking in initiative, spineless easily dominated, no sense of humour tedious company and irrepressibly drab and awful."
"Düş gücü yok, korkak, girişimci değil, ödlek zayıf, espriden anlamaz berbat, kasvetli ve korkunç biri." diyorlar.
All the other Troglytes are completely dominated by them.
Diğer Troglitlere hükmediyorlar.
To be dominated by me is not as bad for human pride as to be dominated by others of your species.
Benim egemenliğim altında yaşamak, insan gururunuz için türünüzdeki başka ırklar tarafından yönetilmekten daha kötü bir şey değil.
He dominated her.
Adam onun üzerinde hakimiyet kurmuş.
Our experts describe you as... "an appallingly dull fellow", "unimaginative",... "timid, spineless," "easily dominated",...
Uzmanlarımız sizi "korkunç derece sıkıcı", "hayal gücü kıt", "utangaç, iradesiz," "kolayca hükmedilebilir", "espri anlayışı olmayan," "can sıkıcı" ve "önüne geçilmez bir şekilde tekdüze ve berbat" diye nitelendirdiler.
And if it is man's destiny one day to be dominated, then, oh, please, God, let him be dominated by such as you.
Ve eğer insalığın kaderi bir gün yok olmaksa o zaman lütfen Tanrım, senin gibi biri tarafından yok edilsin.
And, if it is man's destiny to be dominated, it is God's will that he be dominated with compassion and understanding.
Ve insanın kaderi hükmedilmekse, Tanrı'nın arzusu merhamet ve anlayış ile hükmedilmesidir.
They dominated ortaleza after ortaleza.
Müstahkem mevkiler ardı ardına ele geçiriliyordu.
Greece was dominated in three weeks.
3 hafta içinde darmadağın oldular.
The Russians had used all its force and had dominated the defenses Finnish.
Ruslar tüm güçleriyle Fin siperlerine saldırıyorlardı.
In the past, we deal with a Europe dominated for England and France.
Geçmişte, İngiltere ve Fransa yüzünden savaşa sürüklendik.
In the future, we will be able to have to deal with a Europe dominated for Germany.
Gelecekte ise Almanya yüzünden savaşa sürüklenebiliriz.
In 1941, the British Navy it dominated the Mediterranean, since that it defeats in Taranto the Italian fleet in the previous year.
1941'de Kraliyet Deniz Kuvvetleri, Akdeniz'in hakimiydi. Önceki sonhabarda Taranto'da, İtalyan filosuna verdikleri hasar sonrası Akdeniz'deki üstünlüğü ele geçirmişlerdi.
As the first hours would go to be dominated by the mines, more than half million, placed for the Germans, the offensive one had the code name "Foot-Light Operation", a joke of bad taste.
Çünkü savaşın ilk saatlerinde Almanlarca döşenen yarım milyona yakın mayın belirleyici olacaktı. Saldırıya Çevik Operasyonu adı verildi. İcra ediliş şekliyle oldukça uyumlu bir isimdi (!
I've always dominated "that part" with my head.
Kafamla "o kısma" hep hakimiyet kurdum.
Do you realize that the dinosaurs dominated this globe for 140 millions years before they became extinct?
Dinozorların nesli tükenmeden önce bu gezegene 140 milyon yıl boyunca hükmettiğini düşünebiliyor musun?
E, in turn, the welded espartano dominated for the revolt for the luxurious life of the enemy.
Cesur Japon askerleri düşmanının budala yaşantısını, öfkeyle ve hor görerek yokediyordu.
Yamamoto is abated in skies that now they were full of enemy airplanes e overseas was now dominated for the Navy of the enemy.
Yamamoto, düşman uçaklarının artık cirit attığı gökyüzünde düşman donanmasının kol gezdiği açık denizlerde vurulmuştu.
When the war started, its huntings Zero dominated skies.
Savaş başladığında Japon Zero uçakları, göklerin hakimiydi.
While the Russians dominated the edge occidental person, they could send welded for city.
Ruslar batı şeridini ellerinde tuttukları sürece şehre askeri birlikler gönderebiliyorlardı.
The Italians dominated this area.
Bu bölge İtalyanların kontrolü altındaydı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]