English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Don't go to sleep

Don't go to sleep translate Turkish

336 parallel translation
Don't forget to put wood on the fire before you go to sleep.
- Uyumadan önce ateşe tahta atmayı unutma.
- Don't go to sleep on the road.
- Yolda uyuma.
Why don't you try to go to sleep?
- Neden biraz uyumaya çalışmıyorsun?
It's far too late to discuss it tonight... and if you don't go to sleep at once, I shall tell Daddy not to let you go to either.
Bunu tartışmak için saat çok geç oldu ve uyumazsanız, babanıza, ikisine de gitmenize izin vermemesini söyleyeceğim.
Don't you think it's time to go home to bed and get some sleep?
Sence artık eve gidip, biraz uyuma vakti gelmedi mi?
You don't know what it is To wake up in the morning and go to sleep at night And eat your lunch and read the papers
Sabah uyanıp akşam yatmanın yemek yemenin ve gazete okumanın sokaktaki kornaların sesini ve gece kulüplerindeki gürültüyü duymanın ne demek olduğunu bilmezsin ve her daim, her nerede olursan ol her ne yapıyorsan, her ne görüyorsan her neredeysen yüreğinde bir korku vardır.
There she goes! Oh, please don't go to sleep again.
- Lütfen tekrar uyuma.
I got a sick mother and she don't go to sleep... until I get in.
Ben eve dönmeden uyumayan hasta bir annem var! Sen konuş!
Barney, don't go to sleep.
Barney, uyuma.
Don't be sad. Go to sleep.
Üzülme, uyu hadi.
Why don't you go on to bed and sleep it off?
Neden yanına gidip beraber yatmıyorsunuz?
- Hey, don't go to sleep again.
- Hey, yine uyumaya başlama.
Not because I want something to eat but because if I don't, you won't go to sleep.
Bir şey yemek istediğimden değil, hayır çünkü gitmezsem sen uyuyamayacaksın.
Why don't you go upstairs and rest a while? Try to sleep.
Neden yukarı çıkıp biraz dinlenmiyorsunuz?
I don't wanna go to sleep yet.
Henüz uyumak istemiyorum.
Don't be afraid. Go back to sleep.
Korkmayın, uyuyun!
Why don't you go to sleep?
Neden uyumuyorsun?
Why don't you go to bed and get a good night's sleep?
Neden yatağına gidip, güzel bir uyku çekmiyorsun?
I don't want to face the crowd on the boat train... so I'll sleep in Plymouth tonight and go aboard early in the morning.
Gemi treninin kalabalığıyla karşılaşmak istemiyorum. Bu gece Plymouth'ta kalıp sabah erkenden gemiye bineceğim.
Why don't you go back to sleep?
Neden uykuna geri dönmüyorsun?
Go to sleep and don't worry.
Merak etme, uykunu uyu.
Please don't go to sleep.
Lütfen uyuma.
Now, don't worry. Try to go back to sleep.
Şimdi, dert etmeyin.
If you don't say it, I can't go to sleep.
Eğer söylemezsen, uyuyamam.
I don't think she should be stuffing herself when she should go to sleep.
Yatmadan önce bu kadar yemesi doğru değil.
Come on, go to sleep and don't think about it.
Haydi git yat, aklından da sil gitsin.
You just go right to sleep and don't worry about a thing... because tomorrow you'll be back with Uncle Walter.
Sen uyumana bak, hiçbir şey için endişelenme. Yarın Walter amcana döneceksin.
Don't worry, go to sleep.
Endişelenme, yat uyu.
If we don't go, I'll go to sleep.
Ben yatmaya gidiyorum o zaman.
I don't want to go to sleep.
- Uyumak istemiyorum.
It's only four o'clock, so why don't you go back to sleep?
Oh, saat daha 4 : 00. Neden uykuna devam etmiyorsun?
- No, I don't want to go to sleep.
- Hayır, uyumak istemiyorum.
Madame, I don't want to go home, I want to sleep here.
Madam, eve gitmek istemiyorum, burada uyumak istiyorum.
I don't remember, but I wanted to go back to sleep and keep dreaming.
Pek hatırlamıyorum, ancak tekrar uyuyup rüyaya devam etmek istedim.
Don't go to sleep.
- Uyuma.
Yeah, that's in the afternoon. But when you don't want to sleep yet, where do you go?
Ya henüz uykunuz yokken nereye gidersiniz?
Don't go to sleep.
Uyuma.
Now, why don't you go on down to your quarters and get some sleep?
Sen de gidebilirsin dedim. - Gidip biraz uyu.
I didn't want to hit you, but don't go to sleep on me.
Sana vurmak istemedim ama sakın şimdi uykuya dalma.
Why don't you go to bed and get some sleep.
Neden yatıp, biraz uyumuyorsun.
Don't go to Milan, sleep here.
- Milano'ya gitme, burada yat.
Lieutenant, why don't you go to sleep?
Teğmen, niye uyumuyorsun?
Why don't you go to sleep and dream of your new girlfriend?
Neden bir an önce uyuyup yeni kız arkadaşınla rüyanda buluşmuyorsun?
Why don't you go to sleep?
Gidip uyusana?
Don't go to sleep there.
Orada sızayım deme sakın.
Don't you two go to sleep up here.
Sakın burada uyuya kalmayın.
I don't like being made to go to sleep.
Uykuya zorlanmaktan nefret ediyorum.
Look... if you keep it up and don't go back to sleep, I'll have to slap you into shape.
Bak... eğer şimdi yatağına geri dönmezsen tokadı basacağım.
Why don't you go to sleep?
Neden gidip uyumuyorsun?
- Now, why don't you go to sleep?
- Şimdi uyumaya ne dersin?
Don't go to sleep!
Uykuya dalma!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]