English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Don't hurt them

Don't hurt them translate Turkish

291 parallel translation
What wives don't know won't hurt them.
Bir eş, bilmediği şey yüzünden incinmez.
- They don't hurt them. - Sure.
Üstelik harem mantığı yüzünden diğer kadınları da bu duruma üzülmüyor.
Don't let them hurt Mr. Monty.
Onların Bay Monty'yi incitmelerine izin vermeyin.
How can anybody get hurt if we don't hurt them?
Eğer onlara zarar vermezsek birileri nasıl yaralanabilir ki?
Don't let them hurt her.
Onu incitmelerine izin verme!
Because I'll rub your nose in them, and I don't want her to get hurt.
Çünkü onları başına saracağım ve onun incinmesini istemiyorum.
Don't let them hurt me, Mommy.
Beni incitmelerine izin verme, anne.
I don't want them to hurt you!
Canını yakmalarını istemiyorum.
Don't let them hurt me, mother.
Benim canımı yakmalarına izin verme anne.
Don't let them hurt me.
Canımı yakmalarına izin verme.
And what they don't know won't hurt them.
Bilmedikleri bir şey onları incitmez.
Don't you see I wouldn't allow them to hurt you, child?
Sana zarar vermelerine izin vermeyeceğimi anlamıyor musun çocuğum?
I don't wanna hurt them. Warn them back.
- Onların canını yakmayı istemem.
Please don't hurt them.
Lütfen onlara zarar verme.
Please don't let them hurt her.
Lütfen onu incitmelerine izin verme.
Don't hurt them, Fletcher Seagull.
Onlara karşı sert olma Martı Fletcher.
I don't want them to hurt you.
Seni incitmelerini istemiyorum.
Don't hurt them.
Onları incitmeyin.
They just don't know how to let go, and they get so hurt when you try to explain to them.
Sonra, açıklamaya çalışınca da üzülüyorlar.
If we're stopped, don't do anything that will give them an excuse to hurt you.
Durmak zorunda kalırsak sakın birşey yapma. Sana zarar vermek isteyebilirler.
Don't let them hurt us, precious.
Canımısı yakmasınlar kıymetlim.
All their jokes, you know them by heart, you know all their mistrusts, and you who don't know anything, but yet have been hurt.
Onların tüm şakalarını ezbere biliyorsun Tüm kuşkularını da Ve hiçbir şey bilmeyen
Please, please don't hurt them.
Lütfen onlara zarar vermeyin.
Don't let them hurt me anymore.
Canımı daha fazla yakmalarına izin verme.
Please, don't let them hurt me.
N'olur canımı yakmalarına izin verme.
Don't hurt them
Sakın incitme onları
Don't hurt them!
Onlara dokunma!
That way, if they don ´ t wanna get out, which I warned them they should, the train won ´ t hurt ´ em when it comes through the house.
O zaman, onları uyarmış olmama rağmen, çıkmak istemezlerse tren evin içinden geçerken onlara zarar vermeyecek.
Do you want me to tell them, " Don't hurt the girl,
Onlara "kızı incitmeyin" dememi ister misin?
No, don't hurt them.
Onlara zarar vermeyin.
Don't hurt them. They don't mean to be evil.
- Ya kımıldamazsın...
Grock, I don't want them hurt!
Grock, onlara zarar gelmesini istemiyorum!
If my teeth don't hurt, there's nothing wrong with them.
Ağrımadığı sürece dişlerimde bir sorun yok demektir.
You can drive them in the dirt, fall off, it don't hurt much.
Çamurda da kullanabilirsin. Düşünce de çok canın yanmaz.
I don't want to hurt them, but I can't go on pretending I'm Tom.
Onları incitmek istemiyorum, ama Tom'muşum gibi davranamam.
Please! Don't let them hurt us!
Lütfen bize birşey yapmalarına izin verme!
We don't want them to push this thing too far and get themselves hurt.
Olayları abartmalarını, incinmelerini istemiyoruz.
Just don't hurt them.
Onlara zarar verme.
I don't want to hurt them.
Onları İncitmek İstemiyorum
I don't want to have to hurt them, yet.
Onlara zarar gelsin istemiyorum.
Yeah, well, what they don't know won't hurt them.
Ne olacak, bilmediğin bir şey sana zarar vermez.
Don't let them get hurt.
Bir yerlerini incitmesinler.
Don't hurt them.
Dokunmayın onlara.
I don't want them hurt.
Onlara bir şey olmasını istemiyorum.
"I hope I don't hurt them"
".. artık oldum senin huzurun. "
What they don't know, won't hurt them.
Onlar bu zararı anlamaz.
Don't let them hurt him.
Canını yakmalarına izin verme.
We don't want to hurt them.
Onları incitmek istemiyoruz.
Nothing here can hurt me, just like pictures in a book if I don't let them touch my mind.
Buradaki şeyler bana zarar veremez, kitaplardaki resimler gibiler.. ... aklıma dokunmalarına izin vermemeliyim.
I don't want them to be hurt.
Sizin üzülmenizi istemem.
I don't want you to do anything to hurt them.
Sakin ol bakalım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]