English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Don't work too hard

Don't work too hard translate Turkish

149 parallel translation
- Don't work too hard.
Kendini fazla yorma.
- Don't work too hard, darling.
- Kendini çok yorma, hayatım.
And you, don't work too hard.
Sen de, çok çalışma.
It comes in steady. I don't have to work too hard.
Yasal bir gelir, işimi doğru yapıyorum.
Don't work too hard.
Boşuna yorulma Tom.
Look, don't work too hard, my man.
Fazla çalışma, e mi dostum?
Don't work too hard.
Çok fazla çalışma.
Don't work too hard.
Çok çalışma.
- Don't work too hard, dear.
- Çok çalışma tatlım.
- Don't work too hard, Harry.
- Çok çalışma Harry.
We all work too hard, don't we?
Hepimiz çok çalışmıyor muyuz?
Hey, don't work too hard, fellas.
Hey, çok çalışmayın arkadaşlar.
- Don't work too hard.
- Çok fazla çalışmayın.
Now, Mookie, don't work too hard today.
Mookie bugün çok çalışma.
Don't work too hard.
Fazla işlenme.
- Don't work too hard.
- Kendini çok fazla yorma.
Don't work too hard.
Fazla çalışma.
- You don't work too hard, do you?
- Çok kolayına kaçmışın.
Don't work too hard, shooter.
Fazla çalışma dostum.
Yeah... but don't work on it too hard, we're going to cremate him.
Evet ama üzerinde çok çalışmana gerek yok, onu yakacağız.
- Thomas, don't work too hard.
- Thomas, çok çalışma.
Don't let them work you too hard.
Sizden çok memnunlar.
Don't work too hard, Doctor.
Çok fazla çalışma, Doktor.
I think that you work too hard, and I don't want you to worry about money.
Gerçekten. Çok çalıştığını düşünüyorum ve para için endişelenmeni istemiyorum.
Don't work too hard.
Görüşürüz. Sakın çok fazla çalışma.
- Don't work too hard.
- Çok aşırı çalışma.
You shouldn't work too hard You don't look too good.
O kadar fazla çalışmamalısınız, pek iyi görünmüyorsunuz.
Don't work too hard.
Çok çalışmayın.
Well... don't work too hard.
Pekalâ çok fazla çalışma.
Don't work your brain too hard. I've taken care of it.
Beynini kullanmana gerek yok, Klingon.
It means don't work too hard on this one.
Yani, bu davayla fazla uğraşmayın, niye zahmet edesiniz ki?
Don't work too hard
Çok fazla çalışma.
And you don't even have to work too hard at it.
Bunun için çok fazla çalışmana bile gerek yok.
Don't work too hard.
Kendini fazla yorma.
DON'T YOU WORK TOO HARD, NOW.
Çok sıkı çalışmıyor musun?
So don't work too hard And don't skip any of your medicine And if you're feeling a little anaemic
Çok çalışırsan... ilaçlarını ihmal eder ve kansızlık hissedersin diye düşünmüştüm.
Don't work too hard out there, okay?
Fazla üzülmemeye çalış, olur mu?
You know, I understand you being upset with me when I say you work too hard teaching a simple game. But don't ever criticize me for caring about you.
Basit bir oyunu öğretmek için fazla çalıştığını söylediğimde... buna kızmanı anlıyorum, ama... seni umursadığım için asla beni eleştirme.
Don't work too hard on Sara.
Sara'yla bu kadar uğraşma.
Well, don't work too hard.
Çok fazla çalışmayın.
Don't work too hard!
Çok yorma kendini!
Honey, don't work too hard.
Canım, sen de kendini fazla zorlama.
Well, don't let him work you too hard.
Seni çok çalıştırmasına izin verme.
Don't work too hard, you hear?
Çok fazla zorlama kendini, duydun mu beni?
Don't work too hard, huh?
- Çok çalışma.
Don't let them work you too hard at your new job.
Yeni işinde seni çok çalıştırmalarına izin verme.
- Don't work too hard. - Missed a spot.
Şurayı temizlemeyi unutmuşsun.
Take it easy, don't work too hard.
Kolay gelsin.
Don't work too hard, man.
Kendini çok fazla yorma, adamım.
Don't work too hard, okay, bud?
Cok calisma tamam mi ahbap?
I see... Just don't work yourself too hard.
Bunu fazla abartma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]